Kamyonun Çarptığı Üniversite Öğrencisinin Ölümü Davası

Kadıköy'de hafriyat kamyonunun çarptığı üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne ilişkin haklarında dava açılan, aralarında kamyon şoförünün de bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi Mahkeme, İstanbul Büyükşehir Belediyesine müzekkere yazılarak, belediye nezdinde kamu görevlisi olarak çalışan 3 sanığın olay tarihinde hangi görevde bulunduklarının sorulmasına karar verdi.

Kadıköy'de hafriyat kamyonunun çarptığı üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne ilişkin 7 sanığın, "taksirle ölüme neden olmak" suçundan 6'şar yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz 3 sanık ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, ölen Şule İdil Dere'nin anne ve babası da hazır bulundu.

Mahkeme hakimi Rasim Uhrağ, bir kısım sanıkların avukatlarının, duruşma sırasında video kaydı izletmek istediklerini içerir dilekçe sunduklarını, dilekçede cep telefonuna bakarak yürüyen şahısların dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandıkları hususunun bu video ile ispat edileceğini belirttiklerini tutanağa yazdırdı.

Söz verilen Şule İdil Dere'nin ailesinin avukatı Murat Özveri, kazanın meydana geldiği yerin yayalara ayrılmış bir alan olduğunu belirterek, "Şule İdil Dere'nin burada telefona bakması, müzik dinlemesi, şakalaşarak yürümesi doğaldır. Bunun, kazanın sonucuna bir etkisi yoktur. Telefonla ilgilenmesi normal bir davranıştır. Orası kamusal bir alandır ve bir risk olmadığı güvence altına alınmıştır. Kamu otoritesinin yaya yolu dediği yerde Şule İdil Dere'nin yaya gibi davranması koruma altındadır." dedi.

Bir kısım sanıkların avukatı Rıza Saka ise Şule İdil Dere'nin kazanın oluşumunda kusurlu olduğu kanaatinde olduklarını savunarak, "Şule İdil Dere, yaya girişine kapatılmış alana, gece vakti elinde cep telefonu ve kulaklığı takılı vaziyette girmiştir. Kazanın oluşumunda kusurunun bulunduğu sabittir. Cep telefonuyla ilgilenmenin kazaların sebeplerinden biri olduğu ortadadır. Bu nedenle cep telefonu kazalarına ilişkin görüntülerin izlenmesini istiyoruz. Yeniden alınacak bilirkişi raporunda bu kayıtların da değerlendirilmesini talep ediyoruz." diye konuştu.

Sanık Saffet Altındağ da "Benimle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanı diğer sanıkların tek görevi teknik uygunluğun belirlenmesidir. İş güvenliğinin alınması şeklinde yetkimiz yoktur. Kadıköy Belediyesi'nden söz konusu yerin hangi kararla yaya yolu olarak boyatıldığı hususunun sorulmasını talep ediyorum." şeklinde konuştu.

Sanık Kamil Cemal Yıldırım ise bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ifade ederek, tarafına saha sorumlusu olduğuna ilişkin bir görevlendirme tebliğ edilmediğini savundu.

- Büyükşehir Belediyesine müzekkere yazılacak

Müşteki avukatı Murat Özveri yeniden söz olarak, sanık avukatlarının yeniden bilirkişi raporu alınması talebinin yargılamaya katkısı olmayacağını ifade ederek, "Görüntü kayıtlarında görüldüğü üzere olay yerinde güvenlik tedbiri alınmamış, herhangi bir bariyer kurulmamıştır. Risk ve tehlike değerlendirmesi yapılmamıştır. Birçok kişinin olay yerinden geçtiği görülmektedir." dedi.

Mahkeme, bir kısım sanıkların avukatınca başka olaylara ilişkin video görüntülerinin izletilmesi talebini yargılamaya katkı sunmayacağı gerekçesiyle reddetti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne müzekkere yazılmasını kararlaştıran mahkeme, belediyede kamu görevlisi olarak görev yapan sanıklar Saffet Altındağ, Kamil Cemal Yıldırım ve Ergun Ata'nın suç tarihinde hangi görevde bulunduklarının bildirilmesinin istenmesine, ayrıca bu sanıkların Kurbağalıdere ıslah çalışması kapsamında görevlendirildiklerine ilişkin resmi bir görevlendirme yazısı bulunup bulunmadığı ve usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği hususlarının sorulmasına da karar verdi.

Mahkeme, sanık avukatlarının yeni bilirkişi raporu aldırılması talebinin ise eksik hususların giderilmesinden sonra değerlendirilmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şule İdil Dere'nin, 13 Mayıs 2016 tarihinde Kadıköy'de bulunan Yoğurtçu Parkı ile Kurbağalıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüdüğü sırada, Kurbağalıdere ıslah çalışması nedeniyle olay yerinde bulunan şüpheli Mümin Kılıç'ın kullandığı hafriyat kamyonunun geri manevra yapması neticesinde, kamyonun altında kalarak hayatını kaybettiği anlatılıyor.

İddianamede, söz konusu ıslah çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yüklenici firma İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret Sanayi AŞ (İSTAÇ) şirketine verildiği, belediye ile adı geçen firma arasında, 8 Şubat 2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, aracı kullanan Mümin Kılıç'ın da İSTAÇ AŞ'de şoför olarak görev yaptığı belirtiliyor.

Kamyon şoförü Mümin Kılıç'ın da tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde araç kullanarak Dere'nin ölümüne neden olduğu anlatılan iddianamede, alınan bilirkişi raporuna göre diğer sanıklar yüklenici firma İSTAÇ AŞ'nin yetkili ortağı Ruhi Kelleci, şirketin Asya yakası kıyı temizleme şefi Teyfur Bingöl ve şirketin iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü'nde deniz yüzeyi ve kıyı temizleme şefi Saffet Altındağ ve kontrol elemanları olarak çalışan Ergun Ata ve Kamil Cemal Yıldırım'ın da gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak, olayda kusurlu olduklarının tespit edildiği kaydediliyor.

İddianamede, tüm sanıkların "taksirle ölümüne neden olmak" suçundan 2 yıldan 6'şar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Kaynak: AA