'Ölür' Denilen Cam Kemik Hastası Azmiyle Engelleri Aştı

Doğduğunda cam kemik hastalığı nedeniyle doktorun 'Bunun tedavisi yok. Eve götürün, ölür' dediği Siirtli 35 yaşındaki Mehmet Gülal Akyürek, bütün zorluklara rağmen yaşama tutundu 15 yaşında okuryazarlık sertifikası alan, ortaokul ve liseyi dışarıdan tamamlayan Akyürek, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Önlisans Programı ile aynı üniversitenin İşletme Bölümü'nde lisans eğitimi aldı Bir okulda memur olarak görev yapan Akyürek: 'Herkesin engellilere destek olması ve önlerini açması gerekiyor. O zaman engellilerin neleri başarabileceği görülecektir'

'Ölür' Denilen Cam Kemik Hastası Azmiyle Engelleri Aştı
FECRİ BARLIK - Siirt'te yaşayan ve doğduğunda cam kemik hastalığı nedeniyle doktorun "Bunun tedavisi yok. Eve götürün, ölür" dediği Mehmet Gülal Akyürek, başarılı hayat hikayesiyle çevresine örnek oluyor.

İçel'de 1983'te ayağında 6 kırıkla dünyaya gelen cam kemik hastası (Osteogenesis Imperfecta) Akyürek, bütün zorluklara göğüs gererek hayata tutunuyor.

Çocukken okulun kapısından "Bir şey olsa biz ne yaparız, evine git." denilerek geri çevrilen Akyürek, pes etmedi, ailesi ve arkadaşlarının desteğiyle okuma yazmayı öğrendi.

İçel Halk Eğitimi Merkezi'nden 15 yaşındayken okuryazarlık sertifikası alan, ortaokul ve liseyi de açıköğretim programından tamamlayan Akyürek, sınavlarına girdi ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Önlisans Programı'nı kazandı. Aynı üniversitenin İşletme Bölümü'nde lisans eğitimini de tamamlayan Akyürek, halen İlahiyat Bölümü'nde eğitimini sürdürüyor.

- "Ölecek" diye ailesi isim vermemiş

Siirt Yavuz Sultan Selim Anadolu Lisesi'nde "şef" olarak görev yapan Mehmet Gülal Akyürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortopedik engelli olarak hayatın zorluklarını azmiyle aşmanın gururunu yaşadığını söyledi.

Doğduktan 2 gün sonra ayaklarında tuhaflık fark eden ailesinin kendisini doktora götürdüğünü dile getiren Akyürek, "Doktor da 'Bunun tedavisi yok. Eve götürün, ölür.' demiş. Öyle söylenince ailem çok üzülmüş ama Allah'tan ümidini kesmemiş. Bu sırada benim için aileme başsağlığı dilemeye gelenler olmuş. 'Neticede ölecek.' düşüncesiyle belli bir süre bana isim de verilmemiş. Ölmediğimi görünce bana bir isim vermeye karar vermişler." diye konuştu.

Isparta ve Samsun başta olmak üzere tedavi amaçlı birçok ile götürüldüğünü ifade eden Akyürek, 1999'da Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 2 ameliyat geçirdiğini ve ayaklarına platin takıldığını aktardı.

Kırılmalara karşı ilaç kullanmaya devam ettiğini belirten Akyürek, şöyle dedi:

"Çok şükür bu ameliyatlardan sonra çok rahatladım. Bu kırılmalar yıllarca sürmesine rağmen hayattan kopmadım ve bir an dahi olsa yaşamaktan pes etmedim. Hep mücadele ettim. Hamdolsun kırılmalar durdu. 20 yıldır öyle bir sorunum yok."

- Hizmetliyken sınava girdi şef oldu

Geç başladığı okul hayatının tamamını açıktan tamamladığını anlatan Akyürek, sıradaki hedefinin yüksek lisans eğitimi almak olduğunu kaydetti.

Siirt'te 2006'da engellilere yönelik sınavı birincilikle kazandığını ve "hizmetli" olarak Siirt Yavuz Sultan Selim Anadolu Lisesi'ne atandığını dile getiren Akyürek, "3 yıl önce de görevde yükselme sınavına başvurdum. Daha önce kazanamadığım memurluğa değil de şartlarım tuttuğu için şefliğe başvurdum ve kazandım." ifadelerini kullandı.

Akyürek, akülü aracı ve devlet desteğiyle aldığı engelli otomobiliyle okula gelip gittiğini vurguladı.

"Herkesin engellilere destek olması ve onların önlerini açması gerekiyor. O zaman engellilerin neleri başarabileceği görülecektir. Tarihe baktığımızda birçok engelli var. Hep iz bırakmışlardır." diyen Akyürek, imkansız diye bir şey olmadığını sözlerine ekledi.

- "Okulumuza ve yurdumuza renk katıyor"

Okulun yurdunda kalan öğrencilerden Selda Arslan, Akyürek'in kendilerine çok destek verdiğini söyledi.

Akyürek'ten, başından geçen olayları dinlediklerini aktaran Arslan, "Okulumuza ve yurdumuza renk katıyor. Azmiyle bize örnek oluyor ve başarılarıyla da bizi gururlandırıyor." dedi.

Berfin Nas da okula ilk başladığında "Nasıl biri?" diye merak ettiği Akyürek ile tanışmayı çok istediğini dile getirdi.

"Sonra tanıdıkça o sıcakkanlılığını, kalbinin o temizliğini hissettik. O kadar pozitif enerji veriyor ki biz de hayata daha olumlu bakmaya çalışıyoruz. Bize burada ağabeylik yapıyor, nasihatlerde bulunuyor." diyen Nas, her fırsatta ailesine ve kardeşlerine Akyürek'i anlattığını kaydetti.

Kaynak: AA