Avustralya Büyükelçiliği'nden 'Yeryüzü İle Yeniden İletişim' Projesine Destek
Bingöl Sürdürülebilir Kalkınma, Çevre Gençlik ve Sivil Toplumu Geliştirme Derneği (BİNÇEVDER) ile TEMA Vakfı Bingöl Şubesince hazırlanan "Yeryüzü ile yeniden iletişim" projesi, Avustralya Büyükelçiliği'nin Doğrudan Yardım Programı (DAP) kapsamında kabul edildi.
TEMA Bingöl Temsilcisi Cuma Karaarslan, yaptığı açıklamada, BİNÇEVDER-TEMA iş birliğiyle hazırlandıkları projenin Avustralya Büyükelçiliği tarafından onandığını belirtti.
Ankara'da bulunan Avustralya Büyükelçiliği'nin Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'da Doğrudan Yardım Programı yürüttüğünü anımsatan Karaarslan, hazırladıkları proje ile Bingöl'de okul öncesi ve ilköğretim aşamalarına uygun olarak tarladan sofraya kadar tohum, fide, ürün ve ürün işleme saklama faaliyetleri ile insanların atadan, babadan kalma yeteneklerinin yeniden kazandırılmasını hedeflediklerini aktardı.
Karaarslan, giderek küresel bir hal alan eğitim sistemi içinde adeta bir ve tek tip eğitime yönelen çocukların aynı zamanda 2000'li yıllarda teknolojinin gelişmesi ile internet, televizyon, telefon, tablet gibi aletlerle zaman geçirmeye başladığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle doğadan ve geleneksel üretim bağlarından kopan çocuklar, tohum, üretim, su ve doğa ilişkisini unutarak eğitimde başarılı olsalar bile ekolojik yaşamdan kopuk hale gelmişlerdir. Gelinen noktada nesiller arası üretim kültürü, tohum ve yeryüzü ile ilişki zayıflamış, çocuklarda negatif yansımalar görülmeye başlanmıştır."
Doğadan kopan çocukların sanal ortamlardaki çiftlikler ile ilgilenmelerinin vahim bir durum olduğuna işaret eden Karaarslan, söz konusu proje ile çocukların dışarıda bulunmaktan, toprak ve su ile haşır neşir olmaktan büyük keyif alacaklarını vurguladı.
Kaynak: AA
Ankara'da bulunan Avustralya Büyükelçiliği'nin Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'da Doğrudan Yardım Programı yürüttüğünü anımsatan Karaarslan, hazırladıkları proje ile Bingöl'de okul öncesi ve ilköğretim aşamalarına uygun olarak tarladan sofraya kadar tohum, fide, ürün ve ürün işleme saklama faaliyetleri ile insanların atadan, babadan kalma yeteneklerinin yeniden kazandırılmasını hedeflediklerini aktardı.
Karaarslan, giderek küresel bir hal alan eğitim sistemi içinde adeta bir ve tek tip eğitime yönelen çocukların aynı zamanda 2000'li yıllarda teknolojinin gelişmesi ile internet, televizyon, telefon, tablet gibi aletlerle zaman geçirmeye başladığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle doğadan ve geleneksel üretim bağlarından kopan çocuklar, tohum, üretim, su ve doğa ilişkisini unutarak eğitimde başarılı olsalar bile ekolojik yaşamdan kopuk hale gelmişlerdir. Gelinen noktada nesiller arası üretim kültürü, tohum ve yeryüzü ile ilişki zayıflamış, çocuklarda negatif yansımalar görülmeye başlanmıştır."
Doğadan kopan çocukların sanal ortamlardaki çiftlikler ile ilgilenmelerinin vahim bir durum olduğuna işaret eden Karaarslan, söz konusu proje ile çocukların dışarıda bulunmaktan, toprak ve su ile haşır neşir olmaktan büyük keyif alacaklarını vurguladı.