'Ekmeğe Fısıldayan Kadın' Mine Ataman'dan 'Cennette İlk Sofra-Bilge Kadın' Kitabı

‘Ekmeğe fısıldayan kadın’ olarak ünlenen postmodern ekmek ustası Mine Ataman, "Cennette İlk Sofra-Bilge Kadın" kitabında buğday ve ekmekle ilgili bilinmeyenlerin, efsanevi masalların, buğdayın insana, insanın öze dönüşünün anlatıldığını söyledi.

'Ekmeğe Fısıldayan Kadın' Mine Ataman'dan 'Cennette İlk Sofra-Bilge Kadın' Kitabı
Postmodern ekmek ustası Mine Ataman’ın "Cennette İlk Sofra-Bilge Kadın" kitabı piyasaya çıktı. Kitabını tanıtan Ataman, Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 80’inin neredeyse günlük enerjilerinin yüzde 60-65’ine yakınını ekmekle sağladığını belirterek, “Türkiye’de ekmek memleket meselesi. Bu işin sağlık yönü ama bir yönü daha var ki oda Anadolu bütün dünyaya buğdayı hediye etmiş bir coğrafya. Mezopotamya dediğimiz dört nehrin sularıyla beslenen topraklardaki buğdaylar, bu kitap aslında onu anlatıyor. Bir kadın Milattan Önce 10 bin yılında Göbeklitepe’de bir avuç buğdayı toprakla buluşturuyor ve bire bin veriyor. Sonrasında o buğdayla bir lapa yapıyor ve bir sofra kuruyor. O sofra cennette ilk sofra. Çünkü o sofrayla beraber insanoğlu artık yeryüzünde kök salmaya başlıyor” dedi.

Ataman, ilk sofrayla beraber insanoğlunun artık büyümeye başladığını, önce beylikler, krallıklar, şehir devletleri ve en sonunda da modern cumhuriyetlere ulaştığını ifade etti.



"Dünyada ekilen buğdayların atası Göbeklitepe’den gitti"

Dünyada 12 tane buğday gen merkezi olduğunu söyleyen Ataman, bunun 8 tanesinin Anadolu’da olduğunu ve şu anda dünyada ekilen buğdayların atasının Göbeklitepe’den gittiğini anlattı. Anadolu’da Göbeklitepe’den başlayan hikayeler olduğunu söyleyen Ataman, “Bu kitap aslında Mısır için Simyacı neyse o bölgeyi bize mistik bir dille anlattı. Bu da aslında Anadolu’nun ilham veren hikayesinin kaleme alınmış hali” dedi.



"Anadolu’nun milli buğdayları, milli ekmekleri artık dünyayla tanışmalı"

Ataman, kitabında buğday ve ekmekle ilgili bilinmeyenlerin, efsanevi masalların, buğdayın insana, insanın öze dönüşünün anlatıldığını vurgulayarak şunları kaydetti:

“Anadolu’nun milli buğdayları, milli ekmekleri artık dünyayla tanışmalı. Zaten dünyanın varlığını o sağladı. O yüzden de bu ekmekler dünyaya gitmeli. Bu hikayeler dünyayla buluşmalı. Bu kitabın içerisinde işin sağlık boyutu var. Ekmekle ilgili bütün yanlış bilinenler var. Pek çok saklı gerçek var. Hikayesi var. İnsanın değişen, dönüşen hikayesi var aslında. Buğdayın ve ekmeğin içinden çıkarsak ne kalır diye sorarsanız insanın yaşadığı, yaşattıkları bilge kadının öğüttükleri var aslında bu kitapta. Kadın gözüyle hayata bakışı var, öğütler,i nasihatleri var.”
Kaynak: İHA