Tutuklu Ve Hükümlülerin Mesleki Eğitimi İçin İşbirliği Protokolü

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Hükümetimizin ’Eğitim hakkı hiçbir şekilde engellenemez’ yaklaşımı sonucunda 35 bin tutuklu ve hükümlü cezaevinde eğitim hakkına kavuşmuştur" dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, hükümlülerin, tutukluların, denetimli serbestlik kapsamındakilerin mesleki eğitimlerine ilişkin ’Eğitimde İş Birliği Protokolü’ imza törenine katıldı.

Ankara Hakimevinde düzenlenen imza töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, her zaman her konuda açık bir işbirliği ve yüksek bir motivasyonla iş yapma fırsatı sağladığı için Adalet Bakanı Gül’e teşekkür ederek, “Eğitim hakkı kavramı üzerinde durmakta yarar var. bu hakkın bir temel hak olması nedeniyle hiçbir ayrıma tabi tutulmadan herkesin bu hakkının korunması son derece önemli. Bir kişinin tutuklu veya hükümlü olması onun eğitim alma veya görme hakkının elbette yok saymamıza yol açmamalı. Bu doğrultuda ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlüler ile denetimli serbestlik altında bulunan yükümlülerin ve koruma kurullarınca yönlendirilen eski hükümlülerin iyileştirme çalışmaları kapsamındaki her türlü eğitimlerinin sağlanması ve örgün ve yaygın eğitim faaliyetiyle bazı kurs ve etkinliklerde bulunabilmelerinin sağlanabilmesi düzenlenebilmesi son derece önemli. Bakanlığımız ile Adalet Bakanlığı arasındaki bu işbirliği protokolü de bahsi geçen faaliyetlerin yapılabilmesi için çok güzel fırsatlar doğuracak. Bütün bunları yaparken iş piyasasının ihtiyaçlarını da dikkate alıyoruz. Hükümlülerin verimli üretken bireyler olarak toplum yaşamına uyumlarını kolaylaştırmak bunların salıverilmelerinden sonra da mutlu ve gelir getirecek bir hayatla karşılaşmalarına imkan sağlamak son derece önemli. Bu onların rehabilitasyonu ve suçtan uzak durmaları içinde oldukça fonksiyonel bir konu” ifadelerini kullandı.

"MESLEKİ EĞİTİMDE ÇOK DAHA BÜYÜK ATILIMLARIN VE HAMLELERİN OLABİLECEĞİ BİR DÖNEME DOĞRU GİDİYORUZ"

Bu protokolle tüm hükümlülere cezaevlerinde mesleki eğitim alma imkanı, denetimli serbestlikten faydalanan hükümlülere de MEB’e bağlı okullarda eğitime erişimleri sağlanarak meslek kazanma imkanının verileceğini söyleyen Selçuk, "Mesleki eğitim yoluyla çıraklık, ustalık, kalfalık belgelerine sahip olabilecekler. Cezaevinden çıktıktan sonra sosyal hayata bir an önce adaptasyon sağlamaları ve bu suretle ekonomiye de katılmaları için ihtiyaç duyulan sektörlerde iş bulma olanakları da doğabilecektir. Bundan sonra da mesleki eğitimde çok daha büyük atılımların ve hamlelerin olabileceği bir döneme doğru gittiğimizi özellikle vurgulamak isterim” açıklamasında bulundu.

“BUGÜN İTİBARIYLA CEZAEVLERİNDE 35 BİN KİŞİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM HAKKINA KAVUŞTURULMUŞTUR”

Adalet Bakanı Gül ise toplumların geleceğinin eğitimle şekilleneceğini ifade ederek, cezaevine bir suç işleyerek giren insanların, cezalarının çekilmesinin ardından toplumla entegre olması, meslek sahibi olarak topluma yeniden kazandırılmalarının temel hedefleri arasında olduğunu aktardı.

Ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde, bu anlayışla bir eğitim ve öğretim faaliyetleri ve meslek edindirme faaliyetlerinin devam ettiğini kaydeden Gül, “Temel amacımız infaz süresi biten insanlarımızın toplum kurallarına saygılı, sorumluluk taşıyan yaşam biçimi edinmeleri ve bir meslek sahibi olmalarıdır” dedi.

Bakan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün itibarıyla cezaevlerinde 35 bin kişi eğitim ve öğretim hakkına kavuşturulmuştur. Bu 35 bin kişi öğrenciydi, eğitim hakkına sahipti de cezaevine girmiş değildir. Hükümetimizin ’Eğitim hakkı hiçbir şekilde engellenemez’ yaklaşımı sonucunda 35 bin tutuklu ve hükümlü cezaevinde eğitim hakkına kavuşmuştur. Sadece açık lise, açık öğretim değil, cezaevlerinde yüksek lisans, doktora yapan mahkumlar da bulunmaktadır. Bu konuda özellikle iş yurtlarında 180’den fazla iş kolunda işbaşı mesleki eğitim ve üretim çalışmaları da devam etmektedir. Cezaevine giren bir kişi ustalık, kalfalık belgeleri de almakta meslek mensupluğu tescil edilmektedir. Burada temel yaklaşımımız insanımıza verilen değerdir. Bizim temel paradigmamız ’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Eğer insanı cezaevinde yaşatamıyorsanız, insan onuruna yakışır şekilde eğitim, yaşam haklarını koruyamıyorsanız orada sorun var demektir. Bu protokolün ve bu ana kadar yapılan tüm çalışmaların temeli insana verilen değerdir.”

Gül, 2017 yılında iş yurdu faaliyeti kapsamında 52 bin 836 hükümlü ve tutuklunun sigortalı olarak çalıştığını bildirdi. Cezaevlerinde okuma-yazma kurslarının açıldığını belirten Gül, Cumhurbaşkanlığı himayelerindeki "Okuryazarlık Seferberliği" kapsamında da cezaevlerinde okuma yazma kurslarının da devam ettiğini bildirdi.

Konuşmaların ardından Adalet Bakanı Gül ile Milli Eğitim Bakanı Selçuk işbirliği protokolünü imzaladı.

ÇIRAKLIK, KALFALIK, USTALIK VEYA USTA ÖĞRETİCİLİK GİBİ KURSLAR DÜZENLENECEK

İmzalanan protokol kapsamında, tutuklu, hükümlü ve denetimli serbestlik altında bulunan yükümlüler ile koruma kurullarınca yönlendirilen eski hükümlülere iyileştirme faaliyetleri kapsamında eğitim, öğretim, çıraklık, kalfalık, ustalık veya usta öğreticilik gibi kurslar düzenlenecek. Eğitim, öğretim, kurs ve diğer faaliyetlere katılan kursiyerlerin belirli bir mesleki alana dair geçmiş öğrenmeleri değerlendirilecek ve denklikleri sağlanacak. Adalet Bakanlığı tarafından faaliyetlerde görev alacak personele yönelik hizmet içi eğitim, kurs, seminer ve sosyal etkinlikler düzenlenecek. Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personelinin hizmet içi eğitim çalışmalarına, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilgili genel müdürlükler tarafından eğitici destek sağlanacak.

(Pelin Üzek Kılıç/İHA)
Kaynak: İHA