'O Gün Parola Toprak, İşareti Matem İdi'

Erzurum'un Yakutiye ilçesinde, 247. Piyade Alayı Koğuşu'nda 52 yıl önce 27 askerin de yaralandığı yangında şehit olan 65 asker anıldı Olaydan sağ kurtulan asker Şafak Uluyılmaz:'Koğuş yangından dolayı çok sıcaktı, ısıya dayanamadım ve ranzaların üzerin çıktım. Koğuşun pencereleri küçüktü ve içeri doğru açılıyordu. Biz pencereden çıktıktan sonra da koğuşun penceresinden alev çıkmaya başladı' 'O gece aklıma geldiğinde bambaşka duygulara kapılıyorum. O gün 'parola toprak, işareti matem' idi'

Erzurum'un Yakutiye ilçesinde, 247. Piyade Alayı Koğuşu'nda çıkan yangında şehit olan 65 asker, vefatının 52. yılında törenle anıldı.

Dumlu Mahallesi Mezarlığı'nda gerçekleşen anma programı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, burada yaptığı konuşmada, Anadolu topraklarının, binlerce şehidin kanlarıyla Türk milletine vatan olduğunu söyledi.

Şehitlerin hatıralarını yaşatmanın yanı sıra Türk milletinin milli ve manevi değerlerini geleceğe aktarmaya devam ettiklerini dile getiren Sekmen, 7 Aralık 1966 yılının Çarşamba gecesi saat 23.35'te, 51. Tümen 247. Piyade Alayı'nda meydana gelen yangında 65 askerin şehit olduğunu ve 27'sinin de yaralandığını anımsattı.

Sekmen, Anadolu topraklarında özgürce gezmenin mutlaka bedeli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bakü, Yeni Zelanda, Bosna Hersek, Makedonya ve Afrika'da Türk şehitleri görmek mümkündür. Ülkemizde büyük terörist hareketi olduğu için dün şehitlerimiz vardı, yarın da olacak. Büyük millet olmanın, özgürce yaşamanın, manevi ve kutsal değerlerimizi savunmanın mutlaka bedeli var. Mensup olduğumuz medeniyet, büyük bir medeniyet ve bu medeniyetin en büyük temsilcisi de aziz Türk milletidir. Türk milleti, öncülük yaptığı bu medeniyetin yaşaması, gelişmesi ve değerlerinin var olması için binlerce şehit verdi ve vermeye devam ediyor."

- 52 yıl önce yaşadıklarını anlattı

Anma törenine Ankara'dan gelen ve yangının gerçekleştiği dönemde söz konusu alayda asker olan Şafak Uluyılmaz ise olay günü uyandıklarında koğuşun alevler içerisinde kaldığını aktardı.

Uyanınca asker arkadaşını yangın alanından çıkartmaya çalıştığını belirten Uluyılmaz, "Koğuş yangından dolayı çok sıcaktı, ısıya dayanamadım ve ranzaların üzerin çıktım. Koğuşun pencereleri küçüktü ve içeri doğru açılıyordu. Daha sonra arkadaş pencereden dışarı çıktı ve ben de çıkıp onun üzerine düştüm. Koğuşun penceresinden birkaç asker daha çıktı. Biz pencereden çıktıktan sonra da koğuşun penceresinden alev çıkmaya başladı." dedi.

- "O gece aklıma geldiğinde bambaşka duygulara kapılıyorum"

Konuşurken gözyaşlarını tutamayan Uluyılmaz, yanan koğuştan çıktıktan sonra içeride kalan arkadaşlarına bağırışlarını duymalarına rağmen yardım edemediklerine işaret ederek, şunları aktardı:

"O gece aklıma geldiğinde bambaşka duygulara kapılıyorum. O gün 'parola toprak, işareti matem' idi. İnsanlar büyük felaket geçirdikçe, birbirine bağlı kalmıyordu. O yangından sonra birbirimize kenetlendik. Devam eden askerliğimizde iş olduğunda iki kişi değil 10 kişi birden kalkıp o işi yapardık. Yangın sonrası birlik ve beraberlik başladı. Yıllardır buralara gelmek istiyordum, şu an hem sevinçliyim hem de üzüntülüyüm, Allah buraya gelmemi bugün nasip etti."

Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve şehit yakınları, Erzurum Büyükşehir Belediyesince yaptırılan ve yangında şehit olan 65 askerin isminin yer aldığı "Dumlu Şehitlik Anıtı"nın açılışını yaptı.

Ülkenin çeşitli illerinden gelen şehit yakınları buradaki şehit mezarlarına karanfil bıraktı, Kur'an-ı Kerim okuyarak, dua etti.

Törene, Erzurum Vali Yardımcısı Sadettin Koçan'ın yanı sıra şehit yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kaynak: AA