Meme Kanserinde Erken Teşhisin Önemi

Özel Hatem Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Bora Üstünsoy, meme kanseri farkındalık ayı münasebetiyle erken teşhisin önemine dikkat çekerek meme kanseri hakkında bilgiler verdi.

Meme Kanserinde Erken Teşhisin Önemi
Meme kanserinin kadınlarda en sık ölüme neden olan kanser türleri arasında ikinci sırada yer aldığına değinen Op.Dr. Üstünsoy, "Meme kanseri, memedeki süt bezleri ve süt kanallarını oluşturan hücrelerin normal olmayan biçimde, kontrol dışı olarak çoğalması ve vücudun başka bölümlerine de yayılarak çoğalmayı sürdürmesidir. Kanser hücreleri meme dokusu dışına çıktığında, öncelikle koltuk altındaki lenf bezlerini tutmaktadır. Erken tanı sayesinde meme kanserinin yol açabileceği sorunların büyük bir bölümü çözümlenebilmekte, yaşam süresi ve kalitesi önemli ölçüde arttırılabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Meme kanserinde risk faktörleri

Hastalığın erken dönemde teşhis edilmesinin tedavide çok önemli olduğunu vurgulayan Op.Dr. Üstünsoy, “Genetik yapıda çeşitli faktörlerin ve normal yaşlanmanın etkisiyle ortaya çıkan bozukluklar kansere neden olur. Ancak meme kanserlerinin sadece yüzde 7-9’luk bir kısmı genetiktir. Özellikle anne tarafında genç yaşta meme kanseri ve erkek meme kanseri görülmesi ailesel bir geçişe işaret edebilir. Kadın cinsiyet ve yaşlanma meme kanseri için en önemli risk faktörleridir. Doğum yapmış olmak vücudumuzu meme kanserine karşı korur. 35 yaşın üzerinde doğum yapmak risk faktörü oluşturur. Radyasyon ve göğüs bölgesine ışın tedavisi almak da meme kanserine yol açabilir. Uzun süre alkol tüketimi de meme kanserinin faktörleri arasında. Ayrıca, kadın rahim kanseri olduysa yine bunlarla bağlantılı olarak o kişide meme kanseri daha fazla görülebilir” dedi.

Meme Kanserinde Teşhis muayene ile başlar

Meme kanserinde teşhisin ilk olarak muayene ile başladığını hatırlatan Op. Dr. Üstünsoy, “Muayeneyi önce kadınların kendilerinin yapması gerekir. Kadınların en çok fark ettiği belirtiler arasında ele gelen sertliktir. Meme cildinde yara ve kızarıklık da meme kanseri belirtisi olabilir. 20-30 yaş arası kadınların 3 yılda bir, 30 yaş üzeri kadınların ise yılda bir kere genel cerrahi uzmanına muayene olması lazım. Meme muayenesinde ele gelen kitlelerin ancak yüzde 20 sinde kanser saptanır. Bu nedenle memenizde kitle saptadığınızda konusunda uzman bir hekime başvurmak telaşlanmamak gereklidir. Erken teşhis için mutlak hekim görüşü alınmalıdır” şeklinde konuştu.

Meme kanserinden korunma yolları

Meme Kanserinden Korunma Yolları hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. Üstünsoy, “Bazı risk faktörleri sizin kontrolünüz altındadır. Genel sağlık durumunuzu koruma amaçlı dengeli beslenme, zayıflama veya kilonuzu koruma, sigara içmeme, alkolü sınırlandırma, düzenli egzersiz gibi faaliyetlerde bulunabilirsiniz. Ancak bunlar riskinizi tamamen yok etmez. Güçlü bir bağışıklık sistemi, tüm hastalıklarda olduğu gibi meme kanserinden korunmada da etkili bir faktördür. Her gün düzenli olarak lif ve probiyotik maya içeren gıdaların yanı sıra süt ve yoğurt gibi gıdaların alınması, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser riskini azaltmaktadır. B vitamininin meme kanseri riskini belirli oranda azalttığı bilinmektedir. Balık, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, tereyağı B vitamininden zengin olan besinlerdir. Ayrıca düzenli yaşam ve sağlıklı beslenmeye ek olarak günde 1 saat yapılan egzersizin meme kanserini azalttığı görülmüştür. Meme kanseri ciddi bir hastalık ve sağlık sorunudur. Her yıl tedavi seçenekleri daha fazla artıyor, artan bu tedaviler sayesinde hastalarımız da sürekli olarak daha çabuk ve daha kolay meme kanserinden kurtuluyor. Belli kıstasları olan ve belli yaş grubundaki bireylerin, belirli periyotlarla memelerinin sağlam olduğunu düşünseler dahi hastaneye başvurmasını öneriyoruz” diye konuştu.

Kaynak: İHA