Batmaz'a Otomobil Sağlayan Kişiye Dava
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde olan örgütün sivil imamı Batmaz'ın Ankara'da kullandığı otomobilin sahibi ile eşine 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15'er yıla kadar hapis talebiyle dava açtı.
BARIŞ KILIÇ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde olduğu belirlenen örgütün sivil imamı Kemal Batmaz'ın Ankara'da kullandığı otomobilin sahibi ile eşine "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, zanlılar Özkan ve Gönül Düzkaya'nın 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisleri istendi.
İddianamede, Akıncı Üssü'nden darbe girişimini yöneten Kemal Batmaz'ın, 15 Temmuz 2016'dan önce defaten kullandığı 34 ZD 26.. plakalı aracın 15 Temmuz'da Ankara'da bulunduğunun belirlenmesi üzerine, aracın o dönemde üzerine kayıtlı olduğu Özkan Düzkaya hakkında soruşturma açıldığı bildirildi.
Düzkaya çiftinin Bank Asyada hesapları bulunduğu kaydedilen iddianamede, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatının ardından Özkan Düzkaya'nın hesaptaki para miktarını 82 bin 104 lira, eşinin ise 70 bin lira artırdıkları belirtildi.
Özkan Düzkaya'nın Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan örgüte ait dershanelerde 2004-2009, eşinin ise 2005-2016 arasında çalıştığı ve KHK ile kapatılan sendikaya üye olduğu ifade edildi.
İddianamede, Özkan Düzkaya'nın soruşturma aşamasında 2 kez ifade verdiği ve bunlar arasında bazı değişiklikler bulunduğu, ilk ifadesinde, 5 veya 6 Temmuz 2016'da yıllık izin için memleketi Ordu'ya gittiği ve 15 Temmuz'a kadar burada bulunduğunu belirttiği aktarıldı.
Hafta sonu kendisinin direksiyon sınavında görevlendirilmesi, eşinin de KPSS girecek olması nedeniyle 15 Temmuz sabahı adına ruhsatlı 34 YA 9... plakalı otomobille İstanbul'a hareket ettiklerini anlatan Düzkaya, gece Karabük'te benzin almak için durduğunda İstanbul'da köprülerin kapatıldığını öğrendiğini, bunun üzerine Bolu'da sabaha kadar beklediklerini, köprünün açılmasının ardından tekrar yola koyularak, 16 Temmuz'da öğle saatlerinde İstanbul'daki evlerine ulaştıklarını bildirdi.
- Batmaz ile tanışıklığı
Kemal Batmaz'ı 2009 veya 2010'dan beri tanıdığını belirten Düzkaya, Batmaz'ın eşi Gonca Batmaz'ın rahatsız olan eşinin gittiği hastanede çalıştığını belirterek, şu beyanı verdi:
"Gonca Batmaz ile hastalık vesilesiyle tanıştık. Eşinin Kaynak Holdingde çalıştığını öğrenmem üzerine Kemal Batmaz ile tanıştık. Ondan, o dönemde FEM dershanesinde öğretmen olan eşimin daha rahat çalışabileceği bir okula alınması konusunda yardım istedim. İlgileneceğini söyledi. Fakat yakın çevrede herhangi bir kız lisesi olmadığı için ısrarımıza rağmen bu gerçekleşmedi. Bu görüşmeler Kaynak Holdingde oldu. Birkaç kez ailecek görüşmemiz oldu. Yanılmıyorsam Kemal Batmaz ile en son 2012'de görüştüm."
Düzkaya, soyadını bilmediği, holdingde Batmaz ile çalışan Sezer isimli kişinin Temmuz 2015'te kendisine 175 bin lira verdiğine işaret ederek, "Benden Samsun'un en büyük araç galerisinde bulunan, önceden kaporası verilmiş aracı kendi adıma almamı rica etti. Devlet memuru olduğumu, bunun açıklamasının güç olduğunu söyledim. Bir zarar gelmeyeceğini, bir şey olursa araç için sözleşme yapılacağını söyledi. Samsun'a giderek galeriden 34 ZD 26.. plakalı aracı satın aldım." ifadelerini kullandı.
Aracı İstanbul'da Sezer adlı kişiye teslim ettiğini vurgulayan Düzkaya, Sezer'in kendisine, araçla ilgili konularda kullanmak üzere, kimin adına kayıtlı olduğunu bilmediği, hattı bulunan eski tip bir telefon ile elden 6-7 bin lira verdiğini ve aracın vergi, ceza ve diğer masraflarını ödemesini istediğini anlattı.
Düzkaya, 17 veya 18 Temmuz 2016'da kendisini polis olarak tanıtan kişiden telefon aldığını, bu kişinin Ankara'dan aradığını söylediğini ve aracı bulunduğu yerden çekmesini istediğine dikkati çekerek, ifadesine şöyle devam etti:
"Kendilerini de bir bayanın aradığını söyledi. Plakamın çalınıp çalınmadığını sordu. 'Araç nerede?' diye sordum. Çankaya'da bir adres verdi. Bana verilen telefondan daha önce beni arayan, aracı kullandığını düşündüğüm şahsa ve Sezer'e ulaşmaya çalıştım ancak ulaşamadım. Beni arayan polis memurunu tekrar aradım, açık adresi aldım. Aracı bir gün sonra öğle vakitlerinde alacağımı söyledim."
Otobüsle ertesi sabah Ankara'ya geldiğini, taksiyle gittiği Çayyolu Park Caddesi civarında, bir villa ile yüksek bir binanın birleştiği noktada otomobili bulduğunu kaydeden Düzkaya, otomobili çekiciyle İstanbul'a getirdiğini bildirdi.
Düzkaya, bir hafta ya da 10 gün sonra tanımadığı birinin, daha önce verilen telefondan arayıp, otomobili kendisine satmasını istediğini dile getirdi. Anahtar yaptırmak için ruhsat gerekmesi üzerine camını kırarak otomobilin kapısını açtığını anlatan Düzkaya, ruhsatı ve yedek anahtarı araçta bulduğunu, sonrasında da otomobili 120 bin liraya galeriye sattığını belirtti.
Kendisini arayan kişiyi geri arayıp, otomobili sattığı ve parayı teslim edebileceğini söylediğini kaydeden Düzkaya, buluştuğu ve tanımadığı erkeğe parayı teslim ettiğini, kendisine verilen telefon ve hattını da kırıp attığını vurguladı
Düzkaya, FETÖ üyelerince kullanılan, üzerine kayıtlı aracı sattıktan sonra parayı tekrar bu örgütten gelen kişiye vermesinin yanlış olduğunu bildiğine dikkati çekerek, "Ancak ben bu aracın darbe faaliyetleri sırasında kullanıldığını bilmiyordum." dedi.
Kendisi ve eşinin geçmişte FETÖ'de "ekmek parası kazanmak için" bulunduklarını ifade eden Düzkaya, "Bu terör örgütü tarafından kullanıldım." değerlendirmesinde bulundu. Düzkaya, darbe girişimiyle hiçbir irtibatı olmadığını öne sürdü.
- İkinci ifadesi
Düzkaya, 16 Ocak'ta alınan ifadesinde, Batmaz ile 2009'da Bayrampaşa Zirve dershanesinde öğretmenlik yaparken soyadını bilmediği Aykut adlı kişinin referansıyla tanıştığına işaret ederek, "Aykut bey, hatırladığım kadarıyla İstanbul Ümraniye civarında oturmaktadır. Kendisini ilahiyatçı olarak biliyorum. Batmaz'ı tanıyan biri olduğu için Kaynak Holding bünyesinde çalıştığını düşünüyorum. Bu kişiyi fotoğrafından teşhis edebilirim. Kod adı kullanıp kullanmadığını bilmiyorum." diye konuştu.
Aykut'tan eşinin rahat bir okula geçmesi için yardım istediğini anlatan Düzkaya, şöyle devam etti:
"Bana birkaç isim söyledi. Bu isimler arasında Kemal Batmaz da vardı. Diğeri hatırladığım kadarıyla Ertuğrul isimli biriydi. Bu kişilerden sadece Kemal Batmaz ile Kaynak Holdingdeki çalışma ofisinde yüz yüze görüştüm. Öncesinde telefonla görüşmüştüm. İlgileneceklerini söylediler. Ancak eşim konusundaki talebim yerine getirilmedi. Batmaz ile yüz yüze ve telefonla daha sonra birkaç defa daha görüştüm. Bu görüşmelerimizde de eşimin meselesini konuştum. Bu görüşmeler 2010-2013 arası olmuştur. Kemal Batmaz ile daha sonra özellikle darbe öncesi kesinlikle ne yüz yüze ne de telefonla herhangi görüşmem oldu."
Düzkaya, Batmaz'ın kullandığı aracın ruhsatının kendi adına kayıtlı olmasına ilişkin önceki ifadelerinin doğru olduğunu söyledi.
Ancak önceki ifadesinde Sezer isimli şahsın Kaynak Holding çalışanı olduğunu söylediğini anımsatan Düzkaya, "Kul hakkına girmek istemiyorum. Sezer, Kaynak Holding çalışanı değildir. 30-35 yaşlarındadır. Fotoğrafından teşhis edebilirim. Yurt dışına sürekli girip çıkan birisidir. İstanbul, Maltepe'de ofisinin olduğunu hatırlıyorum." dedi.
Batmaz'ın kullandığı belirlenen aracı almaya Samsun'a yalnız gittiğini belirten Düzkaya, "Sezer isimli şahıs bildiğim kadarıyla Temmuz-Ağustos 2015'te yurt dışına çıkmıştı. O nedenle aracı ben kendi üzerime aldım. Sezer bana bu aracın alınması için elden nakit para verdi. Aracın hizmet işleminde kullanılacağını söyledi. Yurt dışından döndükten sonra aracı üzerine alacağını, eğer bu mümkün olmazsa aracı satabileceğimi söyledi." bilgisini verdi.
Düzkaya, "Etrafımdaki insanlar, bu darbenin kontrollü yapıldığını, bu grubu yok etmek amacıyla bir senaryo olduğunu söylüyorlardı. Ben de başlangıçta bu düşünceye inandım. Ancak şu an kesinlikle böyle olmadığını gördüm." beyanında da bulundu.
- Eşinin ifadesi
İddianameye göre, Özkan Düzkaya'nın eşi Gönül Düzkaya da ifadesinde, eşiyle ev almayı planladıklarını ancak ellerinde yeterli miktarda para olmadığını, eşinin de araç alarak kiraya vermek istediğini ifade etti. Gönül Düzkaya, şu ifadeleri kullandı:
"Bu fikri çok tasvip etmediğimden kabul etmedim. Ancak ısrarcı olunca kendisini kıramadım. Eşim internetten araştırma yaptı ve bana Samsun'da bir araç bulduğunu, alacağını söyledi. Aracı 160-170 bin lira civarı bir rakama aldığını düşünüyorum. İstanbul'a geldikten sonra araç bir veya 1,5 ay bizde kaldı. Aracı hiç kullanmadım. Eşimin kullandığını da hatırlamıyorum. Daha sonra eşim bir firmayla anlaştığını söyleyerek, günlük 100-150 liraya aracı kiraladığını bana anlattı."
Düzkaya, darbe girişiminden 1-2 gün sonra eşine telefon geldiğini dile getirerek, "Eşim arayan şahsa 'Ben gelip alacağım.' diye bir şeyler söyledi. Bana 'Kiraladığımız araç şu anda Ankara'daymış. Kiraladığım kişilere ulaşamıyorum. Bu nedenle gidip kendim alacağım.' dedi. Sonraki gün sabah saatlerinde büyük oğlumla Ankara'ya gitti. Sonrasında aracı çekici ile getirdi." şeklindeki bilgileri paylaştı.
Düzkaya, eşinin, otomobili bir süre sonra 118-120 bin liraya sattığını, alan kişiyi bilmediğini kaydetti.
Kemal ve Gonca Batmaz'ı tanımadığını ileri süren Gönül Düzkaya, "Eşim ifadesinde neden tanıdığımızı söyledi, bilmiyorum." dedi.
Gönül Düzkaya ayrıca önceden cemaat olarak bildiği, sonradan terör örgütü olduğunu anladığı FETÖ içerisinde bulunduğu için pişman olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, zanlılar Özkan ve Gönül Düzkaya'nın 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisleri istendi.
İddianamede, Akıncı Üssü'nden darbe girişimini yöneten Kemal Batmaz'ın, 15 Temmuz 2016'dan önce defaten kullandığı 34 ZD 26.. plakalı aracın 15 Temmuz'da Ankara'da bulunduğunun belirlenmesi üzerine, aracın o dönemde üzerine kayıtlı olduğu Özkan Düzkaya hakkında soruşturma açıldığı bildirildi.
Düzkaya çiftinin Bank Asyada hesapları bulunduğu kaydedilen iddianamede, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatının ardından Özkan Düzkaya'nın hesaptaki para miktarını 82 bin 104 lira, eşinin ise 70 bin lira artırdıkları belirtildi.
Özkan Düzkaya'nın Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan örgüte ait dershanelerde 2004-2009, eşinin ise 2005-2016 arasında çalıştığı ve KHK ile kapatılan sendikaya üye olduğu ifade edildi.
İddianamede, Özkan Düzkaya'nın soruşturma aşamasında 2 kez ifade verdiği ve bunlar arasında bazı değişiklikler bulunduğu, ilk ifadesinde, 5 veya 6 Temmuz 2016'da yıllık izin için memleketi Ordu'ya gittiği ve 15 Temmuz'a kadar burada bulunduğunu belirttiği aktarıldı.
Hafta sonu kendisinin direksiyon sınavında görevlendirilmesi, eşinin de KPSS girecek olması nedeniyle 15 Temmuz sabahı adına ruhsatlı 34 YA 9... plakalı otomobille İstanbul'a hareket ettiklerini anlatan Düzkaya, gece Karabük'te benzin almak için durduğunda İstanbul'da köprülerin kapatıldığını öğrendiğini, bunun üzerine Bolu'da sabaha kadar beklediklerini, köprünün açılmasının ardından tekrar yola koyularak, 16 Temmuz'da öğle saatlerinde İstanbul'daki evlerine ulaştıklarını bildirdi.
- Batmaz ile tanışıklığı
Kemal Batmaz'ı 2009 veya 2010'dan beri tanıdığını belirten Düzkaya, Batmaz'ın eşi Gonca Batmaz'ın rahatsız olan eşinin gittiği hastanede çalıştığını belirterek, şu beyanı verdi:
"Gonca Batmaz ile hastalık vesilesiyle tanıştık. Eşinin Kaynak Holdingde çalıştığını öğrenmem üzerine Kemal Batmaz ile tanıştık. Ondan, o dönemde FEM dershanesinde öğretmen olan eşimin daha rahat çalışabileceği bir okula alınması konusunda yardım istedim. İlgileneceğini söyledi. Fakat yakın çevrede herhangi bir kız lisesi olmadığı için ısrarımıza rağmen bu gerçekleşmedi. Bu görüşmeler Kaynak Holdingde oldu. Birkaç kez ailecek görüşmemiz oldu. Yanılmıyorsam Kemal Batmaz ile en son 2012'de görüştüm."
Düzkaya, soyadını bilmediği, holdingde Batmaz ile çalışan Sezer isimli kişinin Temmuz 2015'te kendisine 175 bin lira verdiğine işaret ederek, "Benden Samsun'un en büyük araç galerisinde bulunan, önceden kaporası verilmiş aracı kendi adıma almamı rica etti. Devlet memuru olduğumu, bunun açıklamasının güç olduğunu söyledim. Bir zarar gelmeyeceğini, bir şey olursa araç için sözleşme yapılacağını söyledi. Samsun'a giderek galeriden 34 ZD 26.. plakalı aracı satın aldım." ifadelerini kullandı.
Aracı İstanbul'da Sezer adlı kişiye teslim ettiğini vurgulayan Düzkaya, Sezer'in kendisine, araçla ilgili konularda kullanmak üzere, kimin adına kayıtlı olduğunu bilmediği, hattı bulunan eski tip bir telefon ile elden 6-7 bin lira verdiğini ve aracın vergi, ceza ve diğer masraflarını ödemesini istediğini anlattı.
Düzkaya, 17 veya 18 Temmuz 2016'da kendisini polis olarak tanıtan kişiden telefon aldığını, bu kişinin Ankara'dan aradığını söylediğini ve aracı bulunduğu yerden çekmesini istediğine dikkati çekerek, ifadesine şöyle devam etti:
"Kendilerini de bir bayanın aradığını söyledi. Plakamın çalınıp çalınmadığını sordu. 'Araç nerede?' diye sordum. Çankaya'da bir adres verdi. Bana verilen telefondan daha önce beni arayan, aracı kullandığını düşündüğüm şahsa ve Sezer'e ulaşmaya çalıştım ancak ulaşamadım. Beni arayan polis memurunu tekrar aradım, açık adresi aldım. Aracı bir gün sonra öğle vakitlerinde alacağımı söyledim."
Otobüsle ertesi sabah Ankara'ya geldiğini, taksiyle gittiği Çayyolu Park Caddesi civarında, bir villa ile yüksek bir binanın birleştiği noktada otomobili bulduğunu kaydeden Düzkaya, otomobili çekiciyle İstanbul'a getirdiğini bildirdi.
Düzkaya, bir hafta ya da 10 gün sonra tanımadığı birinin, daha önce verilen telefondan arayıp, otomobili kendisine satmasını istediğini dile getirdi. Anahtar yaptırmak için ruhsat gerekmesi üzerine camını kırarak otomobilin kapısını açtığını anlatan Düzkaya, ruhsatı ve yedek anahtarı araçta bulduğunu, sonrasında da otomobili 120 bin liraya galeriye sattığını belirtti.
Kendisini arayan kişiyi geri arayıp, otomobili sattığı ve parayı teslim edebileceğini söylediğini kaydeden Düzkaya, buluştuğu ve tanımadığı erkeğe parayı teslim ettiğini, kendisine verilen telefon ve hattını da kırıp attığını vurguladı
Düzkaya, FETÖ üyelerince kullanılan, üzerine kayıtlı aracı sattıktan sonra parayı tekrar bu örgütten gelen kişiye vermesinin yanlış olduğunu bildiğine dikkati çekerek, "Ancak ben bu aracın darbe faaliyetleri sırasında kullanıldığını bilmiyordum." dedi.
Kendisi ve eşinin geçmişte FETÖ'de "ekmek parası kazanmak için" bulunduklarını ifade eden Düzkaya, "Bu terör örgütü tarafından kullanıldım." değerlendirmesinde bulundu. Düzkaya, darbe girişimiyle hiçbir irtibatı olmadığını öne sürdü.
- İkinci ifadesi
Düzkaya, 16 Ocak'ta alınan ifadesinde, Batmaz ile 2009'da Bayrampaşa Zirve dershanesinde öğretmenlik yaparken soyadını bilmediği Aykut adlı kişinin referansıyla tanıştığına işaret ederek, "Aykut bey, hatırladığım kadarıyla İstanbul Ümraniye civarında oturmaktadır. Kendisini ilahiyatçı olarak biliyorum. Batmaz'ı tanıyan biri olduğu için Kaynak Holding bünyesinde çalıştığını düşünüyorum. Bu kişiyi fotoğrafından teşhis edebilirim. Kod adı kullanıp kullanmadığını bilmiyorum." diye konuştu.
Aykut'tan eşinin rahat bir okula geçmesi için yardım istediğini anlatan Düzkaya, şöyle devam etti:
"Bana birkaç isim söyledi. Bu isimler arasında Kemal Batmaz da vardı. Diğeri hatırladığım kadarıyla Ertuğrul isimli biriydi. Bu kişilerden sadece Kemal Batmaz ile Kaynak Holdingdeki çalışma ofisinde yüz yüze görüştüm. Öncesinde telefonla görüşmüştüm. İlgileneceklerini söylediler. Ancak eşim konusundaki talebim yerine getirilmedi. Batmaz ile yüz yüze ve telefonla daha sonra birkaç defa daha görüştüm. Bu görüşmelerimizde de eşimin meselesini konuştum. Bu görüşmeler 2010-2013 arası olmuştur. Kemal Batmaz ile daha sonra özellikle darbe öncesi kesinlikle ne yüz yüze ne de telefonla herhangi görüşmem oldu."
Düzkaya, Batmaz'ın kullandığı aracın ruhsatının kendi adına kayıtlı olmasına ilişkin önceki ifadelerinin doğru olduğunu söyledi.
Ancak önceki ifadesinde Sezer isimli şahsın Kaynak Holding çalışanı olduğunu söylediğini anımsatan Düzkaya, "Kul hakkına girmek istemiyorum. Sezer, Kaynak Holding çalışanı değildir. 30-35 yaşlarındadır. Fotoğrafından teşhis edebilirim. Yurt dışına sürekli girip çıkan birisidir. İstanbul, Maltepe'de ofisinin olduğunu hatırlıyorum." dedi.
Batmaz'ın kullandığı belirlenen aracı almaya Samsun'a yalnız gittiğini belirten Düzkaya, "Sezer isimli şahıs bildiğim kadarıyla Temmuz-Ağustos 2015'te yurt dışına çıkmıştı. O nedenle aracı ben kendi üzerime aldım. Sezer bana bu aracın alınması için elden nakit para verdi. Aracın hizmet işleminde kullanılacağını söyledi. Yurt dışından döndükten sonra aracı üzerine alacağını, eğer bu mümkün olmazsa aracı satabileceğimi söyledi." bilgisini verdi.
Düzkaya, "Etrafımdaki insanlar, bu darbenin kontrollü yapıldığını, bu grubu yok etmek amacıyla bir senaryo olduğunu söylüyorlardı. Ben de başlangıçta bu düşünceye inandım. Ancak şu an kesinlikle böyle olmadığını gördüm." beyanında da bulundu.
- Eşinin ifadesi
İddianameye göre, Özkan Düzkaya'nın eşi Gönül Düzkaya da ifadesinde, eşiyle ev almayı planladıklarını ancak ellerinde yeterli miktarda para olmadığını, eşinin de araç alarak kiraya vermek istediğini ifade etti. Gönül Düzkaya, şu ifadeleri kullandı:
"Bu fikri çok tasvip etmediğimden kabul etmedim. Ancak ısrarcı olunca kendisini kıramadım. Eşim internetten araştırma yaptı ve bana Samsun'da bir araç bulduğunu, alacağını söyledi. Aracı 160-170 bin lira civarı bir rakama aldığını düşünüyorum. İstanbul'a geldikten sonra araç bir veya 1,5 ay bizde kaldı. Aracı hiç kullanmadım. Eşimin kullandığını da hatırlamıyorum. Daha sonra eşim bir firmayla anlaştığını söyleyerek, günlük 100-150 liraya aracı kiraladığını bana anlattı."
Düzkaya, darbe girişiminden 1-2 gün sonra eşine telefon geldiğini dile getirerek, "Eşim arayan şahsa 'Ben gelip alacağım.' diye bir şeyler söyledi. Bana 'Kiraladığımız araç şu anda Ankara'daymış. Kiraladığım kişilere ulaşamıyorum. Bu nedenle gidip kendim alacağım.' dedi. Sonraki gün sabah saatlerinde büyük oğlumla Ankara'ya gitti. Sonrasında aracı çekici ile getirdi." şeklindeki bilgileri paylaştı.
Düzkaya, eşinin, otomobili bir süre sonra 118-120 bin liraya sattığını, alan kişiyi bilmediğini kaydetti.
Kemal ve Gonca Batmaz'ı tanımadığını ileri süren Gönül Düzkaya, "Eşim ifadesinde neden tanıdığımızı söyledi, bilmiyorum." dedi.
Gönül Düzkaya ayrıca önceden cemaat olarak bildiği, sonradan terör örgütü olduğunu anladığı FETÖ içerisinde bulunduğu için pişman olduğunu sözlerine ekledi.