Bakan Selçuk Açıklaması 'Bir Eğitim Sisteminden Bahsediliyorsa Bunun Felsefi Bir Zemini Olmalı'

Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğe katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bir eğitim sisteminden bahsediliyorsa bunun felsefi bir zemini olmalı” dedi. Bakan Selçuk, önümüzdeki birkaç ay içerisinde bütün okulların gereksinimlerinin belirli parametrelere göre belirlenerek desteklenmesi yönünde çalışmalara başlanacağını söyledi.

Bakan Selçuk Açıklaması 'Bir Eğitim Sisteminden Bahsediliyorsa Bunun Felsefi Bir Zemini Olmalı'
Boğaziçi Üniversitesi her yıl düzenlediği 24 Kasım Öğretmenler Günü programını bu yıl da Hisarüstü’nde bulunan kampüsünde gerçekleştirdi. Etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlarken, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emine Erktin ve Rektör Prof. Dr. Mehmed Özkan’ın açılış konuşmaları ile devam etti. Etkinliğe katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yaptığı konuşmasında, “Bir eğitim sisteminden bahsediliyorsa bunun felsefi bir zemini olmalı” dedi.

Bakan Selçuk, önümüzdeki süreçte en fazla önem verilecek konulardan birinin yabancı dil eğitimi olduğunu vurgulayarak, “Bu Türkiye’nin müzmin bir meselesi ve bu meselenin altından kalkabilecek bir birikimimizin olduğunun farkındayım. Esasen son zamanlarda 2023 eğitim vizyonu ile Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda özellikle ilk kırılım olarak önümüzdeki 3 yıl içerisinde hangi ay hangi yıl hangi iş ve işlemleri ne şekilde yapacağıma dair ortaya koyduğumuz doküman ve bu dokümanın ihtiva ettiği bir takım süreçler ve fonksiyonlar hedefler ve eylemlerle ortaya konulmuş durumda. Şimdiden sonra bunun takibi ile ilgili elimizden gelen bütün ekip çalışmasını yürütmek ile meşgulüz” dedi.



“Bir eğitim sisteminden bahsediliyorsa bunun felsefi bir zemini olmalı”

Yürütülecek çalışmaların altında yatan argümanlardan bahseden Bakan Selçuk, ”Bir eğitim sisteminden bahsediliyorsa bunun felsefi bir zemini olmalı. Çünkü eğitim insan ile ilgili bir kurum ve bu kurumun mesajı insana ise insandan ne anladığımız konusunda açık ve sarih bir görüş ortaya koymak zorundayız. Yapılması gereken bir başka şey bir sistem yaklaşımı içerisinde eğitim kurumunu ele almaktır. Sistem yaklaşımını ifade etmeye çalışırken kastettiğimiz şey aslında sistemle alt sistemlerinin birlikte eş güdümlü ve eş zamanlı olarak ele alınması zaruretidir. Eğer biz eğitimin bütün alt sistemlerini bir bütün içerisinde birlikte eş zamanlı olarak değerlendirmezsek o zaman eğitim sistemi ile oynadığımız her alan başka sorunlara yol açacaktır” ifadelerini kullandı.

“Toplumda aile nasıl bir birimse eğitimde de okul bir birimdir”

Önümüzdeki süreçte okullara yönelik yapılması planlanan çalışmalardan bahseden Ziya Selçuk, “Sistemin bütününe ilişkin olarak öğretmen yetiştirmeyi de kaynağında ele almak ve sistemin bütün süreçlerini okul bazlı ele almaktır. Okul bazlı ele almamızın sebebi toplumda aile nasıl bir birimse eğitimde de okul bir birimdir. Okulun bir sistematik olarak dönüştürülmesi mümkün olduğunda okulların gelişim modelini izlemek ve günlük olarak her bir okulun belirli parametrelerde değerlendirilmesini sağlamak mümkündür. Türkiye’de önümüzdeki birkaç ay içerisinde bütün okullarımızın yaklaşık olarak 25-30 kadar parametre üzerinden somut olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi ve her bir okulun gereksinimini okula özgü olarak çerçevelenmesi ve buna özgü olarak pozitif ayrımcılıklarla belirli okulların öncelikle desteklenmesi hedefleniyor. Çünkü okullarımız arasındaki imkan ve başarı farklılıkları oldukça yüksek. Bu farklılıkları kapatmadan yolumuza devam ettiğimizde sınav baskısından kurtulmak gibi bir çıkışımızın olmayacağı da aşikardır” dedi.

“Hiçbir ülkenin eğitim kalitesi öğretmenin niteliğini aşamaz”

Milli Eğitim Bakanlığı olarak yapmak istediklerinden bahseden Bakan Selçuk, “Eğitimi bir kurum olarak ele aldığımızda ekonomi ve demokrasi ile birlikte ele almaktır. Eğitim eğer demokrasi ve ekonomi ile beraber ele alınmazsa o zaman kendi başına içe dönük kapalı bir sisteme dönüşür. Bu nedenle iktisadi hayatın gereklilikleriyle eğitim hayatının ortaya koydukları süreçlerin birbiriyle eş güdümlü olarak gitmesinin yararı var. Burada temel aktör olarak elbette öğretmenlerimiz çok önemli. Genel bir ilke olarak dünyada birçok dokümanda belirtildiği gibi hiçbir ülkenin eğitim kalitesi öğretmenin niteliğini aşamaz. Dolayısıyla öğretmenin niteliği üzerinde ciddi bir yoğunlaşmak gerekiyor. Bizim öğretmenlere çok destek olmamız gerekiyor. Yatırım yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA