Kızını Öldüren Torunlarının Tahliyesine İtiraz Edecek

AYDIN – İzmir’de annelerini öldüren 19 ve 17 yaşındaki kız kardeşler, yerel mahkemeden aldıkları 10 ve 20 yıl hapis cezalarına ilişkin Yargıtay’ın “makul oranda indirim yapılmadığı” gerekçesiyle verdiği bozma kararının ardından tahliye edildi. Torunlarının tahliye edilmesine tepki gösteren dede Kasım Süngü, karara itiraz edeceğini belirtti.

Kızını Öldüren Torunlarının Tahliyesine İtiraz Edecek
İzmir’in Aliağa ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Şeyda P. ve 17 yaşındaki Beyza P. , 2013 yılında anneleri Gülser Süngü’yü evlerine tanımadıkları erkekleri getirdiği ve kendilerini de “kötü yola zorladığı” iddiasıyla önce elektroşok cihazıyla bayılttı, sonra da 24 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

Hazırlanan iddianamenin ardından Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada Şeyda P. 20 yıl; olay tarihinde yaşı 18’den küçük olan Beyza P. ise 10 yıl hapis cezası almıştı. Kız kardeşlerin avukatı Zülküf Koçoğlu, kararı temyize taşıdı. Dosyayı inceleyen Yargıtay savcısı “haksız tahrik” nedeniyle daha fazla indirim yapılması gerektiği görüşünü bildirdi. Dosyayı görüşen 2. Ceza Dairesi de savcının görüşü doğrultusunda karar vererek cezada “makul oranda” bir indirim yapılmadığını belirterek kararı bozdu. Verilen kararın ardından davanın görüldüğü Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu kardeşleri 28 Kasım’da tahliye etti.

Kızının hiçbir günahı olmamasına rağmen torunları tarafından öldürüldüğünü kaydeden dede Kasım Süngü, "Benim öğrendiğim kadarıyla torunum Şeyda’nın iki erkekle birlikteliği olmuş. Kızım bunu öğrenince torunuma kızmış. Şeyda’nın hamile olup olmadığını öğrenmek için kadın doğum doktorundan randevu almış. Torunum teyzesine ’annem beni kadın doğum doktoruna götürmesin, sonu fena olur’ demiş. Teyzeleri de kızıma bunları anlatmış. Kadın doğum doktoruna gidecekleri günün akşamı torunlarım elektro şok cihazıyla annelerini etkisiz hale getirip bıçaklayıp öldürmüşler. Elbiselerini değiştirdikten sonra ellerindeki suç aletlerini 200 metre ileride çöp tenekesine atmışlar. Erhan diye bir arkadaşlarını arayıp ’Annem bize evden gidin gezin dedi’ demişler. Erhan, torunlarımı gelip almış, ona da ’Annemize ulaşamıyoruz’ demişler. Üç kişi eve geldiklerinde kızım kanlar içinde yerde yatıyormuş. Cezaevine torunlarımı ziyarete gittiğimde annelerini kendilerinin öldürdüğünü itiraf ettiler. Annelerini eve erkek getiriyor diye suçladılar. Cinayetten bir hafta önce köye gelmişlerdi. Cezaevine ziyaretlerine gittiğimde onlara, ’O zaman neden bu konudan bahsetmediniz’ dedim. Dede korktuk dediler. Yalan söyledikleri her hallerinden belliydi" dedi.



“Ölseler umurumda olmaz”

Torunlarının tahliye edilmelerine itirazda bulunacağını belirten Süngü, "Cinayet nedeniyle Şeyda 20 yıl, Beyza 10 yıl ceza aldı fakat 5 yıldır cezaları Yargıtay tarafından onanmadı. Şimdi edilmişler. Annelerini suçu yokken öldürdüler. Kızım evladına sahip çıktığı ve doğum kontrol doktoruna götürmek istedi diye öldürüldü. Böyle bir kanun var mı? O zaman herkes birbirini öldürsün, kimseye ceza verilmesin. İzmir’e giderek itirazda bulunacağım. Benim öyle torunlarım yok. Annelerinin bir suçu olsaydı o zaman her zaman yanımda yerleri vardı. Onlar benim torunlarım değiller. Onları karşımda öldürecekler kılım bile kıpırdatmam. Onlar hak ettiği cezayı alıncaya kadar peşlerini bırakmayacağım. Allah onların cezalarını versin. Ama önce kanunlar cezalarını vermeli" diye konuştu.

Torunlarının en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen anneanne Cevriye Süngü ise, "Onların ölünceye kadar cezaevinde çürümelerini istiyorum. Benim kızım kuş yavrusu değil insandı. Annelerini öldürdükten 5 yıl sonra cezaevinden çıktılar. Böyle kanun istemiyorum. Adalet istiyorum. Benim kızım kara toprakta yatıyor. Yazık oldu benim evladıma" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA