Kayayı, Petrol Üretiminde Ve Kanser İlacında Kullanmak İçin Çalışıyorlar

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Teknopark bünyesinde yürütülen proje kapsamında, 'bitümlü şeyl' adı verilen kayaçtan sentetik petrol üretilmesi, arta kalan organik killerin ise kanser ilacı prototipi üretiminde kullanılmasına yönelik çalışmalarda olumlu sonuçlar elde edildi Jeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şener: 'Türkiye'deki bitümlü şeyl kayaçlarından elde edilecek petrol miktarı aşağı yukarı 500 milyon ton. Hesaplara göre yıllık 42 milyon ton petrol ithalatını düşünürsek, 12 yıllık petrol ihtiyacımızı karşılayabilecek bir rakam' İmmünoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sedef İlk: 'Elde ettiğimiz kille beraber sentezlediğimiz nanopartikülü, kanser hücresinde uyguladık ve başarılı sonuçlar elde ettik'

ABDULLAH ÖZKUL - Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi bünyesinde yürütülen proje kapsamında "bitümlü şeyl" adı verilen kayacın ayrıştırılması sonucu sentetik petrol üretilmesi, arta kalan organik killerin ise meme kanserine ilaç üretiminde kullanılması konusunda başarılı deneme çalışmaları yapıldı.

Tıp Fakültesi İmmünoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sedef İlk, organik kil yardımıyla yerli ve milli kanser ilacı yapılabileceği düşüncesini Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şener ile paylaştı.

Şener'in, istenilen özellikteki kilin Niğde ve çevresindeki bitümlü şeyl (petrollü şeyl) adı verilen kayaçlardan elde edilebileceğini belirlemesi üzerine Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Rıfat Battaloğlu'ndan kayacın ayrıştırılması için destek istendi.

Akademisyenler, hazırladıkları proje için KOSGEB'ten aldıkları destekle üniversite bünyesindeki Niğde Teknopark'ta bir şirket kurdu. Bu kapsamda sürdürülen çalışmada, bitümlü şeyl, çözücülerle ayrıştırılarak önce petrol, arta kalan kısımdan ise kil elde edildi.

Kanser ilacı üzerinde araştırma yapan Dr. İlk'in, bu kil sayesinde meme kanserinin tedavisinde kullanılacak yerli ve milli ilaç üretimi konusundaki denemelerinde de olumlu sonuçlar ortaya çıktı.

Prof. Dr. Mehmet Şener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversitede biyoloji, nanoteknoloji ve biyonanoteknoloji alanında çalışan akademisyenlerin organik kil yardımıyla yerli ve milli kanser ilacı yapılabileceğini belirttiklerini söyledi.

İstenilen kilin Niğde ve çevresindeki kayaçlardan elde edilebileceğini tespit edince jeoloji, kimya ve biyoloji alt disiplinleriyle proje hazırladıklarını ifade eden Şener, şu bilgileri verdi:

"Projemizin amacı, bitümlü şeyllerden sentetik petrol eldesi ve arta kalan killerden organo kil minerali elde edilerek yerli ve milli kanser ilacı yapabilmekti. Bu amaçla yürüttüğümüz çalışmada bitümlü şeyl kayaçlarından alınan örneklerden kimyasal yöntemlerle sentetik petrolü elde ettik. Arta kalan kil ağırlıklı malzemeden 'montmorillonit' adı verilen kil mineralini detaylı laboratuvar çalışmalarının sonucunda ayırarak, nanoboyuta getirdikten sonra kanser ilaçlarının kapsülasyonunda kullandık. Bu aşamaların hepsini başarıyla tamamlamış durumdayız. Gelecek yıl projemizi tamamlayarak KOSGEB'e rapor olarak teslim edeceğiz. Bundan sonra ürünümüzün ticarileşmesi için çalışmalar sürecek."

- "12 yıllık petrol ihtiyacımızı karşılayabilecek bir rakam"

Öncelikli hedeflerinin yerli ve milli kanser ilacı üretmek olduğunu dile getiren Şener, ikinci planda ise petrol elde ettiklerini kaydetti.

Şener, "Literatürdeki bilgilerimize göre Türkiye'deki bitümlü şeyl kayaçlarından elde edilecek petrol miktarı aşağı yukarı 500 milyon ton hesaplara göre. Yıllık 42 milyon ton petrol ithalatını düşünürsek, 12 yıllık petrol ihtiyacımızı karşılayabilecek bir rakam. Ancak bu verdiğim rakamlar, klasik yöntemlerle elde edilen petrol. Bizim projemizde mikrodalga ve ultrasonik dalga çalışmalarımız var. Eski çalışmalarda yüzde 10 olarak elde ettiğimiz petrol verimi bu çalışmalarda yüzde 25'e kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla ekonomik olma olasılığını daha da artırmış oluyoruz." diye konuştu.

- "8 saat sürebilecek analiz süresini 10 dakikaya düşürdük"

Dr. Rıfat Battaloğlu da, petrollü şeyllerin organik kısmını ayırma çalışmalarında çözücülerin büyük önem taşıdığın dikkati çekti.

Ses dalgalarını ve mikro dalga enerjisini de geleneksel yöntemlere uygulayarak birden çok çözücü sisteminde verimi artırmaya çalıştıklarını anlatan Battaloğlu, "Bunun sonucunda en uygun ayırma sistemini geliştirdik. Çözücüler değiştirilerek, daha uygun çözücüler kullanılarak, çözücülerin birbirleriyle olan ilişkileri dikkate alınarak, daha az çözücüyle ve 8 saat sürebilecek analiz süresini 10 dakikaya düşürdük. Zamandan ve çözücüden tasarruf ederek daha yüksek verime ulaşmış olduk. Bu yöntem, aslında geliştirmiş olduğumuz bir yenilik." ifadelerini kullandı.

ABD, Tunus ve Estonya'da bitümlü şeylden petrol üretme çalışmaları yapıldığını aktaran Battaloğlu, mikrodalga enerjisi ve ses dalgalarının etkisiyle klasik yöntemlerle elde edilen yüzde 10'luk verimi yüzde 25'e kadar çıkardıklarını söyledi.

- "Meme kanserinde etkili"

Dr. Sedef İlk de elde edilen kili kanser ilacı prototipi yapımında kullandıklarını ifade etti.

Günümüzde kanser tedavisi için kemoterapide kullanılan klasik yöntemlerdeki en büyük sıkıntının, uygulanan ilaçların kanserli hücrelerin yanında sağlıklı hücreleri de öldürmesi olduğuna işaret eden İlk, proje kapsamında geliştirdikleri nanoparçacık ürünün bu sorunun azaltılmasında önemli potansiyele sahip olduğunu kaydetti.

Sentetik petrolü ayrıştırılmış kayaçtan saflaştırılan kilin, kanser ilaçlarında kullanılan etken maddenin hedef bölgeye taşınması için kullanıldığını anlatan İlk, bu sayede ilaç etken maddesinin daha yüksek verimle sadece kanserli hücre bölgesinde etki etmesinin hedeflendiğini, bu kapsamda geliştirdikleri nanoteknoloji prototipin, laboratuvar ortamındaki denemelerde meme kanseri hücrelerine bağlanıp zarar verme konusunda oldukça başarılı olduğunu gözlemlediklerini ifade etti.

Geliştirilen prototip nanoparçacık ürünün, ticari ilaç haline getirilebilmesi için ilave klinik testlerin yapılması gerektiğine işaret eden İlk, şöyle konuştu:

"Bu kil ile nanopartikül sentezlenmesinde çalışmalara başladık. Nanopartikülün dış kısmında, elde ettiğimiz kil ve biyopolimer kullandık, iç kısmına ise kanser ilacını hapsettik. Bunun sonucunda istediğimiz nanopartikülü elde ettiğimizi gözlemledik. Sonraki aşamada ise elde ettiğimiz kille beraber sentezlediğimiz nanopartikülü, kanser hücresinde uyguladık ve başarılı sonuçlar elde ettik. Bundan sonraki çalışmalarda ise elde edilen biyoaktif kili farklı polimerlerle nanopartikül olarak sentezleyip başka kanser hücre türlerinde uygulamayı düşünüyoruz ve gelecekte farklı kanser hücrelerinde çalışmalara devam edeceğiz."

İlk, bir kayaçtan hem sentetik petrol elde edilmesi hem de elde edilen kilin kanser ilacı yapımında kullanılması sırasında geriye hiç atık kalmadığını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA