KDK Başvurularında Çocuk Dostu Yaklaşımların Uygulanmasına Yönelik Eğitim Programı

Kamu Başdenetçiliği Kurumu ve UNICEF iş birliğinde "KDK Başvurularında Çocuk Dostu Yaklaşımların Uygulanmasına Yönelik Eğitim Programı" düzenlendi. Programda konuşan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, ’’Çocuklarla ilgili, kadınlarla ilgili hassasiyetimiz diğer hassasiyetlerden bir adım daha öndedir’’ dedi.

Kamu Başdenetçiliği Kurumu ve UNICEF iş birliğinde ’’KDK Başvurularında Çocuk Dostu Yaklaşımların Uygulanmasına Yönelik Eğitim Programı’’ düzenlendi.

UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman’ın da katıldığı programda çocuk haklarına değinildi. Programa katılan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, ’’Kamu Denetçiliği Kurumu beş tane denetçi ve bir baş denetçiden oluşmaktadır. Denetçi arkadaşlarımızdan birisi kadın hakları, çocuk hakları ve insan haklarıyla özel olarak alakalıdır. Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşundaki ileri görüşlülüğün ve hak ihlalleri konusundaki duyarlılığın en açık örneğidir. Bu eğitim programından sonra kurumda çalışan arkadaşlarımız bu alandaki bilgisini genişletecekler ve yapılan başvurularda daha sağlıklı karar verme imkanına kavuşacağız’’ ifadelerini kullandı.

’’Çocuklarla ilgili, kadınlarla ilgili hassasiyetimiz diğer hassasiyetlerden bir adım daha öndedir’’

Çocuklara kendileriyle ilgili başvurularda söz hakkı tanımanın çok önemli olduğunu vurgulayan Malkoç, konuşmasına şöyle devam etti:

’’Reşit olmayan çocuklara velisinin veya vasisinin izni olmadan başvuru imkanı tanınmıştır. Bu çok anlamlı bir olay. Kurumumuzun bu anlamda çalışmaları devam etmektedir. Sadece insan hakları, çocuk hakları ve kadın haklarıyla ilgili değil, bütün hak ihlalleriyle ilgili müracaatlar bize yapılmaktadır. Özellikle denetçimiz Arif Bey’in spor alanında düzenlediği çalıştayda Türkiye’de bütün yargı yolları kapalı olan bir alanda biz yargı yolu dışında denetim yapan bir kuruluş olduğumuzdan dolayı Sporda Hak İhlalleri Çalıştayı düzenledik ve bunu kitaplaştırdık. Yakın zamanda denetçimiz Saadettin Bey’in öncülüğünde 28 Şubat’ta hakları ihlal edilenlerin müracaatları soncunda düzenlediğimiz bir çalıştay vardı. Bu çalıştayda da kamunun ilgili bütün kurumlarını topladık, ne söyleyecekseniz söyleyin kararınızı ona göre oluşturacağız dedik. Bunu da kitaplaştırdık. Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye’deki bütün hak ihlalleriyle alakalı olmaktadır. Bunlar aynı zamanda yayınla da kalıcı hale dönüştürülmektedir. Çocuklarla ilgili, kadınlarla ilgili hassasiyetimiz diğer hassasiyetlerden bir adım daha öndedir. Çünkü dünyanın neresinde bir savaş, gözyaşı, hak ihlali varsa en önde hakları ihlal edilen çocuklar ve kadınlardır. Özellikle Türkiye’nin yakın çevresinde Suriye, Irak veya benzeri komşularımızdaki iç savaşlar sebebiyle en çok mağdur olanlar çocuklardır. Hakları ihlal edilen kadınlardır. Kamu Denetçiliği Kurumu bu konudaki hassasiyetini sadece kararlarına taşıyarak değil, uzun çalışmalar sonucunda ülkemizde bulunan 3,5 milyon Suriyeli ile ilgili özel bir rapor hazırladı. Türkiye’de bulunan Suriyeli çocuklara Türkiye’nin gösterdiği ilgi ve alaka fevkalade ileri düzeydedir. Gerek okulda, gerek okuldan sonra onlara çalışma imkanı tanınmasında, dil ve benzeri konularda, topluma uyumda bütün kamu kurumları detaylı çalışmalar yapılmaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumu olarak şununla iftihar ediyoruz; yasa koyucu bizi düzenlerken sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başvurusunu öngörmemiş. Burada bulunan her insanın Kamu Denetçiliğine başvuru hakkı düzenlenmiş. Bundan memnuniyet duyuyoruz.’’

Yaşanan ekonomik dalgalanmayı değerlendirmek isteyenlere seslenen Malkoç, ’’Türkiye’de ekonomik alanda bir dalgalanma yaşanmakta. Türkiye geçmişte bu ve benzeri badireleri çok yaşadı ve bunları aştı. Bu ekonomik dalgalanmada haksız kazanç yapmak isteyenler var. Buna karşı diğer kamu kurumları gerekli tedbirleri alıyor. Biz Kamu Denetçiliği Kurumu olarak da bize yapılan başvuruları titizlikle inceliyoruz. Fırsatçılık yapmak isteyenlere sözümüz şu; hesabını veremeyeceğiniz hiçbir tutum ve davranışa girmeyin. Eğer hakkınızın dışında insanlardan daha fazla ekonomik rant elde etmek isterseniz bunun hesabı sizden sorulur’’ şeklinde konuştu.



’’Boşandıktan sonra velayeti alamayan anne veya babaların çocukla irtibatının sağlanması yönünde de çalışmalar yapıyoruz’’

Malkoç, boşanma davalarının son yıllarda giderek arttığını ve velayet alınırken çocukların da söz sahibi olduğunu belirtti.

Velayeti alan bazı ebeveynlerin bunu karşı tarafa karşı bir silah olarak kullanmasından dolayı üzüntü duyduğunu kaydeden Malkoç, ’’Maalesef Türkiye’de son yıllarda boşanma davaları arttı. Biz Kamu Denetçiliği Kurumu olarak bize yapılan başvurularda boşanma davalarını aile içerisindeki geçimsizliğin mahkemeye intikal etmeden barışla halledilebilmesi için adalet Bakanlığı’na Aile Bakanlığı’na aile ara buluculuğu kurulması önerisinde bulunduk.Her iki bakanlıkta da çok güzel çalışmalar yapılıyor. Boşandıktan sonra velayeti alamayan anne veya babaların çocukla irtibatının sağlanması yönünde de çalışmalar yapıyoruz. Velayeti elinde tutan anne veya baba diğer tarafa karşı bunu silah olarak kullanmak istiyor. Bunun da çözümü var. Yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Bu anlamda Adalet Bakanlığı da çok büyük katkılarda bulundu. Umut ediyoruz ki bunu çözecek yasal düzenlemelerde en kısa zamanda yapılır’’ dedi.



’’Bir çocuğun uyuşturucuya alışmasını önlemek onun tedavisinden çok daha kolaydır’’

Uyuşturucuyla mücadelede daha da hassas olunması gerektiğini vurgulayan Malkoç, ’’Bugüne kadar Türkiye genellikle Afganistan veya benzeri ülkelerde üretilen uyuşturucuların geçiş güzergahıydı. Özellikle liseler hatta ortaokul önlerinde uyuşturucu baronlarının elemanları dolaşmaya başladı.

Türkiye’ye dünyaya zarar verici faaliyetler bunlar. Uyuşturucuya müptela olanlarla ilgili tedavi merkezleri açılıyor ama biz Kamu Denetçiliği olarak olarak şunu önemsiyoruz; bir çocuğun uyuşturucuya alışmasını önlemek onun tedavisinden çok daha kolaydır. Cumhurbaşkanımızın ve İçişleri Bakanımızın yapmış olduğu çalışmaları destekliyoruz. Fakat her kurumun bu konuda daha duyarlı davranmaları gerekir. Eğitimle alakalı olan bütün kurumları uyuşturucu konusundaki hassasiyette daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Bu çalışma umuyorum ki diğer kamu kurumlarına da yol gösterecektir. Bu çalışmalar hem Türkiye’ye hem dünyaya ışık tutacaktır. UNICEF çok önemli işler yapıyor. Ülkelerin istikbali olan çocukların eğitimleri ve yetişmeleri konusunda fevkalade duyarlı önemli ve destek veren programlar yapıyor’’ açıklamalarında bulundu.

’’Kamu Denetçiliği Kurumu yönetim ve uzman kadrosuyla Türkiye’de çocuk haklarını koruma rolünü üstlenen bağımsız insan hakları kurumudur’’ diyen Kamu denetçisi Celile Özlem Tunçak ise şöyle konuştu:

’’BM çocuk hakları sözleşmesinde devletin çocuktaki ilgilendiren tüm kararlarda çocuğun yüksek yararını gözetmesini önemi vurgulanmıştır. Bunun yanında çocukların kendilerini etkileyen kararlara ilişkin görüşlerini dile getirme ve karar alma sürecinde görüşlerinin dikkate alınması haklı bulunmaktadır. BM ulusal ve bağımsız insan hakları kurumlarının çocuk haklarını koruma ve destekleme konusundaki önemini ayrıca vurgulamıştır. Kamu Denetçiliği Kurumu yönetim ve uzman kadrosuyla Türkiye’de çocuk haklarını koruma rolünü üstlenen bağımsız insan hakları kurumudur. Geniş yetkileri, çocuklara doğrudan başvurma imkanı tanıması ve bağımsız yapısı kurumumuzun çocuk dostu uygulamalarını önemli kılmaktadır. Bu manada sadece çocuklardan aldığımız direkt başvurular değil, kanunumuzun bize tanıdığı özel rapor yapma imkanını da kullanmak suretiyle boşanma sonrası velayeti alamayan ebeveynin çocuğuyla kişisel ilişki kurmasının ancak icra teslimi yoluyla yapılmasındaki yaşanan hak ihlallerine kayıtsız kalmayarak yapılan başvurulara verdiğimiz tavsiye kararları sonrası çocuk tesliminde hak ihlallerine ilişkin ilgili kamu kurumlarını bir araya getirerek çalıştay düzenlemiş bulunmaktayız. Bunun yanında adına ve çocuğa yönelik aile içi şiddetin sıklıkla gündeme gelmesi nedeniyle kurumumuzca kadına ve çocuğa yönelik aile şiddetinin önlenmesine ilişkin mekanizmaların etkinliğinin artırılmasına yönelik meclis çatısı altında çalıştay düzenledik. Çalıştay çıktılarımızı kitap haline getirip kamuoyuyla paylaştık.’’

Kamu Denetçiliği Kurumunun çocuklardan başvuru alan tek kurum olduğunun altını çizen Tunçak, ’’Çocuklardan gelen başvurular meslek uzmanlarımız ve kamu denetçiliği uzmanlarıyla bilikte çocuğun yüksek yararı ilkesi gözetilerek uygulanmaktadır. Bu anlamda Türkiye’nin geçici anlamda koruma altında bulunan çok sayıda Suriyeli çocuğa da en sahipliği yaptığı göz önünde bulundurularak Türkiye’de yaşayan tüm çocukların haklarını aramayı, korumayı ve hayata geçirmeyi hedeflemekte ve tüm çocukların kanunlar kapsamında bağımsız haklara sahip olduğundan hareketle çocukları ilgilediren tüm şikayet başvurularında çocuk hakları sözleşmesinde uygun bir şekilde çocuğun yüksek yararı ilkesini uygulamakta olduğumuzu memnuniyetle ifade ediyorum. Bugün özellikle 11 ekim dünya kız çocukları gününü özellikle seçmiş bulunmaktayız. Kız çocuklarımızı kendilerine öz güvenli, kendilerini ezik hissetmeyecekleri bir şekilde yetiştirmenin önemli olduğunu belirtmek ve öncelikle aile daha sonra da toplum ve devletin üzerine düşen yükümlülükleri bir kez daha farkındalığı hatırlatmak amacıyla buradayız’’ dedi.

Kaynak: İHA