'Ailelerde Teknoloji Kullanım Kültürü Semineri'

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya: 'Artık her türlü bilgi paylaşımı, maalesef sınır tanımaksızın dolaşıma açık vaziyette. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, zehir evlerimizin içine girmiş durumda. Bu nedenle, aileler ve öğretmenler olarak üzerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bugün teknoloji, internet bağımlılığı, tıpkı uyuşturucu bağımlılığı gibi çocuklarımızı tehdit ediyor' 'Henüz 2 yaşındaki çocuklarımızı susturmak için eline tablet ya da cep telefonunu vererek, onlara iyilik yapmıyoruz. Aksine çocuklarımızın hem fiziki hem de ruh sağlığını büyük bir tehlikeye atıyoruz. Çocuklarımızı teknoloji ile buluşturmadan önce yaşının uygunluğunu gözetmek durumundayız. Çocuklarımız farkında olmadan tek tuşla son derece zararlı içeriklere maruz kalabiliyor'

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, artık her türlü bilgi paylaşımının sınır tanımaksızın dolaşıma açık vaziyette olduğunu belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, zehir evlerimizin içine girmiş durumda. Bu nedenle, aileler ve öğretmenler olarak üzerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bugün teknoloji, internet bağımlılığı tıpkı uyuşturucu bağımlılığı gibi çocuklarımızı tehdit ediyor." dedi.

Bakan Kaya, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde Üsküdar Belediyesi ile Bilişim ve İnovasyon Derneği tarafından düzenlenen "Ailelerde Teknoloji Kullanım Kültürü Semineri"nde yaptığı konuşmada, bilgi ve iletişim teknolojilerinin hayatın her alanında büyük kolaylıklar sağladığını ve bilgiye erişimin artık parmakların ucunda olduğunu söyledi.

Eğitimden sağlığa, iş yaşamından sosyal ilişkilere kadar pek çok konuda teknolojinin sunduğu araçlardan faydalanıldığını aktaran Kaya, hükümetleri döneminde bu alanda çok önemli mesafeler katedildiğini dile getirdi.

Kaya, ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınmanın tüm ülkeler için önemli bir hedef olduğunun altını çizerek, bu hedefe ulaşmada gençlere güvenlerinin tam olduğunu, gençlerin tüketen değil üreten olmalarını her fırsatta vurguladıklarını ve bu yöndeki tüm çalışmaları desteklediklerini belirtti.

- "Aileyi merkeze almayan sosyal politikalar başarıya ulaşmaz"

Çocukların, gençlerin yetişmesinde ailelerin çok önemli rolleri bulunduğuna vurgu yapan Kaya, ailelerin sahip oldukları inanç ve değerlerin gelecek nesillere aktarılması ile neslin devamının sağlanması konusunda önemli bir fonksiyona sahip olduğunu aktardı.

Aileyi merkez almayan hiçbir sosyal politikanın başarıya ulaşmasının mümkün olmadığına inandığını belirten Kaya, "Ailede kadının rolünü de ayrıca önemli görüyoruz. Bu nedenle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak hizmetlerimizde, eğitim ve farkındalık çalışmalarımızda 'güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum' ilkesini esas alıyoruz." dedi.

Kaya, Türkiye olarak, son yıllarda sanayi ve teknoloji alanında önemli bir değişim ve dönüşüm süreci yaşandığını, ulaşmak istenilen her türlü bilginin eldeki cep telefonu kadar yakın olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bugün teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor, bizlere inanılmaz imkan ve fırsatlar sunuyor. Diğer taraftan, teknolojinin birey ve toplum sağlığı üzerindeki etkilerini de doğru analiz etmemiz gerekiyor. İnternet ortamında zararlı içerikler, kötü amaçlı kullanıcılar toplum hayatında olduğu gibi sanal dünyada da çocuklarımız, gençlerimiz ve ailelerimizi tehdit ediyor. Çocuklarımızın sanal dünyada tıpkı gerçek dünyadaki gibi korunması için onları internet kullanımı konusunda eğitmek ve bilinçlendirmek zorundayız.

Henüz 2 yaşındaki çocuklarımızı susturmak için eline tablet ya da cep telefonunu vererek, onlara iyilik yapmıyoruz. Aksine çocuklarımızın hem fiziki hem de ruh sağlığını büyük bir tehlikeye atıyoruz. Çocuklarımızı teknoloji ile buluşturmadan önce yaşının uygunluğunu gözetmek durumundayız. Çocuklarımız farkında olmadan tek tuşla son derece zararlı içeriklere maruz kalabiliyor. Artık her türlü bilgi paylaşımı, maalesef sınır tanımaksızın dolaşıma açık vaziyette. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, zehir evlerimizin içine girmiş durumda. Bu nedenle, aileler ve öğretmenler olarak üzerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bugün teknoloji, internet bağımlılığı tıpkı uyuşturucu bağımlılığı gibi çocuklarımızı tehdit ediyor."

- "Eğitim çalışmalarına hız vermeliyiz"

Kaya, Bakanlık olarak aile ve toplum sağlığını korumak için uyuşturucu, alkol bağımlılığıyla mücadelede gösterdikleri kararlılığı teknoloji bağımlılığı konusunda da gösterdiklerini belirterek, bu nedenle diğer bakanlıklarla birlikte "Bağımlılıkla Mücadele Kurulu"nu oluşturduklarını söyledi.

Özellikle okullarda hazırlanan Bağımlılıkla Mücadele Eylem Planlarının uygulanmasını önemsediklerini ifade eden Kaya, bağımlılıkla mücadelede elde edecekleri başarıda yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının üstlendiği rolün çok önemli olduğunu vurguladı.

Bakan Kaya, ilgili tarafların yakın iş birliği ve koordinasyonuyla yakın bir gelecekte bu konuda önemli mesafeler katedeceklerine inandığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklarımızın teknolojiyi doğru kullanması, zararlarından korunması konusunda eğitim ve farkındalık çalışmalarına hız vermeliyiz.Üsküdar Belediyemizin destekleriyle kurucusu olduğum Bilişim ve İnovasyon Derneğimizi 150 okulda gerçekleştirdiği Teknoloji Farkındalığı Eğitimlerinden dolayı kutluyorum. Yeni nesiller için 'ekran kuşağı' ya da 'dokunmatik-ekran kuşağı' nitelendirmeleri kullanılıyor. Türkiye'de yapılan araştırmalar çocuklara yönelik medya içeriklerinin ve bunların kullanım oranlarının artmakta olduğunu gösteriyor. Araştırmalar incelendiğinde, medyada yer alan olumsuz içeriklerin çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri görülmekte. Çocukların hayal dünyası ile gerçek dünyayı ayırt etmede yaşadığı sorunlar bu araştırmalarda dikkat çekilmekte."

- "Sosyal Medya Çalışma Grubu kurduk"

Bakanlık olarak medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak, olumlu içeriklerini teşvik etmek ve aileleri doğru içeriği kullanmak yönünde bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirten Kaya, "Yayın hizmetlerinde ailenin ve çocukların korunması ilkesini gözeterek, ailenin bütünlüğü, sürekliliğiyle çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ahlaki gelişimlerini destekleyecek nitelikteki aile, çocuk dostu yapım ve dizileri, teşvik etmek amacıyla RTÜK ve Bakanlığımız iş birliğinde çalışmalar yürütüyoruz." dedi.

Kaya, Bakanlık olarak "Aile Eğitim Programları" kapsamında medya alanında yer alan modüller ile ailelerin ve bireylerin medya karşısında "bilişsel", "duyuşsal" ve "etik" açıdan donanımlı ve güçlü olabilmelerini sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Söz konusu eğitim programı ile medya imkanlarından en üst seviyede faydalanmalarına, gelebilecek zararları da en aza indirebilecek bilgi ve beceriye sahip olmalarına katkıda bulunmayı amaçladıklarını aktaran Kaya, "Oluşturulan programda medyayı tanımak ve kavramak, bilinçli medya kullanımıyla aile ve internet modülleri yer alıyor.Bakanlığımız bünyesinde 'Sosyal Medya Çalışma Grubu' kurduk. Bu grup, çocukların dijital oyunlar ve sosyal medya üzerinden karşılaşabilecekleri risklerin tespit edilmesi çalışmaları ile önleyici amaçlı çalışmalar yürütüyor." diye konuştu.

- "Her 10 hanenin 8'i, internet erişim imkanına sahip"

Bu kapsamda, internet ortamında çocukların maruz kaldığı ihmal, istismar gibi olaylara Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlar Daire Başkanlığı ile iş birliği içerisinde müdahale ettiklerine dikkati çeken Kaya, ailelere ve çocuklara yönelik sosyal medya kullanımı alanında bilinçlendirici ve farkındalık oluşturucu çalışmaların yapılması amacıyla "Çocukların İnternetin Risklerinden Korunması" adı altında kampanya düzenlediklerini dile getirdi.

Bakan Kaya, çocuk haklarına yönelik illerde oluşturulan "Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri" tarafından Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin ilke ve hükümlerinin yetişkinler ve çocuklar tarafından öğrenilerek hayata geçirilmesine yönelik eğitimler ve etkinlikler yaptıklarını belirtti.

Her 10 hanenin 8'inin internet erişim imkanına sahip olduğunu anlatan Kaya, şöyle devam etti:

"Hane halkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, 2017'de Nisan ayında hanelerin yüzde 81'i internet erişimine sahip. Her 5 gencimizden 4'ü, internet kullanmakta.Bilgisayar ve internet kullanımı, 2017'de 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla yüzde 56 ve yüzde 66 olmuştur.2011'de ülkemizde uygulamaya başlanan 'Güvenli İnternet Hizmeti' çocukların, gençlerin ve ailelerin internet üzerinden karşılaşabilecekleri olumsuz içeriklerden korunmasını hedefliyor.

Ailelerin iletişimi ve çocuklarımızın gelişimi için önemli bir uygulama olan Güvenli İnternet Hizmeti'nin, bugün 5 milyondan fazla kullanıcıya ulaştığı görülüyor.Bilgi güvenliğinin sağlanması, güvenilir teknolojilerin kullanımı konusunda teknolojik altyapımızı güçlendirmek zorundayız. Bu doğrultuda, başta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olmak üzere, bu konuda duyarlılıkla emek harcayan tüm girişimleri önemsiyor ve destekliyoruz. Tüm bu girişim ve çabalarımız, genç nesillerimizin bilgi çağında güvenli bir şekilde bilgiye ulaşmalarını sağlamaktır. Teknolojinin de 'ahlakı'nın olduğunu, insana ve topluma göre bu değerlerin hayatımıza yön verdiğini unutmamalıyız."

Kaya, güvenli internet için gerekli hukuki düzenlemelerin yanı sıra en etkin yolun, eğitim ve toplumsal farkındalığın artırılması olduğunu ifade etti.

Bakanlık olarak çocukların sanal ortamlarda da her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunması, bu alanda etkin denetim mekanizmalarının oluşturulmasının öncelikleri olduğunu vurgulayan Kaya, eğitim programlarında, sosyal medya ve dijital oyunlar ayrıca ele alınarak ailelere yol gösteren örnek olaylarla bilinçlendirme ve farkındalık çalışmaları yaptıklarını dile getirdi.

Kaya, "Medyayı Tanımak" modülüyle aile bireylerinin iletişim, kitle iletişimi ve medya hakkında temel bilgileri ve kavramları öğrenmelerini, ihtiyaçlarına en uygun medya araçlarını belirlemelerini, medya araçlarıyla iletilmek istenen mesajları fark etmelerini ve değerlendirmelerini, olumsuz ürünlerinden de korunmalarını hedeflediklerini belirtti.

- "Medya alanı kapsamında 40 bin kişiye eğitim verdik"

Medya alanı kapsamında 40 bin kişiye eğitim verdiklerinin altını çizen Kaya, "Ayrıca Bakanlığımızın başlatmış olduğu medya okuryazarlığı programının eğitim kurumlarımızda seçmeli ders olarak, yerel yönetimlerde aile ve gençlik merkezlerinde ders olarak okutulması önemli bir gelişme olmuştur. Türkiye'de bir kişinin günde ortalama 3-5 saat televizyon izlediğini, bilgisayar ve internet kullandığını düşündüğümüzde medya okuryazarlığının ne denli önemli olduğunu anlayabiliriz.Bilgiye, gelişime açık bir toplumuz. Gençlerimiz bu anlayışla hayata hazırlanıyor, zamanın ruhunu yakalamaya çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.

En önemli kaynaklarının insan olduğunu vurgulayan Kaya, "Sağlıklı nesiller yetiştirmek suretiyle bu kaynağı en iyi şekilde kullanmak, bilgi ve emek israfını önlemek zorundayız. Türkiye olarak bilişim çağının küresel etkisinin yoğun bir şekilde hissettiğimiz bir dönemde, doğru stratejiler geliştirmek zorundayız.Yerli ve milli bakış açısıyla bu değişim sürecini doğru yönetmek zorundayız. Ailelerimizi, gençlerimizi belirsizliğe terk etmemeliyiz." dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, internetin gelişimi ve yaygınlaşması ile artık hemen hemen her insanın dijital dünyada bir karşılığı olduğunu ifade ederek, "Bilgi güvenliği kültürünün, toplumun her kesimine kazandırılması gerekiyor. Teknoloji kullanımının giderek yaygınlaştığı toplumumuzda, bilgi güvenliği kültürünün kazandırılması için birçok yöntem bulunuyor.Bu yöntemlerin toplumun farklı kesimlerinde yaş grupları, ihtiyaçlar ve tehditler bağlamında tartışılması, değerlendirilmesi ve sonuçlarının ölçülmesi oldukça önemli. Aile içi iletişimin sağlıklı yürütülmesi çok önemli." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA