'Sertifikalı Tohumda Yeterliliğimiz Yüzde 43'Ten Yüzde 84'E Çıktı'

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: (3) 'Sertifikalı tohumda yeterliliğimiz yüzde 43'ten yüzde 84'e çıkmış. Yani Türkiye şartlarında 100 dönüm arazimiz varsa bunun 84 dönümünde yerli ve sertifikalı tohum ekiliyor' 'Üreticimiz enflasyona ezilmemeli, enflasyonun üzerinde bir geliri olmalı. Ürettiğinden kar etmeli ama aynı zamanda tüketicilerimizin de ürünleri çok pahalıya yememesi gerekiyor' 'Gübre toplamda yüzde 15 indirim aldı, şimdi yüzde 5 indirim daha geliyor. Yem sektöründen de böyle bir beklentimiz var' 'Tarım günlük siyasete malzeme edilmeyecek kadar önemli ama ne yazık ki günlük siyasette bütün muhalefet partisi genel başkanları ve milletvekilleri tarım üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor'

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, sertifikalı tohumda yeterliliğin yüzde 43'ten yüzde 84'e çıktığını belirterek, "Yani Türkiye şartlarında 100 dönüm arazimiz varsa bunun 84 dönümünde yerli ve sertifikalı tohum ekiliyor." dedi.

Burdur'da esnaf ziyaretinde bulunan Pakdemirli, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen, "Tarım Sektörü Değerlendirme Toplantısı"na katıldı.

Pakdemirli, burada, bakanlık olarak ana görevlerinin üreticiyi korumak olduğunu ama diğer taraftan da tüketiciyi korumanın yallarına baktıklarını söyledi.

"Üreticimiz enflasyona ezilmemeli, enflasyonun üzerinde bir geliri olmalı. Ürettiğinden kar etmeli ama aynı zamanda tüketicilerimizin de ürünleri çok pahalıya yememesi gerekiyor. Tabii ki özellikle 24 Haziran'dan sonra enflasyonla mücadele kapsamında bir finansal saldırıya uğradık. Döviz kurları 7,5 liralara kadar geldi." diyen Pakdemirli, alınan önlemlerle bu konuda ciddi mesafe kat edildiğini ifade etti.

Dövizi beşli rakamlarda çok rahat gördüklerini aktaran Pakdemirli, inşallah 2019'da da dövizde daha iyi bir ilerleme olacağını dile getirdi.

Özellikle kritik gördükleri zamanlarda destekleri artırmaya çalıştıklarına değinen Pakdemirli, "Gübre toplamda yüzde 15 indirim aldı, şimdi yüzde 5 indirim daha geliyor. Yem sektöründen de böyle bir beklentimiz olduğunu, bu fiyatların bir miktar daha gerilemesi gerektiğini, 2019'a daha pozitif bakarak, maliyetlerini daha düşürerek mutlaka sektörün bir miktar katkı yapması gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.

Ekimlerle ilgili buğday, arpa desteklemelerini 5 kuruştan 10 kuruşa çıkardıklarını anlatan Pakdemirli, buğday ve arpayı dünya fiyatlarıyla alacaklarını açıkladıklarını bildirdi.

Tüketiciyi korumak için de market zincirleriyle konuştuklarını, özellikle gıda fiyatlarının olabildiğince stabil kalmasını, enflasyonun düşük olmasını sağlamaya çalıştıklarını vurgulayan Pakdemirli, enflasyon yüksek olduğunda faizin de yüksek olduğunu, bu durumda üreticinin yüksek faizle borçlanmak zorunda kaldığını söyledi.

Üretici yüksek faizle borçlandığında kar edemediğine değinen Pakdemirli, o nedenle enflasyonun düşürülmesi anlamında çalışmaları sonuna kadar takip ettiklerini ifade etti.

- "Tarım, günlük siyasete malzeme edilmemeli"

Tarımın, savunma sanayisinden de önemli olduğuna işaret eden Pakdemirli, "Tarım günlük siyasete malzeme edilmeyecek kadar önemli ama ne yazık ki günlük siyasette bütün muhalefet partisi genel başkanları ve milletvekilleri tarım üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor." dedi.

Tarımın problemlerine birlikte çare aranması gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, Türkiye'nin tarımsal hasılada dünyada yedinci ülke olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin toprak varlığı olarak da dünyada 17'nci ülke olduğunu dile getiren Pakdemirli, "Demek ki biz kaynaklarımızı doğru değerlendiriyoruz. Burada bir başarı var ancak bu başarının belki iki misli daha başarılı olmamız gerekiyor, önümüzdeki 20 yıl içinde. O yüzden devlet de sivil toplum kuruluşları da kooperatifler de daha akıllı olacak. En önemlisi üreticimiz de tüm paydaşlarla daha çok üretmenin yolunu arayacak. Devlet bu işe mutlaka destek olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin belli ürünlerin üretiminde dünya lideri olduğuna vurgu yapan Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Üreticimiz başımızın tacı, biz üreticimizin emrindeyiz. 2002'de iki milyara yakın bir tarımsal desteğimiz varmış, bu sene 16 milyar lira tarımsal desteğimiz var. Büyükbaş hayvanımız 10 milyondan 16 milyona, küçükbaş da 32 milyondan 44 milyona çıkmış. Türkiye, küçükbaş hayvan ve süt sığırı varlığında Avrupa Birliği'nde birinci sırada, büyükbaş hayvan varlığında da Fransa'dan sonra ikinci sırada. Kırmızı et üretimimiz 2002'de 420 bin tonmuş, 2017'de 1,1 milyon tona gelmiş. Kişi başı et tüketimiz de 6 kilolardan 13-14 kilolara gelmiş. Tavuk tüketimiz 10 kilolardan 26 kilolara gelmiş. Balık tüketimiz biraz düşmüş, biraz daha fazla balık yememiz lazım, 6 kilodan 5,5 kiloya düşmüş."

- "Yerli tohumu mutlaka artırmamız lazım"

Pakdemirli, tohum konusunun siyaseten de çok speküle edilen bir konu olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Ama tohum konusunda da rakamlar bizim bu konuda da iyi olduğumuzu gösteriyor. Tohumda arz güvenliği çok önemli. O yüzden yerliyi mutlaka artırmamız lazım. Nereden nereye geldik? 150 bin ton tohum üretiyormuşuz, şimdi 1 milyon 50 bin tona gelmişiz. Aşağı yukarı 7 misline gelmişiz. Dünya sertifikalı tohum piyasasında da on birinci sırayla 750 milyon dolar. Türkiye 2000'li yıllarda, 'Ben her alanda dünyada ilk 10'a gireceğim' diye hedef koydu. Biz bu alanda dünyada on birinciyiz. Daha iyi olmamız lazım. Yabancı tohum da olacak mı piyasada? Olabilir ama bizim ne kadar çok yerli tohumumuz olursa bir defa yurt dışına o kadar çok katma değerimiz gitmez. Bu cebimizde kalır. Yerli tohum daha ucuz oluyor. Yerli sertifikalı tohuma mutlaka yönlenip, yönlendirip bu işin takipçisi olacağız. Sertifikalı tohumda yeterliliğimiz yüzde 43'ten, yüzde 84'e çıktı. Yani Türkiye şartlarında 100 dönüm arazimiz varsa bunun 84 dönümünde yerli ve sertifikalı tohum ekiliyor."

(Bitti)

Kaynak: AA