Nizamettin Ustanın Otomobil Tamiriyle Geçen Ömrü

Diyarbakır'da yaşayan 84 yaşındaki Nizamettin Ayla, 68 yıl önce çırak olarak başladığı otomobil tamirciliğinde bugüne kadar mesleği öğrettiği pek çok gencin ekmeğini kazanmasını sağladı Türkiye'deki farklı illerin ardından Diyarbakır Oto Sanayi Sitesi'ndeki iş yerinde çalışmaya devam eden Ayla, mesleğini sağlığı elverdiği sürece ilkelerinden taviz vermeden hakkıyla sürdürmek istiyor Nizamettin Ayla: 'Araba tamirinde en önemli şey teşhis. Yanlış teşhis boşuna masraftır' 'Bana göre aldatılan her müşteri kaybedilmiş bir servettir. İnsan ürettiği sürece yaşar. Arı gibi çalıştım. Ömrümün sonuna kadar da çalışacağım, bal üreteceğim'

MEHMET SIDDIK KAYA - Diyarbakır'da yaşamını sürdüren ve 68 yıldır otomobil tamiri ile ekmeğini kazanan 84 yaşındaki Nizamettin Ayla, sağlığı elverdiği sürece mesleğine devam etmek istiyor.

Mardin'de dünyaya gelen Ayla, 16 yaşında babası vefat edince lise eğitimini yarıda bırakarak annesi ve 3 kardeşinin geçimini sağlamak için çalışmaya başladı.

Otomobil tamiri yapan bir iş yerinde mesleği öğrenmek isteyen Ayla, Diyarbakır'da Pirinçlik Hava Radar Üssü'nde de çalışan, daha sonra Mardin'de kendi iş yerini açan ustasının yanında çırak olarak işe başladı.

Mesleği öğrenen, askerlik yaptıktan sonra da Türkiye'nin farklı ilerindeki şirketler bünyesinde otomobil tamircisi olarak çalışan Ayla, 68 yıllık meslek yaşamının 55 yılında rot balans ustası olarak hizmet verdi.

Kazancıyla annesine ve iki kız kardeşine bakan, daha sonra evlenip 4 çocuk babası olan Ayla, haftanın 6 günü Diyarbakır 1. Oto Sanayi Sitesi'ndeki iş yerinde ilerleyen yaşına rağmen mesleğini ilk günkü heyecan ve aşkla sürdürüyor.

- "Araba tamirinde en önemli şey teşhis"

Ayla, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çıraklığının ilk haftasında gaz ocağını tamir edemediği için annesinin kendisine kızdığını söyledi.

"Annem 'Sen ne biçim tamircisin? Nasıl gaz ocağını tamir edemezsin?' dedi. Oysa gaz ocağı bizim işimiz değildi. Biz arabalarla uğraşıyorduk. O günden sonra hırs yaptım." diyen Ayla, bugüne kadar mesleğinde başarılı olmak için durmadan çalıştığını belirtti.

1980 yılında açtığı dükkanında işini severek sürdürdüğünü dile getiren Ayla, bu mesleği tıp doktorluğuna benzettiğini aktardı. Ayla, şöyle devam etti:

"Araba tamirinde en önemli şey teşhis. Hastasınız, doktora gittiniz. Teşhis yerinde olursa ameliyat en ucuzudur. Bizim mesleğimiz de öyle. Yanlış teşhis boşuna masraftır. Araba bize gelince bir bakışta ne olduğunu anlıyoruz. Bir bakışta arabanın ön düzenin ne kadar eğri olduğunu, arabanın hangi tarafa geleceğini, ne tür şikayetlerinin olduğunu bir bakışta anlarım. Arabayı gördüğümde adamın bana söylemesine gerek yok. Arızanın neden kaynaklandığını hemen anlıyorum. Teşhisten sonra ameliyat yapıp, arabayı teslim ediyorum."

- "Aldatılan her müşteri kaybedilmiş bir servettir"

Müşteri memnuniyetinin meslek ilkeleri bakımından son derece önemli olduğunu anlatan Ayla, "Aldatılan her müşteri kaybedilmiş bir servettir. Hiçbir müşteriyi kaybetmemeliyim. Onu kazanırsam biliyorum ki eşini, dostunu, tanıdıklarını da kazanırım. Yaptığım işi beğenmezsem müşteriye vermem." diye konuştu.

- "İnsan ürettiği sürece yaşar"

Ayla, geçmişte imkanların kısıtlı olduğunu şimdi ise teknolojinin gelişmesiyle otomobil tamirinin daha kolay olduğunu vurguladı. Gelişen teknoloji sayesinde işin kolaylaştığına işaret eden Ayla, "Yeter ki insan mesleğini öğrensin." dedi.

Ayla, yanında çok çırak yetiştirdiğini, bu gençlerin çoğunun yetkili servislerde çalıştığını ifade ederek şunları söyledi:

"Düşünürün biri, 'Madem düşünüyorum, öyleyse varım.' demiş. Bir diğeri, 'İnsan güldüğü kadar yaşar.' demiş. Yani gülmediğin hayat hayat değil diyor. Fakat fakir diyor ki 'Bir insan ürettiği sürece yaşar.' Yeni üretimden kesilmişse sadece kendine üretiyorsa ölmüştür. Ölmek için mezara girmek şart değil. Başkasının sırtından geçinen boşuna yaşıyordur. Onun için hayatım boyunca, son nefesime kadar Allah bana bir hastalık vermezse çalışacağım üreteceğim. Bu işi biraz sevmek lazım. Sevmediğin işi yapamasın. İnsan sevdiği işte de başarılı olur."

Rot balans işinde bir ömür geçirdiğini aktaran Ayla, "Arı gibi çalıştım. Bal ürettim. Şimdi o balı yiyorum. Ömrümün sonuna kadar çalışacağım, bal üreteceğim." değerlendirmesini yaptı.

- "Bize baba gibi davranıyor"

Yanında çırak olarak başladığı mesleği 25 yıldır Ayla ile omuz omuza sürdüren Hasan Tokak, Ayla'nın kendisi gibi çok sayıda usta yetiştirdiğine dikkati çekerek "Ondan çok şey öğrendik. Ustadan çok bize baba gibi davranıyor. Memnunuz ondan, hem kişiliği hem sanatıyla. Bu sanatı bize öğreti. Biz onun sanatıyla şu anda ekmek yiyor, çalışıyoruz. Yetkili servislere elaman yetiştiriyoruz." diye konuştu.

Müşterilerden Cüneyt Can, yaklaşık 25 yıldır tanıdığı Ayla'nın Diyarbakır'a layık bir usta olduğunu belirtti. Ayla'nın ilerleyen yaşına rağmen çalışıyor olmasının kendilerine cesaret verdiğini aktaran Can, "Onun gibi değerli ustalara ihtiyacımız çok var. Arabamı getirdim, gönül rahatlığıyla da alıp, götüreceğim." diye konuştu.
Kaynak: AA