4. Savunma Ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri Başladı

’Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri’ne katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, "Türkiye’nin yüksek askeri gücü komşuları açısından asla tehdit değildir, tam tersine barışın, adaletin ve istikrarın güvencesidir" dedi.

4. Savunma Ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri Başladı
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kongre Merkezi’nde ’4. Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri’ düzenlendi.

Savunma Sanayi Başkanlığı destekleriyle Ostim Savunma ve Havacılık Kümelenmesi Derneği organizatörlüğünde düzenlenen etkinlikte ulusal ve uluslararası birçok şirketin bir araya gelmesi ve yeni iş birliklerinin gerçekleşmesi bekleniyor. Etkinlikte konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, "Çok sayıda ülkeden, son derece prestijli markalara sahip büyük ölçekli ulusal ve uluslararası şirketlerden gelen konuklarımız açısından bu organizasyonun verimli bir platform olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

"Türkiye’nin yüksek askeri gücü komşuları açısından asla tehdit değildir, tam tersine barışın, adaletin ve istikrarın güvencesidir"

Türkiye’nin son derece köklü bir geçmişe sahip güçlü bir ülke olduğunu belirten Dönmez konuşmasına şöyle devam etti:

"Tarih boyunca her zaman lider millet olduk. Askeri alanda önemli başarılara imza attık. Ülkemiz son derece zor bir coğrafyada yer alıyor. Dolayısıyla savunma sanayimizde güçlü olmak dışa bağımlı olmamak sadece ülkemiz açısından değil, bulunduğumuz bölgenin ve komşularımızın istikrarı açısından da son derece önemlidir. Türkiye’nin yüksek askeri gücü komşuları açısından asla tehdit değildir, tam tersine barışın, adaletin ve istikrarın güvencesidir. Türkiye olarak hedefimiz her alanda yüzde 100 yerli ve yüksek teknolojili savunma sanayi ürünlerine ve sistemlerine sahip olmaktır. Savunma sanayindeki Ar-Ge çalışmalarıyla sadece askeri alanda değil, sivil ihtiyaçlara da cevap verecek ürünleri çıkarmayı, toplumsal refahın artışı açısından son derece önemsediğimizin bilinmesinde fayda görüyoruz. Savunma sanayinde sağladığımızdan ilerlemeler başarıyla tamamladığımız projeler incelendiğinde ülkemizin ne kadar önemli mesafe kat ettiği çok daha iyi anlaşılacaktır. Bakanlık olarak üzerimize düşen vazifenin hakkını verebilmek adına gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz."

"Biz savaş için değil, barış için, huzur için, savunma sanayimizin güçlü olmasına gayret ediyoruz"

"Tüm gelişmiş sanayi dallarında olduğu gibi savunma sanayii de çok sayıda şirketten ve paydaştan oluşan büyük bir ekosistemdir" diyen Dönmez, "Büyük sanayi ve teknoloji şirketlerimiz yanında bunlarla yakın bir şekilde çalışan oldukça dinamik çok sayıda şirketten oluşan geniş bir sanayi kesimi oluşmuş durumdadır. Bu ekosistemin sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme modeliyle yoluna devam etmesi için bakanlığımız elindeki tüm araçları seferber etmiş durumdadır. Biz savaş için değil, barış için, huzur için, savunma sanayimizin güçlü olmasına gayret ediyoruz. Ülkemizde savunma sanayi Ar-Ge çalışmalarında önemli işlevler üstlenen ve gerek mali açıdan gerekse personel yetkinlik seviyesi açısından son derece güçlü bir kurum olan TÜBİTAK bakanlığımız şemsiyesi altında özel bir kurum olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri geliştirme ve destekleme misyonuyla görev yapan KOSGEB çok sayıda işletmeye destek olmuş, önemli başarı hikayelerine imza atılmıştır. Savunma sanayisinde KOBİ’lerimizin rolü artarak devam etmektedir. Zaman zaman zorlaşan finansal koşullarda dahi umutlarını sürekli canlı tutan, üretim yapmaya devam eden, istihdam sağlayan tüm şirketlerimize ve KOBİ’lerimize teşekkür ediyorum. Bu etkinlik savunma sanayi şirketlerimizi ve KOBİ’lerimizi sivil toplum kuruluşlarımızı başta savunma sanayi başkanlığı olmak üzere bütün kamu kurumlarımızı ve uluslararası firmaları bir araya getirerek iletişimi artıracak, iş birliklerini güçlendirecek, yeni iş birliklerinin de önünü açacak" şeklinde konuştu.



"Savunma sanayii alanında bu ülkede bir başarı hikayesi yazıldı"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ise etkinliğin askeri ve sivil savunma, havacılık ve uzay alanlarında çalışan ana sanayi ve KOBİ firmalarına yeni pazarlar bulmak, iş imkanları yakalamak ve iş ortaklıkları kurmak için çok önemli fırsatlar sağlayacağına inandığını vurgulayarak, "Uluslararası alanda ülkelerin ekonomik ve siyasi gücünü belirleyen unsurların başında savunma sanayii geliyor. Savunma ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak konusunda kendi kendine yetemeyen bir ülkenin bağımsızlığından da bahsedilemez. Bizim ülkemizde bu sektör jeopolitik konum gereği çok daha fazla önem taşıyor. Savunma ve havacılık sanayimiz son yıllardaki gelişimiyle hem Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya hem de rekabetin en üst sınıra dayandığı uluslararası pazarlara girmeye ve bu pazarlarda da yer etmeye başladı.

Savunma sanayimiz kendi tankını, helikopterini, gemisini, insansız hava aracını üretebildiği gibi yurt dışına da ihracata başladı.

Savunma sanayii alanında bu ülkede bir başarı hikayesi yazıldı. Bu hikayede üniversitelerimizin, araştırma kurum ve kuruluşlarımızın ve KOBİ’lerimizin önemli bir rolü var" dedi.



"2000’li yılların başında savunma sanayinin yüzde 80’i dışa bağımlıyken bugünlerde bu rakam yüzde 35’lere geldi"

Savunma ve havacılık sanayi cirosunun 2017 yılı rakamlarında 6.6 milyar dolara ulaştığının altını çizen Baran, "Bu sektörün 2017 yılı ihracat rakamı 1.8 milyar dolar. Yaptığı ithalat 1,5 milyar dolar. Vasıflı ya da vasıfsız 45 bin çalışanı var bu sektörün. 1.2 milyar dolar Ar-Ge harcaması var. Bu ülkenin bu sektöre ne kadar verdiğinin göstergesi. Ankara olarak gelinen noktadan biz çok mutluyuz. Dünyada savunma sanayinin en büyük ilk 100 şirketi arasında ASELSAN, Roketsan, TUSAŞ gibi merkezi Ankara’da olan firmalar var. Bunların tamamı Ankara firması. 2000’li yılların başında savunma sanayinin yüzde 80’i dışa bağımlıyken bugünlerde bu rakam yüzde 35’lere geldi. Toplam savunma sanayisi cirosunun yüzde 30’u KOBİ’lerden oluşan yan sanayi tarafından karşılanıyor. Savunma sanayimizi millileşme çalışmaları çerçevesinde kendi uydusunu, insansız hava aracını, eğitim uçağını, helikopterini, piyade tüfeğini, zırhlı aracını, füze ve roket sistemlerini kendi üretecek hale geldi. Özellikle son on yılda yerli teknolojiyle üretim için alt yapı çalışmalarına hız ve ağırlık verildi.

1.8 milyar dolarlık ihracata imza atan sektörün ürettiğinin 3’te 1’ini de ihraç eder hale gelmesi çok önemli. 2023 yılında savunma ve havacılık sanayinde üst lige çıkmak, ciroyu 25 milyar dolara çıkarmak hedefleniyor" açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA