'Trump'ın Amerikası Açıklaması Değişimler, Tehditler Ve Beklentiler' Paneli

Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan: 'ABD ile temel sorunlar, bir tanesi FETÖ meselesi. Darbe girişimi sonrası beklenen dayanışma sergilenmiş değil. FETÖ elebaşı hala ABD’de. İkincisi Suriye konusu. ABD, tırlarca silah ve askeri danışmanlıkla PYD/PKK’ye destek veriyor. Bu iki konu yaşamsal sorun ve Türkiye taviz veremez' City University of London Öğretim Üyesi Prof. Dr. Parmar: 'Aslında statükonun yeniden müzakere edilmesi gündemde. Beyaz Saray bir aile şirketi haline gelmiş. ABD’nin yapısı değiştiriliyor' MEF Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kibaroğlu: 'ABD’nin dış politikası artık Pentagon’un politikasıdır. Pentagon, ABD’nin dış ve güvenlik politikasını belirliyor. Pentagon’un öncelikleri artık ABD’nin öncelikleri oldu'

Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Türkiye'nin ABD ile temel sorunlar yaşadığını belirterek, "Bir tanesi FETÖ meselesi. Darbe girişimi sonrası beklenen dayanışma sergilenmiş değil. FETÖ elebaşı hala ABD’de. İkincisi Suriye konusu. ABD, tırlarca silah ve askeri danışmanlıkla PYD/PKK’ye destek veriyor. Bu iki konu yaşamsal sorun ve Türkiye taviz veremez." dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) düzenlenen, "Trump’ın Amerikası: Değişimler, Tehditler ve Beklentiler" konulu panelde konuşan Erhan, 1945’ten günümüze ABD-Türk ilişkilerini değerlendirdi.

Türkiye-ABD ilişkilerinde daha önceki dönemlerde de krizlerin olduğunu hatırlatan Erhan, Türkiye'nin ABD ile olan ilişkisini "stratejik alışkanlık" olarak tanımladı.

Obama'nın ikinci döneminde Türkiye'ye yönelik olumsuz bir politikanın ortaya çıktığını söyleyen Erhan, şöyle konuştu:

"Trump iktidara geldiğinde biz iyimser bir havaya girmiştik. Çünkü Obama’nın ikinci döneminde ABD-Türk ilişkileri bozulmaya başlamış ve Türkiye’ye karşı olumsuz bir havaya bürünmüştü. 'Trump zaten Obama’yı eleştirerek geliyor, demek ki bizim için daha iyi olacak' görüşü hakimdi. Diğer taraftan iş adamı olduğu için olaylara daha farklı bakılacağı beklentisi vardı. Obama gibi PYD’ye destek vermeyeceği görüşü hakimdi ki öyle olmadığını gördük."

Prof. Dr. Erhan, Trump'ın Obama'dan kalma politikaları devam ettirmesinin, henüz bir dış politika belirleyememesinden kaynaklandığını söyledi.

Her ne kadar Ulusal Güvenlik Strateji Belgesini açıklasa da aslında Trump'ın bir politikasının olmadığını savunan Erhan, "Trump, ABD’yi Twitter üzerinden idare edebileceğini gösteriyor. Trump’ın bir dış politikası olmadığı için, bir Türkiye politikası da yok. Trump, bir yıl içerisinde içte karşılaştığı sıkıntılardan dolayı bir iç politika da belirlemiş değil. Ekibinde çalıştığı çoğu kişi ya istifa etti ya da görevden alındı. Trump'ın Ulusal Güvenlik Strateji Belgesinde, Rusya ve Çin rakip olarak belirtilmiş. Haydut devlet olarak da İran ve Kuzey Kore. Bunun yanında 'radikal İslamcı örgütler' yine haydut-düşman olarak belirtilmiş." ifadelerini kullandı.

Trump'ın yönetiminden dolayı ABD'nin muhatap bulmakta zorlanacağı bir döneme girdiğini dile getiren Erhan, Türkiye ile ABD ilişkisine dair şunları kaydetti:

"ABD ile temel sorunlar, bir tanesi FETÖ meselesi. Darbe girişimi sonrası beklenen dayanışma sergilenmiş değil. FETÖ elebaşı hala ABD’de. İkincisi Suriye konusu. ABD, tırlarca silah ve askeri danışmanlıkla PYD/PKK’ye destek veriyor. Bu iki konu yaşamsal sorun ve Türkiye taviz veremez.Diğer konular ise İran, Filistin veya Kudüs ve Türkiye’nin savunma konusunda giderek bağımsızlaşmak istemesi."

- "Trump’ın değişimi ifade etmediği belirtiliyor"

City University of London Öğretim Üyesi Prof. Dr. Inderjeet Parmar ise ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisinden daha büyük bir gerçekliği ifade ettiğini söyledi.

Trump anlayışı üzerinde duran Parmar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Trump idaresinin tamamen ego üzerine kurulu olduğu söyleniyor. İleriye dönük bir stratejisi yok, tümüyle bir kaos üzerine inşa edildiği söyleniyor. Trump idaresinin ırkçı bir paradigmaya sahip olduğunu görüyoruz. Farklı sınıftaki insanları mobilize ediyor ve kadınlara karşı ırkçı bir tavır sergiliyor. ABD rüyasının gerçekleştirilmediğini görüyoruz. Sistem bunu sağlayamıyor. Bu noktada ırka dayalı bir sistemin ortaya çıkabileceğini görüyoruz. Trump olgusuna baktığımız zaman, elitist katman görüyoruz. Kendisi belirli bir sınıftan geliyor. Milyarderler arasında büyük bir destek gördü. Dolayısıyla takip edilen stratejilerden biri muhafazakar bir sistem yerleştirmek. Aslında statükonun yeniden müzakere edilmesi gündemde. Beyaz Saray bir aile şirketi haline gelmiş. ABD’nin yapısı değiştiriliyor. Geniş ve popüler tabanla birlikte bu değişim yapılmak isteniyor."

- "Pentagon’un öncelikleri artık ABD’nin öncelikleri oldu"

MEF Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu ise Trump'ın Pentagon (Savunma Bakanlığı) tarafından istenen bir tip olduğunu ve onun uzun süre başkanlıkta kalmasını talep ettiklerini söyledi.

Kibaroğlu, ABD’nin üç sac ayağı olduğunu, bunların Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve istihbarat olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"ABD'de dış politikayı yapacak ayak yok. Departmanların çoğu boş. Trump başa geldiği zaman neredeyse hepsi istifa etti ve daha atamalar yapılmış değil. ABD’nin dış politikası artık Pentagon’un politikasıdır. Pentagon, ABD’nin dış ve güvenlik politikasını belirliyor. Pentagon’un öncelikleri artık ABD’nin öncelikleri oldu. Pentagon ise terörle mücadele ve kitlesel nükleer silahlarla mücadeleyi önceliyor. Bu konuda bizi ilgilendiren iki durum var, İran’ın nükleer silah barındırma konusu ve Suriye’de ABD’nin terörle mücadele adı altında silah yardımı yapmaya devam etmesi."

Kaynak: AA