Kültür Ve Turizm Bakanı Kurtulmuş Çanakkale'de Açıklaması
'Çanakkale ile Allahuekber Dağlarının, Trablusgarp'ta verilen mücadelenin, Mekke ve Medine müdafaasının, Kudüs müdafaasının arasında büyük bir irtibat vardır. O zaman bu aziz milletin yaptığı işi anlayamayanlar, bugün sağdan soldan sahiplerinin sesi olarak, Türkiye'ye laf yetiştirmeye çalışıyor, 'Buralarda ne işiniz vardı.' demeye getiriyor' 'Bütün bu geniş coğrafyada verilen mücadele, emperyalizme karşı verilen mücadeledir. Bütün bu geniş coğrafyada verilen mücadele, İslam'ın izzetini ve şerefini koruma, 'Çanakkale'deki Mehmetçik düşmesin' mücadelesidir. Bu büyük ve üstün mücadele, Anadolu topraklarının, insanlığın son adası olan bu esenlik yurdunun namussuzlar, şerefsizler, emperyalistler tarafından çiğnenmemesi mücadelesidir' 'Dün Çanakkale'de karşısına mertçe çıkanlar, bugün 15 Temmuz ihanetleriyle bu milletin karşısına çıkmaya çalışıyor. Çanakkale'de 9 Ocak'ta, 18 Mart'taki büyük zaferle 1516 Temmuz büyük zaferi arasında hiçbir fark yoktur ve büyük bir bağlantı vardır'
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Çanakkale ile Allahuekber Dağlarının, Trablusgarp'ta verilen mücadelenin, Mekke ve Medine müdafaasının, Kudüs müdafaasının arasında büyük bir irtibat vardır. O zaman bu aziz milletin yaptığı işi anlayamayanlar, bugün sağdan soldan sahiplerinin sesi olarak, Türkiye'ye laf yetiştirmeye çalışıyor, 'Buralarda ne işiniz vardı.' demeye getiriyor." dedi.
Kurtulmuş, Çanakkale'nin Eceabat ilçesine bağlı Seddülbahir köyünde "İtilaf Devletleri'ne bağlı güçlerin Gelibolu'dan tahliyelerinin 102. yılı" dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Çanakkale'den geldikleri gibi giden İtilaf Devletleri'ne karşı kazanılan büyük zaferi ve Anafartalar Komutanı Mustafa Kemal Atatürk ile zaferin isimsiz kahramanlarını hatırladıklarını ifade etti.
Çanakkale Yarımadası'nın 1. Dünya Savaşı'nın en kanlı ve zor cephelerinden biri olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bundan bir asır evvel gücü elinde bulunduranlar, en üstün ordulara, en önemli hava ve deniz filolarına sahip olanlar, savaşma becerisi yüksek ve eğitimli zannettikleri büyük ordulara sahip olanlar, birkaç gün içinde fethedip payitahtı, İstanbul'u düşüreceklerini sananlar, burada ecdadımızın muazzam bir direnişiyle karşı karşıya kaldı. O direniş, mücadele, sadece bir toprağı savunma mücadelesi değildi."
Kurtulmuş, Çanakkale'de insanlığı, yurdu, bayrağı, bayraktaki İslam'ı temsil eden hilali, şehitlerin aziz ruhlarını korumak için bir mücadele verildiğine işaret etti.
İngiliz şehitliğinde Afrika, Asya'dan getirilmiş bir sürü Müslümanın da yattığını anımsatan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Maalesef kandırılmış, buraya getirilmiş insanlar. Senegal, Hindistan'dan getirilen Müslüman ahalinin burada ezan sesiniz duyar duymaz saf değiştirdiklerini biliyoruz. Ne yazık ki istilacı kuvvetlerin içinde kandırılarak buraya getirilmiş Müslüman halklar da vardı. Aynı şekilde 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı cihan devleti, neredeyse Trablusgarp'tan Trablusşark'a, Yemen'den Medine'ye, Balkanlardan Kafkaslara kadar 20'ye yakın cephede mücadele ederken, bizim mücadelemizi dünyanın her yerinde destekleyen insanlar da vardı. Aslında bir asır önceki oyun, hiç değişmedi. Onlar, bu toprakları istila etmek ve İslam'ın son yurdu olarak gördükleri Osmanlı'yı boğmak için mücadele etti. Türk yurdunu ele geçireceklerini zannederek, buraya geldiler. Dünyadan birçok insan topladılar. Bizi de savunan dünyanın her yerinden insanlar vardı."
- "İslam'ın izzetini ve şerefini koruma mücadelesi"
Kurtulmuş, Osmanlı'nın ilan ettiği cihada uymak üzere Sudan'ın Darfur Bölgesi'ndeki Sultan Ali Dinar'ın bütün kabilelerini silahlandırarak, İngilizlerin karşısına dikildiğini ve aile fertlerinin çoğuyla şehit düştüğünü anlattı.
Çanakkale ile Darfur arasında bir bağlantı olduğuna değinen Kurtulmuş, "Allah'a çok şükür Ali Dinar'ın oradaki sarayını tamir edip onarıyoruz. Açılışını 2018 yılı içinde yapacağız. Ayrıca Orta Sudan'daki mezarını da bularak, oraya da güzel bir türbe inşa edeceğiz." ifadesini kulandı.
Osmanlı subayı ve öğretmenlerinin 1. Dünya Savaşı'nda Filistin Cephesinde İngilizlere esir düştüğünü belirten Kurtulmuş, "Myanmar'daki esir kamplarında 2 bine yakın zabit ve öğretmen şehit düşüyor. Hatta orada esir kaldıkları süre içinde Türkçe gazete çıkarıyorlar. Orada o şehitlerimizin kabirlerini, mezarlarını bulduk ve orayı da bir Türk şehitliği olarak ziyarete açtık." dedi.
Kurtulmuş, Çanakkale ile Myanmar arasında bir köprü ve ilişkinin bulunduğuna işaret ederek, şu görüşlere yer verdi:
"Aynı şekilde Çanakkale ile Allahuekber Dağlarının, Trablusgarp'ta verilen mücadelenin, Mekke ve Medine müdafaasının, Kudüs müdafaasının arasında büyük bir irtibat vardır. O zaman bu aziz milletin yaptığı işi anlayamayanlar, bugün sağdan soldan sahiplerinin sesi olarak, Türkiye'ye laf yetiştirmeye çalışıyor, 'Buralarda ne işiniz vardı' demeye getiriyor. Bütün bu geniş coğrafyada verilen mücadele, emperyalizme karşı verilen mücadeledir. Bütün bu geniş coğrafyada verilen mücadele, İslam'ın izzetini ve şerefini koruma, 'Çanakkale'deki Mehmetçik düşmesin' mücadelesidir. Bu büyük ve üstün mücadele, Anadolu topraklarının, insanlığın son adası olan bu esenlik yurdunun namussuzlar, şerefsizler, emperyalistler tarafından çiğnenmemesi mücadelesidir."
- "Düşman, aynı düşman"
Çanakkale, Trablusgarp, Allahuekber Dağları, Medine ve Kudüs'te verilen mücadelenin geçici ve tarihte kalmaktan ibaret olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Düşman, aynı düşman, bu millet de aynı millettir. Dün emperyalist olarak bu milletin karşısına çıkanlar, bugün de neoemperyalist oyunlarıyla bu milletin karşısına çıkıyor. Dün Çanakkale'de karşısına mertçe çıkanlar, bugün 15 Temmuz ihanetleriyle bu milletin karşısına çıkmaya çalışıyor. Çanakkale'de 9 Ocak'ta, 18 Mart'taki büyük zaferle 15-16 Temmuz büyük zaferi arasında hiçbir fark yoktur ve büyük bir bağlantı vardır." dedi.
Kurtulmuş, ortak hedeflere sahip çıkmak gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu milletin karşısına düzgün bir şekilde çıkma cesaretinde bulunamayıp terör örgütleri marifetiyle bu ülkenin ayaklarına çelme takmak isteyenler, hadlerini bilecek, hizaya geleceklerdir."
Köy meydanındaki Atatürk Anıtı'na çelenk sunan Kurtulmuş'a Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir tarafından temsili "57. Alay Sancağı" ile Kocadere Şehitliği'nden alınan toprak hediye edildi.
Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Takımı konser verdi.
Törene, Vali Orhan Tavlı, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, İl Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Karişit, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Necmi İnce, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, Kültür ve Turizm İl Müdürü Kemal Dokuz ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Kaynak: AA
Kurtulmuş, Çanakkale'nin Eceabat ilçesine bağlı Seddülbahir köyünde "İtilaf Devletleri'ne bağlı güçlerin Gelibolu'dan tahliyelerinin 102. yılı" dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Çanakkale'den geldikleri gibi giden İtilaf Devletleri'ne karşı kazanılan büyük zaferi ve Anafartalar Komutanı Mustafa Kemal Atatürk ile zaferin isimsiz kahramanlarını hatırladıklarını ifade etti.
Çanakkale Yarımadası'nın 1. Dünya Savaşı'nın en kanlı ve zor cephelerinden biri olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bundan bir asır evvel gücü elinde bulunduranlar, en üstün ordulara, en önemli hava ve deniz filolarına sahip olanlar, savaşma becerisi yüksek ve eğitimli zannettikleri büyük ordulara sahip olanlar, birkaç gün içinde fethedip payitahtı, İstanbul'u düşüreceklerini sananlar, burada ecdadımızın muazzam bir direnişiyle karşı karşıya kaldı. O direniş, mücadele, sadece bir toprağı savunma mücadelesi değildi."
Kurtulmuş, Çanakkale'de insanlığı, yurdu, bayrağı, bayraktaki İslam'ı temsil eden hilali, şehitlerin aziz ruhlarını korumak için bir mücadele verildiğine işaret etti.
İngiliz şehitliğinde Afrika, Asya'dan getirilmiş bir sürü Müslümanın da yattığını anımsatan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Maalesef kandırılmış, buraya getirilmiş insanlar. Senegal, Hindistan'dan getirilen Müslüman ahalinin burada ezan sesiniz duyar duymaz saf değiştirdiklerini biliyoruz. Ne yazık ki istilacı kuvvetlerin içinde kandırılarak buraya getirilmiş Müslüman halklar da vardı. Aynı şekilde 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı cihan devleti, neredeyse Trablusgarp'tan Trablusşark'a, Yemen'den Medine'ye, Balkanlardan Kafkaslara kadar 20'ye yakın cephede mücadele ederken, bizim mücadelemizi dünyanın her yerinde destekleyen insanlar da vardı. Aslında bir asır önceki oyun, hiç değişmedi. Onlar, bu toprakları istila etmek ve İslam'ın son yurdu olarak gördükleri Osmanlı'yı boğmak için mücadele etti. Türk yurdunu ele geçireceklerini zannederek, buraya geldiler. Dünyadan birçok insan topladılar. Bizi de savunan dünyanın her yerinden insanlar vardı."
- "İslam'ın izzetini ve şerefini koruma mücadelesi"
Kurtulmuş, Osmanlı'nın ilan ettiği cihada uymak üzere Sudan'ın Darfur Bölgesi'ndeki Sultan Ali Dinar'ın bütün kabilelerini silahlandırarak, İngilizlerin karşısına dikildiğini ve aile fertlerinin çoğuyla şehit düştüğünü anlattı.
Çanakkale ile Darfur arasında bir bağlantı olduğuna değinen Kurtulmuş, "Allah'a çok şükür Ali Dinar'ın oradaki sarayını tamir edip onarıyoruz. Açılışını 2018 yılı içinde yapacağız. Ayrıca Orta Sudan'daki mezarını da bularak, oraya da güzel bir türbe inşa edeceğiz." ifadesini kulandı.
Osmanlı subayı ve öğretmenlerinin 1. Dünya Savaşı'nda Filistin Cephesinde İngilizlere esir düştüğünü belirten Kurtulmuş, "Myanmar'daki esir kamplarında 2 bine yakın zabit ve öğretmen şehit düşüyor. Hatta orada esir kaldıkları süre içinde Türkçe gazete çıkarıyorlar. Orada o şehitlerimizin kabirlerini, mezarlarını bulduk ve orayı da bir Türk şehitliği olarak ziyarete açtık." dedi.
Kurtulmuş, Çanakkale ile Myanmar arasında bir köprü ve ilişkinin bulunduğuna işaret ederek, şu görüşlere yer verdi:
"Aynı şekilde Çanakkale ile Allahuekber Dağlarının, Trablusgarp'ta verilen mücadelenin, Mekke ve Medine müdafaasının, Kudüs müdafaasının arasında büyük bir irtibat vardır. O zaman bu aziz milletin yaptığı işi anlayamayanlar, bugün sağdan soldan sahiplerinin sesi olarak, Türkiye'ye laf yetiştirmeye çalışıyor, 'Buralarda ne işiniz vardı' demeye getiriyor. Bütün bu geniş coğrafyada verilen mücadele, emperyalizme karşı verilen mücadeledir. Bütün bu geniş coğrafyada verilen mücadele, İslam'ın izzetini ve şerefini koruma, 'Çanakkale'deki Mehmetçik düşmesin' mücadelesidir. Bu büyük ve üstün mücadele, Anadolu topraklarının, insanlığın son adası olan bu esenlik yurdunun namussuzlar, şerefsizler, emperyalistler tarafından çiğnenmemesi mücadelesidir."
- "Düşman, aynı düşman"
Çanakkale, Trablusgarp, Allahuekber Dağları, Medine ve Kudüs'te verilen mücadelenin geçici ve tarihte kalmaktan ibaret olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Düşman, aynı düşman, bu millet de aynı millettir. Dün emperyalist olarak bu milletin karşısına çıkanlar, bugün de neoemperyalist oyunlarıyla bu milletin karşısına çıkıyor. Dün Çanakkale'de karşısına mertçe çıkanlar, bugün 15 Temmuz ihanetleriyle bu milletin karşısına çıkmaya çalışıyor. Çanakkale'de 9 Ocak'ta, 18 Mart'taki büyük zaferle 15-16 Temmuz büyük zaferi arasında hiçbir fark yoktur ve büyük bir bağlantı vardır." dedi.
Kurtulmuş, ortak hedeflere sahip çıkmak gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu milletin karşısına düzgün bir şekilde çıkma cesaretinde bulunamayıp terör örgütleri marifetiyle bu ülkenin ayaklarına çelme takmak isteyenler, hadlerini bilecek, hizaya geleceklerdir."
Köy meydanındaki Atatürk Anıtı'na çelenk sunan Kurtulmuş'a Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir tarafından temsili "57. Alay Sancağı" ile Kocadere Şehitliği'nden alınan toprak hediye edildi.
Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Takımı konser verdi.
Törene, Vali Orhan Tavlı, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, İl Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Karişit, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Necmi İnce, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, Kültür ve Turizm İl Müdürü Kemal Dokuz ile çok sayıda vatandaş katıldı.