Önceden Değil Sonradan Öğretmen

Eski kütüphaneci olan Nevzat Kaya emekli olduktan sonra öğretmenliğe başladı. Küçükçekmece Belediyesi Geleneksel Sanatlar Akademisi’nde Osmanlıca öğretmenliği yapan Nevzat Kaya, ilerleyen yaşına, ağaran saçlarına aldırmadan mesleğe devam ediyor. Sadece Pazar günleri evde olan Nevzat öğretmen, haftanın geri kalanında ise durmak bilmeden ders veriyor.

Önceden Değil Sonradan Öğretmen
Evli ve 3 çocuk babası olan Nevzat Kaya (77) emekli bir kütüphaneci. Kısa bir dönem ise tarih öğretmenliği yaptı. 24 yıl Süleymaniye Kütüphanesi’nde çalıştı. Emekli olduktan sonra ise, içine öğretme aşkı düştü. Küçükçekmece Belediyesi Geleneksel Sanatlar Akademisi başta olmak üzere, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Fatih’te bulunan İlim, İrşad Vakfı’nda Osmanlı Türkçesi öğretmenliği yapmaya başladı.

“Ne yaparım da birine bir harf öğretirim” diyen Nevzat öğretmen, öğretmenliği en güzel meslek olarak niteliyor.

“Ne yaparım da bir kişiye bir harf öğretirim”

Öğretmenliğin kendi nazarında en güzel meslek olduğunu belirten Kaya, "Şu an üniversiteye hazırlananlara sorarsanız tıp isterler. Halbuki tıp insanın kusuruyla uğraşan bir meslek. İnsanın cevheri ruh ve kalpte. İşte öğretmen onunla uğraşıyor. Bu nedenle öğretmenlik çok önemli” diyerek öğretmenlik aşkını anlatan Nevzat Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Adile Sultan o kadar çok vakıf kurmuş ki. Bundan 300 sene önceki insan ne yaparım da bir kuşun kursağına bir damla su koyarım diye gayret etti. Biz de ne yaparız da bir başkasına bir harf öğretiriz diye uğraşıyoruz”dedi.

“Bir dakika bile kaybetmeye hakkımız yok”

İlerleyen yaşına rağmen durmak bilmeden öğrencilere ders veren Nevzat Kaya, “Sadece Pazar günü evdeyim. Şuan bugün buradan 4’te çıkacağım. Üsküdar Bağlarbaşı’ na 4 tane daha öğrencim gelecek onlarla ders yapacağız. Bir insanın boşa geçirecek vakti yoktur. Eğer benim vaktim yok diyorsanız sizin inanın bir hayli vaktiniz var. Çok çok vaktiniz var. Boş vaktinizi bilmiyorsunuz siz. Mesela sabah namazından sonra 15 dakika ile Mesneviyi ben iki defa okudum. 15, 15, 15 muazzam bir zaman ediyor. Asya ile Avrupa’nın arasındaki en önemli fark Asya’nın hoyratça harcadığı zaman. Bir insanın dakika bile kaybetmeye hakkı yoktur” dedi.

“İlim yapabilmek için Osmanlıca bilmeliyiz”

Osmanlıca derslerine ilginin azaldığından da bahseden Nevzat Kaya, “Osmanlı Türkçesi aslında Türkler için çok önemli bir ders. Bir milletin hayatında milli alfabeleri vardır. Bunlar birkaç tanedir. Göktürk, Latin, Uygur ve Arap alfabesi. Diğer alfabeler kısa soluklu ve az coğrafyada kullanılmışlar halbuki bu alfabeler uzun soluklu ve geniş coğrafyada kullanılan alfabeler. Arap alfabesi ise Türk milletinin en uzun süre kullandığı alfabe. Bin yıldır bu alfabe ile ilim yapmışız, sanat yapmışız. Bu nedenle bunsuz ilim olmaz. Olursa kör topal olur. Bir Avrupalı’ nın ilim yapabilmesi için nasıl Grekçe bilmesi gerekiyorsa bizim de Osmanlıca Türkçesini bilmemiz gerekiyor. Çok birikimimiz var, bin yıllık”diye konuştu.

Osmanlıca Türkçe’nin bir şivesidir”

Nevzat öğretmen Osmanlıca bir dil değil diyenlere de şu sözlerle cevap verdi: “Osmanlı Türkçesi, Türkçe’nin bir şivesidir. Sadece Arap harfleriyle yazıldığı için bu Osmanlı Türkçesi diyoruz. Osmanlıca Türkçedir. Latin harflerine geçmeden önce kullandığımız harflerle yazılmış Türkçe. O zaman Arap harfleriyle yazılıyordu, şimdi Latin harfleriyle yazıyoruz gel git diye”.

Küçükçekmece belediyesi Geleneksel Sanatlar Akademisi’nin de önemine değinen Nevzat Kaya, “Sanatsız bir millet olmaz. Kimde sanat var o millet yükseliyor. Sanat olacak ve bir de geçmişteki kültürünü alıp getirip lazım olanlarını sırtlanıp diğerlerini bırakacak. Bu şekilde yolumuza devam etmemiz lazım. Burası önemli bir müessese. Çünkü burası sanat yapıyor” diyerek sözlerini noktaladı. Nevzat öğretmenin öğrencileri ise memnuniyetlerini dile getirerek, Küçükçekmece Belediyesi’ne ve Nevzat Kaya’ya teşekkür etti.
Kaynak: İHA