İstanbul'da Havacılık Buluşması

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir: “Havacılık bakım ve onarım alanında Türkiye aslında önemli bir yer almaya başladı. Bu konuda kullanılan teknolojiler, oluşturulan verimlilik ve planlama unsurları hızla devreye girmeye başladı” SARES ve ISATECH Kurucu Başkanı Prof. Dr. Hikmet Karakoç:“Türkiye özellikle İstanbul Havalimanı’nın açılmasıyla birlikte bakım onarım sektöründeki ağırlığını da çok artacak” TürkiyeUkrayna İşadamları Derneği Başkanı Burak Pehlivan: “Havacılık sektöründe de iki ülke açısından önemli bir potansiyel var”

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, havacılık bakım ve onarım alanında Türkiye’nin önemli bir yer almaya başladığını belirterek, “Bu konuda kullanılan teknolojiler, oluşturulan verimlilik ve planlama unsurları hızla devreye girmeye başladı.” dedi.

Demir, İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Uçak Teknolojileri, Bakım, Onarım, Revizyon ve Havacılık Operasyonları Sempozyumu'nda (ISATECH) basın mensuplarına yaptığı açıklamada, havacılığın hem askeri hem de sivil anlamda Türkiye’de gelişen bir alan olduğunu dile getirdi.

Uluslararası ortamlarda Türkiye’nin havacılık konusundaki gelişmelerinin bilinmesinin önem taşıdığını belirten Demir, “Bu konferans da buna bir vesile olacak diye düşünüyoruz ve bu tür konferansların giderek artmasını ve gelişmesini bekliyoruz. Çünkü Türkiye’nin havacılıktaki ivmesinin dünya tarafından fark edilmesi anlamına geliyor bu.” diye konuştu.

- “Türkiye’deki gelişmeler çok fazla bilinmiyor”

Demir, yeni İstanbul Havalimanı’nın açılmasının, Türk Hava Yolları’ndaki (THY) büyümenin, Türkiye’nin havacılık alanı ve teknolojilerinde yaptığı çeşitli atılımların ve gelişmelerin dünyanın gözünün daha çok Türkiye’nin üzerinde olmasını sağlayacağını söyledi.

Aynı zamanda Türkiye’deki gelişmelerin çok fazla bilinmediğine dikkati çeken Demir, “Bu gelişmelerin bilinmesine de katkı sağlayacaktır. Mesela havacılık bakım ve onarım alanında Türkiye aslında önemli bir yer almaya başladı. Bu konuda kullanılan teknolojiler, oluşturulan verimlilik ve planlama unsurları hızla devreye girmeye başladı ve dünyada şu anda konuşulmakta olan teknolojilerin de uygulama alanı olarak Türkiye’de çeşitli faaliyetler başlamış durumda.” ifadelerini kullandı.

Bir taraftan tasarım, geliştirme ve imalat konularını çalışılırken bir taraftan da havacılıkta yeni teknolojilerin takibinin yapılmasının önemi olduğunu belirten Demir, şunları söyledi:

“Bunun bakım onarım alanına uygulanması bir faktör. Çünkü bir ürünün elinizde olması kadar onun etkin işletilmesi önemli. Hatta bazen daha önemli. Özellikle faaliyet açısından o ürünün kullanıcının elinde istendiği zaman kullanıma hazır olması açısından bu faktör çok önemli. Maliyetlerinizi düşürme açısından önemli. Bir ürünü ilk alış faaliyetinizden çok daha fazlası onun ömür boyu desteklenmesi ve işler halde tutulmasına harcandığını düşünürsek bu konuda da bağımlılığınız ne kadar az olursa o kadar etkin bir işletim yapabilirsiniz. Bütün bunların tartışıldığı yeni teknolojilerin konuşulduğu yeni uygulamaların hayata geçirildiği ve bu anlamda klasik uygulamaların mükemmel uygulanması yanında yeni teknolojilerin hayata geçirilerek fark oluşturulması gerekiyor.”

- “Bakım ve onarım anlamında Türkiye’nin de katkıda bulunacağı birçok unsur var”

Demir, bu tür platformların da yeni teknolojilerin konuşulması, bunlarla ilgili adımlar atılması ve bu konuda fikri platform oluşturulması açısından önem taşıdığını dile getirdi.

Türkiye’de bakım ve onarım konusunda bir yabancı ortaklık bulunduğunu ve Türkiye’nin, özellikle THY Teknik'in bakım ve onarım şirketleri oluşturmak adına yurt dışında çeşitli girişimlerde bulunduğunu anlatan İsmail Demir, şöyle devam etti:

“Çünkü bir bakım ve onarım ağı kurmanız gerekiyor eğer güçlü bir yapı olmanız gerekiyorsa. Dünya çapında bir şirket olmanız ve etkin operasyonlarınızı başka yerde de gerçekleştirirken servis ağınızı geliştirmek ve mevcut kabiliyetlerinizi daha fazla gelir getirir halde tutmak istiyorsanız bunları yapmanız gerekiyor. Dünyanın dört bir yanında hizmet verebilecek bir yapı kurulması, gerekirse belli ülkelerde varlığınızın ve olması, orada tesis kurmanız, global bir ağ oluşturmanız açısından, aynı zamanda mevcut kabiliyetlerinizi etkin kullanmanız açısından önemli. Bunları sürekli gündemde tutmaya çalışıyoruz. Çeşitli ülkelerde çeşitli ortaklıklar mümkün. Bu anlamda bakım onarım anlamında aslında Türkiye’nin de katkıda bulunacağı birçok unsur var. Yani geldiğimiz seviye, civardaki veya yakın çevredeki birçok ülkede varlığımızın olması, mevcut gelişmelerimizin ve uygulamalarımızın orada etkin halde hayata geçirilmesiyle ilgili, çeşitli projeleri uygulama noktasına gelmiş durumda.”

- “Savunma sanayinin yerlilik ve millilik iddiası güçlenerek devam ediyor"

İsmail Demir, savunma sanayinin yerlilik ve millik iddiasının güçlenerek devam ettiğini de belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu konuda vurgulanması gereken şu var benim özellikle belirtmek istediğim. Yerlilik ve millilik unsurlarından aklınıza gelen her şeyin peşinden koşmanız gibi bir şey gerçekten söz konusu değil. Bu anlamda en fazla katma değeri olan, en kritik olan ve dünya da en iyi olmayı umduğunuz ve iddialı olduğunuz birkaç alanı seçmeniz gerekiyor. Orada çok daha derin gitmeniz gerekiyor. Çünkü o kadar çok alan ve ürün var ki bunlarda önceliklendirme, kaynaklarınızı etkin kullandırma, katma değeri en fazla olan alana yatırım yapmanız, orada ileri gitmeniz ve bunlarında bazılarında dünyada en iyi olmanız... Bunlar çok önemli unsurlar. Bunları başarmanız gerekiyor diye düşünüyorum.”

- “Türkiye’nin buradan daha büyük bir pazar payı alması bekleniyor”

Uluslararası Sürdürülebilir Havacılık Derneği (SARES) ve Sempozyum Kurucu Başkanı Prof. Dr. Hikmet Karakoç da sempozyumun konusunun havacılıkta çok önemli bir konu olduğunu söyledi.

Türkiye’nin özellikle İstanbul Havalimanı’nın açılmasıyla birlikte bakım onarım sektöründeki ağırlığının da çok artacağını vurgulayan Karakoç, “Dünyada havacılık çok büyüyen bir sektör ve gittikçe uçak sayıları artıyor, yolcu sayıları, operasyonlar artıyor. Buna bağlı olarak da bu uçakların bakım onarımıyla ilgili merkezlere de büyük ihtiyaç var. Bu alanda gerçekten Türkiye Orta Doğu’nun önemli bir merkezi haline gelecek.” dedi.

Bu anlamda Türkiye’de özellikle iki firmanın faaliyetlerine dikkati çeken Karakoç, “THY Teknik ve myTECHNIC, başka firmalar da var. Bunların gerek Atatürk Havalimanı gerekse Sabiha Gökçen Havalimanı'nda çok donanımlı tesisleri var. Özellikle 3. Havalimanı içerisinde de çok donanımlı bakım onarıma yönelik altyapı tesisleri var.” diye konuştu.

Karakoç, Türkiye’nin sadece altyapı konusunda değil, personel konusunda ve bakım teknisyeni konusunda da çok iyi olduğunu belirterek, “Ve bu sektör dünyada çok büyüyen bir sektör. Yeni Havalimanı’nın açılmasından sonra da Türkiye’nin buradan daha büyük bir pazar payı alması bekleniyor. İstanbul Havalimanı’nın havayollarında merkez olmasının yanında bakım onarımda da dünyanın en önemli merkezlerinden biri haline gelmesi isteniyor.” şeklinde konuştu.

- “İki ülke havacılık sektörleri birbirlerini tamamlayacak potansiyele sahip”

Türkiye-Ukrayna İşadamları Derneği Başkanı Burak Pehlivan ise Türkiye ile Ukrayna ilişkilerinde altın çağın yaşandığını ve ilişkiler açısında oldukça büyük bir potansiyel bulunduğunu kaydetti.

Bunun her alanda görülebildiğini anlatan Pehlivan, “Havacılık da bu alanlardan bir tanesi. Yıllardır gerçekleştirilmiş potansiyelin hızlı bir şekilde revize olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bunda özellikle THY’nin büyük bir etkisi var. 2003’lerde Ukrayna’ya gittiğimizde haftada 2-3 sefer vardı bu ay içerisinde THY, İstanbul-Kiev seferlerini üçe çıkarttı. Haftalık olarak baktığımızda Ukrayna’nın 6 farklı şehriyle Türkiye’de İstanbul ve Ankara arasında 200’e yakın sefer var.” ifadelerini kullandı.

Pehlivan, havacılık sektöründe de iki ülke açısından önemli bir potansiyel olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

Ukrayna kendi uçağını yapabilen bir ülke. Dünyanın en büyük uçağı olan Antonov’u inşa etmiş bir ülke. Ve Türkiye’mizin sivil havacılıkta kendi uçağını yapma iddiası var, vizyonu var. Türkiye’nin insansız hava araçları konusunda artık dünyada söz sahibi olduğunu görüyoruz. Ukrayna’nın bu noktada ihtiyaçları var. Dolayısıyla iki ülke havacılık sektörleri birbirlerini tamamlayacak potansiyele sahipler.”

Kaynak: AA