Kazakistan'da Türk Okçuluk Kursları Başladı
Astana Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili İsina: 'Kursiyerlerimize Türk okçuluğunun temeli öğretiliyor. Amacımız Türk okçuluğunu Kazakistan’da yaygınlaştırmak' Okçuluk antrenörü Jahanşa: 'Kazakistan’da Türk okçuluğuna ilgi fazla. Katılımcı sayısının daha da artacağını düşünüyorum'
ASTANA – Okçular Vakfı ile Yunus Emre Enstitüsü tarafından Kazakistan’ın başkenti Astana’da Türk Okçuluk Kursları başladı.
Alatau Spor Sarayı'nda yapılan ilk okçuluk dersine 40 civarından Kazak öğrenci katıldı. Türkiye’de eğitim gören Kazak antrenörlerin verdiği ilk derste kursiyerlere Türk okçuluğunun tarihi ve temel kuralları anlatıldı.
Dersin ardından kursiyerler, ok atma imkanı buldu.
Astana Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili Almagül İsina, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kursların Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından 16 ülkede uygulanan Kemankeş projesi kapsamında başlatıldığını belirtti.
3 Kazak eğitimcinin Türkiye’de 9 günlük okçuluk eğitimi gördüğünü ifade eden İsina, “Şimdi onlar 40'ın üzerinde Kazak öğrenciye ders veriyorlar.” diye konuştu.
Kursun haftada 2 gün olmak üzere toplam 36 saatten oluştuğunu söyleyen İsina, şöyle konuştu:
“Kursiyerlerimize Türk okçuluğunun temeli öğretiliyor. Amacımız Türk okçuluğunu Kazakistan’da yaygınlaştırmak. Kursları başarıyla tamamlayan öğrenciler Yunus Emre Enstitüsünün bir aylık Türkçe yaz okulları için Türkiye’ye gitme hakkını kazanacaklar.”
-"Kazakistan’da Türk okçuluğuna ilgi fazla"
Okçuluk antrenörü ve Lev Gumilev Avrasya Üniversitesinin Tarih Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Yerdaulet Jahanşa, Türk okçuluğunun tarihiyle ilgilendiğini dile getirerek, “Türk okçuluğunu çok merak etmiştim. Astana Yunus Emre Enstitüsüne başvurdum ve eğitim için Türkiye’ye gittim.” dedi.
Eğitimin çok yararlı geçtiğini aktaran Jahanşa, “Öğrendiklerimi ülkemde başkalarına öğretiyorum. Kazakistan’da Türk okçuluğuna ilgi fazla. Katılımcı sayısının daha da artacağını düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
Jahanşa, okçuluğun aynı kökten gelen Türk halklarının ortak mirası olduğunun altını çizerek, “Türk okçuluğunun gelecekte uluslararası bir geleneksel spor haline geleceğinden umutluyum.” dedi.
Kursiyer Ayzada Gabbas da Türk okçuluğunu ancak dizilerden izlediğini, kitaplardan okuduğunu ve çok merak ettiğini söyleyerek, “İlanı görünce hemen kayıt yaptırdım. Dışarından kolay görünüyor ama ilk derste kolay olmadığını anladım.” diye konuştu.
Gabbas, ayrıca, Kazakistan’da okçuluk eğitim imkanının sağlanmasının memnuniyet verici olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Alatau Spor Sarayı'nda yapılan ilk okçuluk dersine 40 civarından Kazak öğrenci katıldı. Türkiye’de eğitim gören Kazak antrenörlerin verdiği ilk derste kursiyerlere Türk okçuluğunun tarihi ve temel kuralları anlatıldı.
Dersin ardından kursiyerler, ok atma imkanı buldu.
Astana Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili Almagül İsina, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kursların Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından 16 ülkede uygulanan Kemankeş projesi kapsamında başlatıldığını belirtti.
3 Kazak eğitimcinin Türkiye’de 9 günlük okçuluk eğitimi gördüğünü ifade eden İsina, “Şimdi onlar 40'ın üzerinde Kazak öğrenciye ders veriyorlar.” diye konuştu.
Kursun haftada 2 gün olmak üzere toplam 36 saatten oluştuğunu söyleyen İsina, şöyle konuştu:
“Kursiyerlerimize Türk okçuluğunun temeli öğretiliyor. Amacımız Türk okçuluğunu Kazakistan’da yaygınlaştırmak. Kursları başarıyla tamamlayan öğrenciler Yunus Emre Enstitüsünün bir aylık Türkçe yaz okulları için Türkiye’ye gitme hakkını kazanacaklar.”
-"Kazakistan’da Türk okçuluğuna ilgi fazla"
Okçuluk antrenörü ve Lev Gumilev Avrasya Üniversitesinin Tarih Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Yerdaulet Jahanşa, Türk okçuluğunun tarihiyle ilgilendiğini dile getirerek, “Türk okçuluğunu çok merak etmiştim. Astana Yunus Emre Enstitüsüne başvurdum ve eğitim için Türkiye’ye gittim.” dedi.
Eğitimin çok yararlı geçtiğini aktaran Jahanşa, “Öğrendiklerimi ülkemde başkalarına öğretiyorum. Kazakistan’da Türk okçuluğuna ilgi fazla. Katılımcı sayısının daha da artacağını düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
Jahanşa, okçuluğun aynı kökten gelen Türk halklarının ortak mirası olduğunun altını çizerek, “Türk okçuluğunun gelecekte uluslararası bir geleneksel spor haline geleceğinden umutluyum.” dedi.
Kursiyer Ayzada Gabbas da Türk okçuluğunu ancak dizilerden izlediğini, kitaplardan okuduğunu ve çok merak ettiğini söyleyerek, “İlanı görünce hemen kayıt yaptırdım. Dışarından kolay görünüyor ama ilk derste kolay olmadığını anladım.” diye konuştu.
Gabbas, ayrıca, Kazakistan’da okçuluk eğitim imkanının sağlanmasının memnuniyet verici olduğunu sözlerine ekledi.