Milletvekili Dikbayır, Tank Palet Fabrikası'nın Özelleştirilmesi Kararını TBMM'ne Taşıdı

İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, TBMM’nde 2018 yılının son oturumunda Genel Kurul’da yaptığı konuşmada Tank Palet Fabrikası’nı gündeme taşıdı ve fabrikanın özelleştirilme kararının Anayasa ve yasalara aykırı olduğunu belirtti.

Milletvekili Dikbayır, Tank Palet Fabrikası'nın Özelleştirilmesi Kararını TBMM'ne Taşıdı


İYİ Parti Sakarya Milletvekili Dikbayır, TBMM’ndeki Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, Tank Palet fabrikasının 50 yıllık birikimi ve deneyimi ile son 10 yılda 3 defa en verimli işyeri olarak seçildiğini ifade ederek, “Sektöründe dünyadaki ilk 5 arasındaki bir fabrikadır. Bu fabrikanın bugün yeniden kurulması, 20 milyar dolarlık bir yatırımı gerektirmektedir. Bilgi ve tecrübe oluşumu ise en az on yılı bulmaktadır. Fabrikada gururumuz fırtına obüs seri üretimi, gündüz ve gece görüş dürbünleri üretimi, dünyanın en uzun süre dayanıklı tank ve tırtıllı araç paleti üretimi sıfırdan yüzde 100 milli olarak yapılmakta, Leopard 1 ve 2 tanklarının ve diğer tankların modernizasyonu tamamen sökülerek yeniden yapılması şeklinde modernize edilmeye devam edilmektedir” dedi.



Altay tankının 500-700 milyon dolarlık bir yatırımla Tank Palet fabrikasının üretebileceğini de belirten Milletvekili Dikbayır, “Fabrika Sakarya ili Arifiye ilçesi E5 ile otobanın tam ortasında, bin 800 dönümlük her türlü yeni yatırıma müsait, çok geniş bir arazi üzerinde kuruludur. 500 ile 700 milyon dolarlık bir yatırımla altı ay içerisinde seri Altay tankı üretim kapasitesi Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından tespit edilmiştir. Bizzat başkan ve millî savunma bakan yardımcısı tarafından Altay tankının ana üretiminin bu fabrikada Milli Savunma Bakanlığı ASFAT AŞ kanalıyla yapılacağı deklare edilmiştir” diye konuştu.



Tank Palet fabrikasının tekrar yerine konulması mümkün olmayan kritik önemde stratejik bir tesis olduğunu da kaydeden Milletvekili Dikbayır, “On yıldır sadece prototipi için Altay tankına 1 milyar doların üzerinde ülkemizin kaynakları harcanırken, ülkemizde Altay tankını az bir yatırımla yani belirttiğimiz gibi 500 ila 700 milyon dolarlık bir yatırımla ve 100 kadar yeni işçi alımı yapılarak, altı ayda seri üretim yapabilecek, devletin elindeki tank üretme kapasitesi ve tecrübesi olan tek fabrikamızdır. Hiçbir tank ve obüs üretme yeteneği ve kapasitesi olmayan Ethem Sancak ve Katar girişimine satılması iddiaları bulunmaktadır. Aklı başında her firma veya holding bile kendi elindeki pırlanta değerinde, ekonomiye sağladığı katma değeri olan böyle bir fabrikayı kaptırmamak için uğraşacakken, kendi Silahlı Kuvvetlerine ve stratejik iş birliği içerisinde olduğu dünyanın diğer silahlı kuvvetlerine üretim ve satış yapmakta olan böyle bir fabrikanın göz göre göre millilikten çıkarılması mantıkla izah edilemez” şeklinde konuştu.



Tank Palet ile ilgili alınan özelleştirme kararının bir çok kanuna ve Anayasa’ya aykırı olduğunu da vurgulayan İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, “Fabrikanın hukuki vasfı, Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet üreten diğer tabur, alay veya tugaylarla aynı durumdadır. Askeri tırtırlı araçların bakım, onarım ve modernizasyonunu yapan bu fabrika müdürlüğünün işletmesinin devri, Anayasa’mızın, savunmanın devletin görevi olduğu, savaşa hazırlık yapması gerekliliği ilkesi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Millî Savunma Bakanlığı Kuruluş Ve Teşkilat Kanunu’na ve en önemlisi 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu’nun 1’inci maddesinde sayılan özelleştirme kapsamına alınabilecek kuruluşları belirleyen maddeye aykırıdır. Bu nedenle de bu fabrikanın özelleştirme kapsamına alınması, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir birliğini özelleştirmekle aynı hukuki sonuçları doğurmaktadır. Tekrar ediyorum altını çizerek: Bu nedenle, bu fabrikanın özelleştirme kapsamına alınması, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir birliğini özelleştirmekle aynı hukuki sonuçları doğurmaktadır” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Dikbayır, “Bu özelleştirme kararından vazgeçilerek fabrikanın mevcut haliyle Altay Tank Projesi’ni alan firma ile ASFAT AŞ kanalıyla iş birliği ve sözleşme yapılarak tank üretim sürecinde kullanılmasının daha doğru olacağını ifade ederek milli fabrikamıza sahip çıkmalıyız. Bakın, bu yol olur yani diğer savunma sanayi fabrikalarımızın özelleşmesine yol olur. Sizlere şunu hatırlatmak istiyorum: Çanakkale Savaşı sürerken Asteğmen Mehmet Muzaffer Komutanımızın Yahudi bir tüccardan ordumuza kamyon lastiği alabilmek için sahte senet düzenlemek zorunda kaldığını unutmayın. Türk Silahlı Kuvvetlerinin fabrikaları milli ve yerli kalmalıdır. Bu, çok önem arz etmektedir” dedi.



Milletvekili Dikbayır, Ocak ayının ikinci haftasında konu ile ilgili olarak bir araştırma önergesi ve kanun teklifi hazırlayıp Meclis Genel Kurulu’na sunacaklarını da belirterek, milletvekillerinden destek istedi.
Kaynak: İHA