Yayın Tarama Bulgularının Değerlendirilmesi

Radyo ve Televizyonlarda Doğru, Güzel ve Anlaşılır Türkçe Kullanımının Yaygılaştırılması Projesi kapsamında yayın tarama bulgularının değerlendirilmesi basın toplantısına katılan RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, "927 saatlik yayın değerlendirilmesinin sonunda tespit edilen hata sayısı 4 bin 598’dir’’ dedi.

RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, Radyo ve Televizyonlarda Doğru, Güzel ve Anlaşılır Türkçe Kullanımının Yaygılaştırılması Projesi kapsamında yayın tarama bulgularının değerlendirilmesi basın toplantısına katıldı.

Programda bir konuşma yapan Yerlikaya, "Türkçe, kültürümüzün ve milli birliğimizin temel unsurlarından biridir. Ancak teknolojik dönüşüm, değişen şartlar ve görsel içeriğin öne çıması bütün dillerde olduğu gibi Türkçe’yi de tehdit etmektedir’’ ifadelerini kullandı.

Türkçenin 6 yüz bin kelimeyi aşan zengin söz varlığına rağmen konuşma dilindeki kullanılan söz sayısının giderek azaldığını belirten Yerlikaya, konuşmasına şöyle devam etti:

’’Dilimize yabancı dillerden giren yabancı kelime sayısıysa artmaktadır. RTÜK tarafından gerçekleştirilen 2018 yılı televizyon izleme eğilimi kamuoyu araştırması Türkiye’de izleyicilerin yaklaşık 3,5 saat televizyon izlediğini göstermektedir. En fazla izlenen programlar haberler, yerli diziler, spor programları ve kuşak programlarıdır. O halde Türkçe’nin kullanımı konusunda en fazla dikkat etmesi gerekenler bu programları hazırlayanlar ve sunanlardır. Radyo ve televizyon yayınlarındaki dil yanlışları kısa sürede tüm topluma yayılmakta, televizyon sunucularının, reklam yıldızlarının, dizi kahramanlarının kullandıkları ifadeler toplumun diline yerleşmektedir. Bu nedenle radyo ve televizyon yayınlarında Türkçe’nin kurallara uygun bir şekilde kullanılması toplumu oluşturan bireylerin dili doğru kullanması açısından çok önemlidir.’’

"RTÜK Türkçe’yi özensiz kullandığı belirlenen kurumlara yönelik yaptırımlar uygulamaktadır"

"Medya çalışanlarının doğru, güzel bir Türk için gereksinim duydukları güvenilir kaynaklara kolayca ulaşabilmeleri için RTÜK tarafından tüm radyo televizyon kuruluşlarına Türkçe sözlük, yazım kılavuzu ve telaffuz sözlüğü de dağıtılmıştır" diyen Yerlikaya, "Yayınların konuşulan dil üzerindeki güçlü etkisi nedeniyle 6112 sayılı yasamızda da bazı maddeler vardır ve özellikle 8/1 maddesinde Türkçe’nin özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılması, düzeysiz, kaba ve argo kullanımlara yer verilmemesi öngörülmüştür. Alınan kanun hükmü gereğince RTÜK Türkçe’yi özensiz kullandığı belirlenen kurumlara yönelik yaptırımlar uygulamaktadır. Söz konusu kanun hükmünü ihlal eden yayın kuruluşlarına 2017’de 18, 2018’de ise 16 olmak üzere toplam 34 müeyyide uygulanmıştır. Medya çalışanlarının doğru, güzel bir Türk için gereksinim duydukları güvenilir kaynaklara kolayca ulaşabilmeleri için RTÜK tarafından tüm radyo televizyon kuruluşlarına Türkçe sözlük, yazım kılavuzu ve telaffuz sözlüğü de dağıtılmıştır. Türk dilinin korunmasına ve geliştirilmesine önem veren RTÜK Türk dili konuşan ülkelerin yayıncılık düzenleyici kuruluşları ve düzenleyici kurum işlevi gören kamu kuruluşları arasında bir platform oluşturma gayret de vardır. Bu konudaki çalışmalarımız devam etmektedir. Türkçe’nin özenli kullanımına yönelik son çalışmamız 2017’de Türk Dili Yılında hayata geçirdiğimiz radyo ve televizyonlarda doğru, güzel ve anlaşılır Türkçe kullanımının yaygınlaştırılması projesidir. Proje radyo ve televizyon yayınlarında yapılan Türkçe yanlışların tespit edilerek rapor haline getirilmesini amaçlar. Yayınlarda Türkçe’nin daha özenli kullanılmasına yönelik olarak radyo televizyon kuruluşlarında çalışanlar için diksiyon, spikerlik ve sunuculuk kurslarının düzenlenmesini kapsamaktadır" şeklinde konuştu.



"927 saatlik yayın değerlendirilmesinin sonunda tespit edilen hata sayısı 4 bin 598’dir"

Yerlikaya, yapılan çalışmalar sonucunda 927 saatlik yayın kopyası temin edilip uzmanlar tarafından TDK’ya verildiğini kaydederek, ’’RTÜK, MEB, TRT Genel Müdürlüğü ve TDK iş birliğinde yürütülmekte olan proje kapsamında proje ortakları iş birliği protokolü imzalamıştır. MEB, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Çankaya Eğitim Merkezinin iş birliğiyle 80 saatlik bir diksiyon, spikerlik ve sunuculuk kurs programı hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. 3 dönem halinde düzenlenen ve TRT eğitim stüdyolarında gerçekleşen kurslara bugüne kadar 48 medya çalışanının katılımı sağlanmıştır. Tarama çalışması kapsamında RTÜK bir komisyon kurmuştur. Bu komisyon titiz çalışmalar sonucunda tüm yayınları temsilen seçilecek yayın tiplerinde program türlerini belirlemiştir. Yapılacak çalışmada yayın tipleri ve program türleri çok önemlidir. Yayın değerlendirme çalışmalarında altı yayın tipiyle en fazla izlenen dokuz program türünden oluşan ve tüm yayınları temsil eden 927 saatlik bir yayın kesiti kullanılmıştır. Tarama alanı oluşturulurken program türleri yıllık izleme oranları dikkate alınarak belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda 927 saatlik yayın kopyası temin edilmiş ve uzmanlar tarafından TDK’ya verilmiştir. 927 saatlik yayın değerlendirilmesinin sonunda tespit edilen hata sayısı 4 bin 598’dir. Televizyon yayınlarındaki hata sayısı 4 bin 223’tür. Bunların 3 bin 591’i ulusal televizyon kanallarında yapılan dil yanlışlarıdır. Müstehcen, kaba ve argo sözlerle cinsiyetçi ifadelerin en çok kullanıldığı programlar arasında yüzde 4.6 oranında çocuk programları üçüncü sırada yer almaktadır’’ açıklamasında bulundu.

"Dil milli kimliğin en önemli unsurlarından biridir"

Dilin bir iletişim aracı olduğunu belirten Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin ise radyo ve televizyon programlarında yapılan hataların oranlarını paylaşarak, "Dil aynı zamanda kültürün taşıyıcısıdır, yansıtıcısıdır. Dil milli kimliğin en önemli unsurlarından biridir. Açık oturum programlarında anlatım bozuklukları var, yabancı kelimelere özenme var. Müstehcen, argo ve kaba kelimeler tespit edilmemiş 15 saatlik program içerisinde. Ana haber bültenlerinde yazım yanlışları birinci sırada. 12 saatte 80 yanlış yapılmış. Anlatım bozuklukları, yabancı kelimelere özenme vr söyleyiş yanlışları var ama haberler daha resmi programlar olduğu için argo kaba ve cinsiyetçi ifadeler görülmemiş. Bilgi ve eğlence programlarında yabancı kelimelere özenme var. Anlatım bozuklukları daha çok çünkü her türlü vatandaşın konuşabildiği programlar. Çocuk kanallarında müstehcenliğin hiç olmaması lazım. Yabancı kelimelere özenme çok daha fazla. Bunların hepsi çalıştaylarımızda değerlendirilecek. Bölgesel ve yerel televizyonlarda 312 saat incelenmiş. Yazım yanlışları birinci sırada ve anlatım bozuklukları ikinci sırada geliyor" değerlendirmelerinde bulundu.

Magazin programlarında çok fazla anlatım bozuklukları olduğuna dikkat çeken Gülsevin, "Müstehcen, kaba ve argo kullanımlar saat başına bakıldığında en çok dizilerde görülüyor. Bunların hiç olmamasını istiyoruz. Dilimizin kimliğimiz olması, bundan dolayı anayasal kurumlara bu görevlerin denetlemek için vermiş olmasını hafife almamamız ve dikkate almamız lazım" diye konuştu.

Konuşmaların ardından plaket takdim edilerek hatıra fotoğrafı çektirildi.
Kaynak: İHA