Ankara Eczane Odası Atatürk'ün Eczanesine Sahip Çıktı

Ankara Eczane Odası’nın çalışmalarıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eczanesi olarak anılan ’İstanbul Eczanesi’ müze haline getirildi. Ankara Eczacılık Odası Başkanı Genel Sekreteri Mustafa Aslan, ’’Müzenin en önemli özelliği Mustafa Kemal Atatürk’ün ilaçlarının burada hazırlıyor olmasıydı’’ dedi.

Ankara Eczane Odası Atatürk'ün Eczanesine Sahip Çıktı
Ankara Eczacı Odası bir asırlık tarihi yaşatmak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de eczanesi olarak anılan ’İstanbul Eczanesi’ne sahip çıktı. İstanbul Eczanesi, eczanenin son sahibi olan Ömer Faruk Erdem ve diğer duyarlı eczacılar tarafından bağışlanan ilaç kutusu, ekipman ve tüm değerli anılarla müze olarak Ankara Eczacı Odasında yaşamaya devam edecek. Ankara Eczacı Odası Eczacılar Lokali, eczacıların sosyal faaliyetlerde bulunacağı ve meslektaşlarıyla bir araya gelecekleri bir buluşma noktası olmayı amaçlıyor.

’’Müzenin en önemli özelliği Mustafa Kemal Atatürk’ün ilaçlarının burada hazırlıyor olmasıydı’’

Müzenin açılışı çok sayıda milletvekili, dekanlar ve eczacıların katılımıyla gerçekleşti. Ankara Eczacılık Odası Başkanı Genel Sekreteri Mustafa Aslan eczane müzenin Pazar günü dışında sabah 09:00’dan akşam 18:00’a kadar ziyarete açık olduğunu belirterek, ’’Burada 100 yıllık bir tarihe tanıklık ediyoruz. Arkamda duran eczane Hüseyin Hüsnü Bey tarafından 1919 yılında Ankara Ulus’ta açıldı. Eczanenin en büyük özelliği dönemin siyasilerini başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere dönemin Başbakanının, Genel Kurmay Başkanının ve Bakanların ilaçlarını hazırlıyor olması. Bu eczane geçen yıl kapandı. Kapandıktan sonra eşyaların bir kısmı müzayede de satıldı. Biz haber alır almaz gittik ve geri kalan eşyaları getirip Ankara Eczacı Odası’nda meslektaşlarımızın ve tarihe meraklı olan herkesin görmesi için müze haline getirdik. Atatürk’e hazırlanan son reçete buradaki kayıt defterinde duruyor. 32 sayfa var. Son ilacını da 10 Ekim 1938 yılında hazırlamış ve Dolmabahçe Sarayı’na gönderilmiş. Daha sonra 1 Aralık 1938’de de defterde Atatürk’ün hesaplarının kapatıldığını görüyoruz. Müzedeki bazı eşyaların 100 yıldan da eski olduğunu görüyoruz. Çünkü eczane kurulmadan önce bir Ermeni tarafından satılan eczane eşyaları alınıp bu eczane kurulduğu için yaklaşık 150 yıllık bir tarihi var.

O zaman ilaçlar kutuların içerisinde değildi. Kavanozların içerisindeydi. Gelen reçeteleri eczacılar kavanozların içerisindeki maddelere usulüne uygun bir şekilde karıştırarak hazırlıyorlardı. Müzede dönemin etken maddeleri, ilaç şişeleri, mikroskoplar, kayıt defterleri, teraziler burada sergileniyor. Bazı meslektaşlarımız kendi evlerinde bulunan tarihi eşyaları da bağışlayarak burasının zenginleşmesine katkıda bulunuyorlar’’ ifadelerini kullandı.

’’Üzerimizde Atatürk’ün eczanesi ismi vardı. Taşımamız gereken çok kıymetli bir değerdi’’

Eczanenin son sahibi Ömer Faruk Erdem, eczanesinin üçüncü sahibi olduğunu kaydederek, ’’1979 yılında devraldım. 2017’nin son günü kapattım. Az bir sıkıntı değil bir işletmeyi çalıştırmak. Yapabildiğimiz kadar yaptık ama diğerlerinden farklı olarak üzerimizde Atatürk’ün eczanesi ismi vardı. Taşımamız gereken çok kıymetli bir değerdi. Onun için pek çok şeye dikkat ederek çalıştım. İtibarımıza herhangi bir şekilde gölge getirmemek için çok uğraşarak çalıştım. 100 yılı kapatıp Türkiye Cumhuriyeti’ne 100 yıllık bir müesseseyi hediye etmeyi isterdim ama 100 yılı bitirmeden 99 yaşında bir yeri buraya devretmek ve 100. yılına burada girmesini görmek benim için çok onur verici bir olay oldu’’ şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA