Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır Açıklaması

Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır, "Ülkemizin köklü geçmişinden kaynaklanan, dünyanın farklı bölgelerindeki ülkelerle uzun yıllara dayanan dostane ilişkilerini sürdürmesi Türk dış politikasının önceliği olmayı sürdürmektedir. Bu ilişkilerin gerektirdiği dayanışmayı göstermek için son yıllarda yaşanan küresel ve bölgesel gelişmeler karşısında daha da önemli hâle gelmiş bulunmaktadır" dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda Afganistan Tezkeresi görüşmeleri yapıldı. İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Afganistan’ın jeopolitik anlamda Türkiye’nin önceliği olduğunu söyleyerek, "Türk Silahlı Kuvvetleri Afganistan’da bulunduğu her görevde ve bölgede hem Afganistan özelinde hem de dünyadaki benzer uluslararası misyonlar bağlamında örnek bir başarı silsilesi ortaya koymuştur, bununla övünmeliyiz. Keza, Afganistan’da sivil hizmet veren kuruluşlarımız da önemli eserler ve süreçler gerçekleştirmişlerdir. Geçtiğimiz yıllarda NATO’nun Afganistan’daki kıdemli sivil temsilcisi olarak görev yapan Sayın Hikmet Çetin’in ve Büyükelçi İsmail Aramaz’ın olağanüstü hizmetleri ve etkin yönetimleri de hâlâ saygıyla anılmaktadır" ifadelerini kullandı.

Afganistan’ın yeniden kanlı bir iç savaşa sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Sezgin, "Her hafta ortalama 50 Afgan askeri öldürülmektedir. Afganistan’ın iç sorunlarına ve Afganlar arası ağır ihtilaflara taraf olmadan Afganistan’ın komşularıyla vaki güven bunalımının azaltılmasına yönelik temas ve teşebbüslere daha inançlı ve kararlı bir ivme kazandırılmalı, bölgede istikrarın daha da kırılmasının ve güç boşluğunun derinleşmesinin önüne geçilmeli, Afganistan’a destek ve yardımlar her açıdan artırılmalıdır. Oysa Trump, Suriye’den asker çekme kararını açıkladıktan hemen sonra, Afganistan’dan da 7 bin askerini çekeceğini beyan etmiştir, bu önemli bir rakamdır. Afganistan’ın bugünkü perişan hâli NATO’nun, uluslararası camianın bu ülkedeki mevcudiyetinin bir neticesi değildir. Muhtemelen kendi hâline bırakılması durumunda bilanço hem Afganistan hem bölge ve dünya için çok daha ağır olacaktı" şeklinde konuştu.

MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu, Afganistan’ın Rusya ve ABD için, jeopolitik konumun yanında, petrol, doğal gaz, kömür ve bakır madenlerinin yanında lityum gibi zengin nadir element rezervleri nedeniyle de hedef olduğunu belirterek, "Taliban ve en son DEAŞ örneğinde olduğu gibi, küresel oyun kurucularca vekâlet savaşçıları, profesyonel katiller vasıtasıyla bu savaşlar sürdürülmektedir. Irak ve Suriye’den sürülecek olan DEAŞ’ın Afganistan’ı yurt tutması ihtimali göz ardı edilmemelidir. Özellikle Afganistan’daki Şii bölgeler ve Hristiyan gruplar ile bugüne kadar Afgan halkının bağrına bastığı Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının DEAŞ tarafından hedef alınma ihtimali de göz ardı edilmemelidir" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz, NATO’nun Kararlı Destek Misyonu, ISAF yani Uluslararası Güvenlik ve Yardım Kuvveti sona erdikten sonra kurulduğunu belirterek, "Bu misyon savaşçı bir misyon değildir. Kararlı Destek Misyonu, Afganistan’ın genelinde güvenlik sorumluluğu üstlenecek Afgan ulusal güvenlik güçlerine eğitim, danışmanlık ve yardım sağlama amacıyla kurulmuştur. Bu misyonun hedefi, Afgan ulusal güvenlik güçlerinin ülke genelinde güvenlik sorumluluğunu bütünüyle üstlenmesini sağlamaktır. Ancak değerli milletvekilleri, hatırlamak gerekir ki 2015 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan Kararlı Destek Misyonunun tezkere metninde "İki yıl icra edilmesi planlamakta." ifadesi yer almaktaydı. Bu misyonun aradan geçen neredeyse 4 yıla rağmen hâlâ görevine devam ediyor olması Afganistan’daki gelişmelerin başlangıçtaki planlarla örtüşmediğinin işaretidir" şeklinde konuştu.

Afganistan’daki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına ilişkin olarak Çeviköz, "NATO güçleri Afganistan’da görev yaptıkları süre boyunca El Kaide ve Taliban unsurlarıyla mücadele ettiler. Ancak bugün Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan Hükûmeti ve Taliban’ın Afganistan’da barışın sağlanması için görüşmelere başlayacaklarına ilişkin haberler duyuyoruz. Öyle ki Taliban yöneticileri Katar’daki bir ofiste bu konuda çalışmalara dahi başlamışlar. Amerika Birleşik Devletlerinin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad da Taliban’la barış müzakerelerini ilerletmek için Afganistan, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’da temaslar yürütüyor. Bu durum Uluslararası Güvenlik ve Yardım Kuvveti ve Kararlı Destek Misyonunun etkinliğinin de sorgulanmasına yol açıyor. İkinci olarak, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Şubat 2018’de Taliban’la barış görüşmelerini ve Taliban’ı bir siyasi parti olarak tanımayı içeren bir barış planını açıkladı.

Her ne kadar ülkedeki kırılgan durum devam etse de ve ülkenin birçok bölgesinde Taliban’ın kontrolü sürse de Afganistan Hükûmeti ile Taliban arasındaki kanalların açılmaya başlaması önemli bir gelişme. Son olarak, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump’ın Afganistan’daki Amerikan askerlerinin yarısını çekeceği açıklaması da Afganistan’daki dengeleri etkileyebilecek faktörlerden biridir. Bu durumda Afganistan’da güç bulunduran diğer ülkelerin üzerindeki yük ve sorumluluklar da artacaktır, Afganistan’daki Amerikan askerî mevcudiyeti 14 binden 7 bine düşecektir. Süren barış görüşmeleri ve Amerikan askerlerinin çekilmeye başlaması Türkiye’nin Afganistan’da şekillenmekte olan yeni tabloya hazırlanmasını da beraberinde getirmelidir" dedi.

Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır, Türkiye’nin proaktif ve etkili bir dış politika izlediğini söyleyerek, "Ülkemizin köklü geçmişinden kaynaklanan, dünyanın farklı bölgelerindeki ülkelerle uzun yıllara dayanan dostane ilişkilerini sürdürmesi Türk dış politikasının önceliği olmayı sürdürmektedir; bu ilişkilerin gerektirdiği dayanışmayı göstermek için son yıllarda yaşanan küresel ve bölgesel gelişmeler karşısında daha da önemli hâle gelmiş bulunmaktadır. Türkiye’nin Afganistan’la olan tarihî ilişkileri ve Afganistan’da icra edilen kararlı destek misyonu da bu önceliğin bir parçasıdır" dedi.

Afganistan’da güvenlik durumu kırılganlığının sürdüğünün altını çizen Bozkır, "Henüz huzur sağlanamamıştır ve saldırılar sürmektedir. Kabil’de daha dün düzenlenen saldırıda 43 kişinin hayatını kaybettiği malumlarınızdır. Buna karşın olumlu gelişmeleri de belirtmekte yarar görüyorum. 20 Ekim 2018 tarihinde düzenlenen Parlamento seçimleri, önemli bir aşama teşkil etmiştir. 2019 ilkbaharında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de başarıyla gerçekleştirilmesi, Afganistan’da siyasi uzlaşıya yönelik ortamın teşkili bakımından önemlidir. Şurası kesindir ki: Afganistan’da kalıcı barış ve istikrar ancak Afganlar arasında sağlanacak ve bölge ülkeleriyle uluslararası toplumun destekleyeceği siyasi bir uzlaşıyla temin edilebilecektir. Bu amaçla, Türkiye, Afganların öncülüğünde ve sahipliğinde barış ve uzlaşı çabalarını desteklemektedir. Afganistan’da güvenlik ve istikrar, bölgesel ve küresel barış ile refah için vazgeçilmez bir unsurdur. NATO’nun Afganistan’a sağladığı desteğe de duyulan ihtiyaç hâlâ gereklidir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA