MHP Genel Başkanı Bahçeli Açıklaması (2)

'MHP cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir, MHP'nin genel başkanı cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır' 'MHP olarak şu an AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey ile ittifak konusunda ve siyasetin geleceği konusunda herhangi bir görüşmemiz olmamıştır' 'Kamuoyunda tartışılan konular, Sayın Cumhurbaşkanı'nın gündemine veya bizim gündemimize de düşmektedir. Onun için bu konu, ileriki günlerde arzu ediliyorsa bir görüşme talebi olduğu takdirde görüşülür. Olmadığı takdirde biz inandığımız konular üzerinde görüşlerimizi tekrarlayarak, Türkiye'nin istikrarlı bir ortama kavuşması açısından yükleneceğimiz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olabiliriz' 'Herhangi bir sebeple Sayın Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, başka türlü gerekçeler ortaya konur, 'Ben böyle bir yola girmek istemiyorum' derse o kendisinin bileceği iştir ama 7 Ağustos'ta başlatılan bir ruha MHP sadıktır' 'Sanki yeni kurulmuş 15 günlük parti barajı aşıyor, muhtemelen olabilecek, gelecekteki birtakım siyasi oluşumlar barajı aşabilecek ama MHP aşamayacak gibi ters bir yorum içine giriyorlar. Bu haksızlıktır. MHP'nin baraj diye bir sorunu yoktur'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, "MHP cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir, MHP'nin genel başkanı cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır." dedi.

Bahçeli, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile seçim ittifakına ilişkin bir görüşme takviminiz var mı? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl bir adım izleyeceksiniz?" sorusu üzerine Bahçeli, bu sorunun büyük oranda basının yaptığı tartışmaları ve verdiği hükümleri kapsadığını söyledi.

Bahçeli, "MHP olarak şu an AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey ile ittifak konusunda ve siyasetin geleceği konusunda herhangi bir görüşmemiz olmamıştır. Ancak kamuoyunda tartışılan konular, Sayın Cumhurbaşkanı'nın gündemine veya bizim gündemimize de düşmektedir. Onun için bu konu, ileriki günlerde arzu ediliyorsa bir görüşme talebi olduğu takdirde görüşülür. Olmadığı takdirde biz inandığımız konular üzerinde görüşlerimizi tekrarlayarak, Türkiye'nin istikrarlı bir ortama kavuşması açısından yükleneceğimiz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olabiliriz." diye konuştu.

- 1991 seçim ittifakı

Partilerin geçmiş yıllarda "seçimlerde ittifak" kavramı üzerine çalıştığını ifade eden Bahçeli, 1991'de Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisinin ittifak yaptığını anımsattı.

Bu ittifakın yasal olmamakla beraber o zaman için "zorunlu bir ittifak" olarak nitelendirildiğini söyleyen Bahçeli, siyasi partilerin önlerindeki engeli aşmak ve demokrasiyi tıkayan unsurları kırmak amacıyla birçok şeye katlandığını belirtti.

Milliyetçi Çalışma Partisinin, Refah Partisi adı altında seçime girdiğini ve 3 partiden oluşan ittifakın 62 milletvekili ile TBMM'de temsil edildiğini anlatan Bahçeli, seçime Refah Partisi adıyla girildiği için sonuçların bu parti adına yazıldığını, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi'nin ne kadar oy aldığının belli olmadığını söyledi.

Bahçeli, ittifakın ardından partilerin oy oranları belli olmadığı için hazine yardımından mahrum kaldıklarını anımsattı.

- "İttifak yasal olmalıdır"

Siyaset biliminin analizlerinde Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisinin hiç konu edilmeden Refah Partisinin oyları üzerinden siyasi yorumların ve siyasetin geleceğinin şekillendirildiğini anlatan Bahçeli, "Bu tecrübeyi yaşayan biri olarak özellikle önümüzdeki yılları göz önüne aldığımız takdirde MHP bir ittifak olayı söz konusu olacaksa bu yasal olmalıdır. Bu yasal olmanın bugünkü imkanı cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uygulamaya geçeceği süre içinde de çıkartılacak uyum yasalarında Siyasi Partiler, Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Milletvekilliği Seçimi Kanunları olacak ise o zaman siyasi partilere ittifak yapma imkanı ve seçim sistemine de bu ittifakın nasıl gerçekleşeceğine dair maddelerin konulması gerekmektedir. İşte MHP çok pratik bir çözüm olarak üzerinde tartışılması mümkün olabilecek bir yaklaşımı ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı.

- Yüzde 10 seçim barajı

Bahçeli, yüzde 10'luk seçim barajının ağır bir baraj olduğunu, bu ifadeyi kullandıklarında televizyonların daimi personeli haline gelen yorumcuların "MHP barajı aşamama endişesine sahiptir, onun için yüzde 10 barajı ağır demektedir" yorumunda bulunduğunu dile getirdi.

Kamuoyu araştırmacısı değil kamuyu yönlendirmekle görevlendirilmiş şahsiyetlerin ölçüp biçerek, "MHP barajı aşamayacağı için çıkış yolu olarak başka bir şey söylüyor" dediğini aktaran Bahçeli, sözlerine söyle devam etti:

"Sanki yeni kurulmuş 15 günlük parti barajı aşıyor, muhtemelen olabilecek, gelecekteki birtakım siyasi oluşumlar barajı aşabilecek ama MHP aşamayacak gibi ters bir yorum içine giriyorlar. Bu haksızlıktır. MHP'nin baraj diye bir sorunu yoktur. Barajın aşılıp aşılmaması meselesi MHP'nin meselesidir ama Türkiye'nin içine düştüğü durumları dikkate alan bir takım yorumlar yaptığımızda eğer Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni uygulama sürecine girdiğimiz Meclisteki içtüzük değişimiyle beraber uyum yasaları da gündeme gelecekse MHP, 'Bugün veya yarın bazı gelişmeleri de göz önüne alarak Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu'nda ittifak kavramı yer alabilir mi, bu nasıl olabilir' sorusunu soruyor ve kamuoyunda tartışılmasını istiyor.

Hem kalkacaksınız 16 Nisan referandumunda yüzde 49 oyla bir 'hayır' kampanyasının önderi olduğunuzu söyleyeceksiniz, arkasından da ona destek veren aydınlar ve gazeteciler olarak değerlendirmelerde bulunacaksınız. Bunun gerçekleşmesi için de yine yasal olmayan yollarla bir ittifak arayışı içine gireceksiniz. Bunu yapacağınız yerde buyrun Mecliste bir ittifakın nasıl yapılabileceğine dair yasal ve ahlaki boyutu ortaya koyalım."

- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin çok net olduğunu dile getirerek, farklı yorumlara yer olmadığını vurguladı. Bahçeli, "Meclis'in bir bölümü 'evet' bir bölümü 'hayır' der. 'Hayır' diyenler buna gölge düşüremez, 'evet' diyenler ise şımaramaz. Bu gerçeği kabullenmek durumunda olacaksınız." dedi.

Sistemin önce TBMM'de ardından da referandumda kabul edildiğini, itiraz edilecek bir nokta olmadığını vurgulayan Bahçeli, "Söz konusu itirazı yapmaya çalışanlar başka amaçlara dolaylı veya dolaysız hizmet etmeye gayret gösterenlerdir. 'Efendim referandumla yüzde 49 ile yüzde 51'. Bir oy dahi Türkiye'de geçerli kabul edilmeyecekse o zaman ne yapacağız. 49 bin 999 öbür taraftan da 50 bin oldu. Aradaki bir oy bu milletin evladının oyu değil mi? Bunu dikkate almak lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 3 Kasım 2019'da yapılacak milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimiyle bütün kurum ve kurallarıyla uygulamaya geçeceğini söyledi.

- "MHP cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir"

Böyle bir süreci gölgelemenin, kaos, bunalım ve krizi davet etmenin doğru olmadığına dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bu sürecin anayasal desteklerini ve halk oyu desteklerini sağlayan partiler bir anlayışla hareket etmek durumundadır. Anayasayı değiştirip cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmeye katkı sağlayanlar 'Siyasi şartlar değişti, Türkiye şöyle oldu, ben şunu düşünüyorum' deme hakkına sahip değildir. Çok net ifade ediyorum. Buradaki cümlem şudur, MHP cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir, MHP'nin genel başkanı cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır.

Yenikapı diye başlayan bir ruhla, hareketle anayasada ve halk oylamasında beraber hareket ettiğimiz, bütün kurum ve kurallarıyla uygulamasına öncülük ve önderlik yapan partiyle beraber sonuç almanın Türkiye'nin hayrına olacağı inancındayız. Bunun manası şudur, daha net olarak ifade ediyorum, herhangi bir sebeple Sayın Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, başka türlü gerekçeler ortaya konur, 'Ben böyle bir yola girmek istemiyorum' derse o kendisinin bileceği iştir ama 7 Ağustos'ta başlatılan bir ruha MHP sadıktır."

(Sürecek)
Kaynak: AA