TBMM Lojmanları Cinayeti Davası
Eski SHP Milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör'ün 24 Haziran 1991'de TBMM Lojmanlarında öldürülmesine ilişkin Abdullah Gökalp'in yargılanmasına devam edildi.
Eski SHP Milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör'ün 24 Haziran 1991'de TBMM Lojmanlarında öldürülmesine ilişkin Abdullah Gökalp'in yargılanmasına devam edildi.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya müşteki Erol Güngör ve avukatları katıldı. Başka suçtan Bursa Cezaevinde hükümlü bulunan sanık Gökalp ile telekonferans üzerinden bağlantı kuruldu.
Duruşmada eski Adana Milletvekili Mahmut Keçeli'nin celse arasında talimatla "tanık" sıfatıyla beyanının alındığı ve dosyaya gönderildiği açıklandı.
- Keçeli'nin ifadesi
Buna göre Keçeli, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesince 19 Ekim 2018'de alınan ifadesinde, maktulü Erol Güngör'ün oğlu olması nedeniyle uzaktan tanıdığını, sanığı ise tanımadığını ifade etti.
Erol Güngör'ün kendisinin yakın arkadaşı olduğunu, cinayeti duyduğunda Adana'da bulunduğunu aktaran Keçeli, şu beyanı verdi:
"Olaydan sonra Erol Bey İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına dilekçe yazarak ya da bizzat görüşerek bu konularda yardım talep etti. Tarihini hatırlayamadığım bir gün Erol Bey bizi ortak bir arkadaşımızın Meclis'teki bürosuna davet etti. Erol Bey'e gelen 7-8 ihbar mektubu vardı. Bizlere de gösterdi. Yine bir gün de maktulün öldürüldüğü eve Erol Bey bizi davet etti. Yanımızda hatırlayamadığım birkaç kişi daha vardı. Erol Bey'in elinde fotoğraflar vardı. Evin durumunu gösterir fotoğraflar da vardı. Fotoğrafta masanın üzerinde gazete, gazetenin üzerinde yüzük görünüyordu. Ancak eve geldiğimizde yüzük yoktu. Erol Bey ve biz, o an delilin yok edildiği kanaatine vardık."
Keçeli, olayla ilgili ilk kez ifade verdiğini bildirerek, "Parti Genel Başkanımız Erdal İnönü tarafından 'Emniyete gidin, bu olayla ilgili ifade verin. Milletvekili olduğunuz için polis ifadenizi alamıyor' şeklinde talimatı olmadı. Böyle bir talimat almadım. Olsaydı gider, seve seve ifademi verirdim" diye konuştu.
- Güngör, Keçeli'nin beyanını kabul etmedi
Güngör ve avukatlarının Keçeli'nin beyanına karşı mahkemeye verdikleri dilekçede ise dönemin SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün bütün SHP'li milletvekillerine Ağustos 1991'de mektup göndererek, olayın aydınlanması için yardımcı olunmasını istediği kaydedildi.
Bazı gazetelerde konuyla ilgili haberler çıktığı ve bir gazetede "Lojman cinayetinde milletvekili şüphesi" başlıklı haberin yer aldığı ifade edilen dilekçede, "Partimiz SHP'nin o dönemki Genel Başkanı Erdal İnönü'nün kendisine gönderdiği mektupla ilgili olarak bile doğru olmayan beyanlarda bulunan Mahmut Keçeli'nin diğer beyanlarının doğruluğundan kuşku duymamak herhalde mümkün değildir" denildi.
Duruşmada Güngör'ün avukatları, eski Devlet Bakanı Akın Gönen'in damadı Gürel Özener ile sanık Abdullah Gökalp'in eşinin tanık olarak ifadesinin alınmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Özener'in duruşmada, Gökalp'in eşinin ise talimatla dinlenmesine karar verdi. Heyet duruşmayı erteledi.
İddianamede, Abdullah Gökalp'in 14 Mayıs 2010'da adalet müfettişine verdiği ifadede, 24 Haziran 1991'de Mustafa Güngör'ü öldürdüğünü beyan ettiği ifade ediliyor ve 5237 sayılı TCK'nın 82/1. maddesinin (a) bendi uyarınca ''tasarlayarak, kasten öldürme'' suçundan cezalandırılması talep ediliyor.
Kaynak: AA
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya müşteki Erol Güngör ve avukatları katıldı. Başka suçtan Bursa Cezaevinde hükümlü bulunan sanık Gökalp ile telekonferans üzerinden bağlantı kuruldu.
Duruşmada eski Adana Milletvekili Mahmut Keçeli'nin celse arasında talimatla "tanık" sıfatıyla beyanının alındığı ve dosyaya gönderildiği açıklandı.
- Keçeli'nin ifadesi
Buna göre Keçeli, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesince 19 Ekim 2018'de alınan ifadesinde, maktulü Erol Güngör'ün oğlu olması nedeniyle uzaktan tanıdığını, sanığı ise tanımadığını ifade etti.
Erol Güngör'ün kendisinin yakın arkadaşı olduğunu, cinayeti duyduğunda Adana'da bulunduğunu aktaran Keçeli, şu beyanı verdi:
"Olaydan sonra Erol Bey İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına dilekçe yazarak ya da bizzat görüşerek bu konularda yardım talep etti. Tarihini hatırlayamadığım bir gün Erol Bey bizi ortak bir arkadaşımızın Meclis'teki bürosuna davet etti. Erol Bey'e gelen 7-8 ihbar mektubu vardı. Bizlere de gösterdi. Yine bir gün de maktulün öldürüldüğü eve Erol Bey bizi davet etti. Yanımızda hatırlayamadığım birkaç kişi daha vardı. Erol Bey'in elinde fotoğraflar vardı. Evin durumunu gösterir fotoğraflar da vardı. Fotoğrafta masanın üzerinde gazete, gazetenin üzerinde yüzük görünüyordu. Ancak eve geldiğimizde yüzük yoktu. Erol Bey ve biz, o an delilin yok edildiği kanaatine vardık."
Keçeli, olayla ilgili ilk kez ifade verdiğini bildirerek, "Parti Genel Başkanımız Erdal İnönü tarafından 'Emniyete gidin, bu olayla ilgili ifade verin. Milletvekili olduğunuz için polis ifadenizi alamıyor' şeklinde talimatı olmadı. Böyle bir talimat almadım. Olsaydı gider, seve seve ifademi verirdim" diye konuştu.
- Güngör, Keçeli'nin beyanını kabul etmedi
Güngör ve avukatlarının Keçeli'nin beyanına karşı mahkemeye verdikleri dilekçede ise dönemin SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün bütün SHP'li milletvekillerine Ağustos 1991'de mektup göndererek, olayın aydınlanması için yardımcı olunmasını istediği kaydedildi.
Bazı gazetelerde konuyla ilgili haberler çıktığı ve bir gazetede "Lojman cinayetinde milletvekili şüphesi" başlıklı haberin yer aldığı ifade edilen dilekçede, "Partimiz SHP'nin o dönemki Genel Başkanı Erdal İnönü'nün kendisine gönderdiği mektupla ilgili olarak bile doğru olmayan beyanlarda bulunan Mahmut Keçeli'nin diğer beyanlarının doğruluğundan kuşku duymamak herhalde mümkün değildir" denildi.
Duruşmada Güngör'ün avukatları, eski Devlet Bakanı Akın Gönen'in damadı Gürel Özener ile sanık Abdullah Gökalp'in eşinin tanık olarak ifadesinin alınmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Özener'in duruşmada, Gökalp'in eşinin ise talimatla dinlenmesine karar verdi. Heyet duruşmayı erteledi.
İddianamede, Abdullah Gökalp'in 14 Mayıs 2010'da adalet müfettişine verdiği ifadede, 24 Haziran 1991'de Mustafa Güngör'ü öldürdüğünü beyan ettiği ifade ediliyor ve 5237 sayılı TCK'nın 82/1. maddesinin (a) bendi uyarınca ''tasarlayarak, kasten öldürme'' suçundan cezalandırılması talep ediliyor.