Karamollaoğlu'ndan BBP'ye Ziyaret
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu: '(Cumhurbaşkanlığı seçimi) Biz, teşkilatlarımıza bu konuda gerekli hazırlıkları yapmalarını çünkü bir aday çıkaracağımızı ifade ettik. Bu adayın çıkarılabilmesi için de biz en az şöyle veya böyle 300 bin imza toplanacağı kanaatindeyiz. Hedef 500 bin' 'Biz, yalnızca bir hakkın ücretle kullandırılması konusunu doğru bulmadığımızı, anayasal olmadığını söylüyoruz burada. Nasıl ki seçimde oy kullanırken '10 lirayı yatır sonra oy kullan' demiyorsak, aday gösterirken de '10 lirayı yatır sonra aday göster' denmemesi icap eder kanaatindeyiz' BBP Genel Başkanı Destici: 'Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imzanın da hem şeffaf hem kolaylaştırıcı olması lazım. Bir noter mecburiyetini demokratik bulmadığımızı bir kere daha ifade etmek istiyorum'
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin, "Biz, teşkilatlarımıza bu konuda gerekli hazırlıkları yapmalarını çünkü bir aday çıkaracağımızı ifade ettik. Bu adayın çıkarılabilmesi için de biz en az şöyle veya böyle 300 bin imza toplanacağı kanaatindeyiz. Hedef 500 bin." dedi.
Karamollaoğlu, partisinin uyum yasaları konusundaki görüşlerini anlatmak üzere Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Merkezine gelerek, Genel Başkan Mustafa Destici ile görüştü.
Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından Karamollaoğlu ve Destici basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Karamollaoğlu, ziyaretlerinin aynı zamanda, "BBP'nin Genel Kurulu sonrası tebrik etme" niteliği de taşıdığını belirterek, 16 Nisan referandumunun ardından çıkarılması gereken uyum yasalarıyla ilgili partisinin tekliflerini içeren raporu ve yapılan diğer çalışmaları iletmek için görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde 100 bin imza ile aday gösterilmesi konusunun önemine dikkati çeken Karamollaoğlu, bu konudaki görüşlerinin, "aday gösterilmesi işleminin seçim kurulları tarafından yürütülmesi ve herhangi bir ücrete tabi tutulmaması" olduğunu dile getirdi.
Daha önce bunu "zor bir işlem" olarak ifade ettiğini, ancak buradaki amacının "meşakkatli" demek olduğunu anlatan Karamollaoğlu, "Yoksa 100 bin imzayı elbette toparlayamayan zaten seçime giremez, böyle bir iddia olamaz. Ama biz teşkilatlarımıza bu konuda gerekli hazırlıkları yapmalarını çünkü bir aday çıkaracağımızı ifade ettik. Bu adayın çıkarılabilmesi için de biz en az şöyle veya böyle 300 bin imza toplanacağı kanaatindeyiz. Hedef 500 bin." diye konuştu.
Anayasadaki temel prensipler dikkate alındığında seçmek ve seçilmenin bir hak olduğunu anımsatan Karamollaoğlu, "Bunun noterler vasıtasıyla yapılması, bir aday göstermek isteyen gruba ayrı bir mali mükellefiyet yüklemek. Yani imkanı olmayan insana sen bu hakkını kullanma manasına gelir. Bu hak ihlali sayılır. Bundan dolayı da ümit ederim ki yasalar geçerken, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden bu konular dikkate alınır." ifadelerini kullandı.
TBMM'de temsilde adalet sağlanmasının önemine işaret eden Karamollaoğlu, çeşitli siyasi partilerin Mecliste temsil edilebilmesi için yüzde 10 barajının da kaldırılmasını istedi.
Karamollaoğlu, bu konular başta olmak üzere raporda yer alan diğer konuları da Destici ile istişare ettiklerini söyledi.
- "300 bin imza ile bu teklifi yapacağız"
Karamollaoğlu, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Saadet Partisi'nin uyum yasaları konusunda önerilerine ilişkin yaptığı "Değerli arkadaşlar siyaset yapıyoruz. Yani eğer 100 bin imzayı toplamaktan uzaksa bir siyasi hareket o zaman zaten bunu yapmasına da gerek yok. Demek ki hiç gücü bu noktada yok. Yani 100 bin imza toplayamıyorsa zaten bu yolda bu mücadeleyi vermek de zor bir iş, yürümez." şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Biz zaten 100 bin imza değil, biz 300 bin imza ile inşallah bu teklifi yapacağız, ancak öbür taraftaki sorun kiminle konuşulduğu. Onu biz bilmiyoruz. Daha Meclise bu kanun teklifleri gelmediği için nasıl olacağı konusunda da bir bilgimiz yok. Biz yalnızca bir hakkın ücretle kullandırılması konusunu doğru bulmadığımızı, anayasal olmadığını söylüyoruz burada. Nasıl ki seçimde oy kullanırken '10 lirayı yatır sonra oy kullan' demiyorsak, aday gösterirken de '10 lirayı yatır sonra aday göster' denmemesi icap eder kanaatindeyiz. Bu haksız bir külfeti seçmenin omuzlarına yüklemek demektir. Partiler karşılamayacak ki bunu şahıslar bunu ödeyecek, buna dikkat edilmesi gerekir."
Destici de Saadet Partisi heyetini misafir etmekten duyduğu memnuniyeti diye getirdi.
Saadet Partisi ve BBP'nin azami müşterekleri yüksek, Türkiye'nin temel meselelerinde ortak hareket edebilen iki parti olduğuna dikkati çeken Destici, bugünkü görüşmeyi de çok faydalı bulduğunu anlattı.
Uyum yasalarının BBP'nin gündem maddelerinin başında geldiğine işaret eden Destici, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yürütme, yasama ve yargıyı net olarak birbirinden ayrıldığını aktardı.
Buradaki sorunların uyum yasalarıyla giderileceğini ifade eden Destici, bu konuda tüm siyasi partilere büyük yükümlülükler düştüğünü söyledi.
Destici, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imzanın da hem şeffaf hem kolaylaştırıcı olması lazım. Bir noter mecburiyetini, demokratik bulmadığımızı bir kere daha ifade etmek istiyorum." dedi.
Yeni sistem dolayısıyla azami müştereği olan partilerin iş birliğinin zaruri hale geldiğini ifade eden Destici, "Asgari müştereği olan partilerin bile birbirleriyle iş birliği aradığı bir noktaya getirdi." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan görüşme öncesi Karamollaoğlu, Destici ile BBP binasının başkanlık katında önceki gün çıkan yangın dolayısıyla hasar gören makam odasını inceledi.
Kaynak: AA
Karamollaoğlu, partisinin uyum yasaları konusundaki görüşlerini anlatmak üzere Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Merkezine gelerek, Genel Başkan Mustafa Destici ile görüştü.
Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından Karamollaoğlu ve Destici basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Karamollaoğlu, ziyaretlerinin aynı zamanda, "BBP'nin Genel Kurulu sonrası tebrik etme" niteliği de taşıdığını belirterek, 16 Nisan referandumunun ardından çıkarılması gereken uyum yasalarıyla ilgili partisinin tekliflerini içeren raporu ve yapılan diğer çalışmaları iletmek için görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde 100 bin imza ile aday gösterilmesi konusunun önemine dikkati çeken Karamollaoğlu, bu konudaki görüşlerinin, "aday gösterilmesi işleminin seçim kurulları tarafından yürütülmesi ve herhangi bir ücrete tabi tutulmaması" olduğunu dile getirdi.
Daha önce bunu "zor bir işlem" olarak ifade ettiğini, ancak buradaki amacının "meşakkatli" demek olduğunu anlatan Karamollaoğlu, "Yoksa 100 bin imzayı elbette toparlayamayan zaten seçime giremez, böyle bir iddia olamaz. Ama biz teşkilatlarımıza bu konuda gerekli hazırlıkları yapmalarını çünkü bir aday çıkaracağımızı ifade ettik. Bu adayın çıkarılabilmesi için de biz en az şöyle veya böyle 300 bin imza toplanacağı kanaatindeyiz. Hedef 500 bin." diye konuştu.
Anayasadaki temel prensipler dikkate alındığında seçmek ve seçilmenin bir hak olduğunu anımsatan Karamollaoğlu, "Bunun noterler vasıtasıyla yapılması, bir aday göstermek isteyen gruba ayrı bir mali mükellefiyet yüklemek. Yani imkanı olmayan insana sen bu hakkını kullanma manasına gelir. Bu hak ihlali sayılır. Bundan dolayı da ümit ederim ki yasalar geçerken, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden bu konular dikkate alınır." ifadelerini kullandı.
TBMM'de temsilde adalet sağlanmasının önemine işaret eden Karamollaoğlu, çeşitli siyasi partilerin Mecliste temsil edilebilmesi için yüzde 10 barajının da kaldırılmasını istedi.
Karamollaoğlu, bu konular başta olmak üzere raporda yer alan diğer konuları da Destici ile istişare ettiklerini söyledi.
- "300 bin imza ile bu teklifi yapacağız"
Karamollaoğlu, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Saadet Partisi'nin uyum yasaları konusunda önerilerine ilişkin yaptığı "Değerli arkadaşlar siyaset yapıyoruz. Yani eğer 100 bin imzayı toplamaktan uzaksa bir siyasi hareket o zaman zaten bunu yapmasına da gerek yok. Demek ki hiç gücü bu noktada yok. Yani 100 bin imza toplayamıyorsa zaten bu yolda bu mücadeleyi vermek de zor bir iş, yürümez." şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Biz zaten 100 bin imza değil, biz 300 bin imza ile inşallah bu teklifi yapacağız, ancak öbür taraftaki sorun kiminle konuşulduğu. Onu biz bilmiyoruz. Daha Meclise bu kanun teklifleri gelmediği için nasıl olacağı konusunda da bir bilgimiz yok. Biz yalnızca bir hakkın ücretle kullandırılması konusunu doğru bulmadığımızı, anayasal olmadığını söylüyoruz burada. Nasıl ki seçimde oy kullanırken '10 lirayı yatır sonra oy kullan' demiyorsak, aday gösterirken de '10 lirayı yatır sonra aday göster' denmemesi icap eder kanaatindeyiz. Bu haksız bir külfeti seçmenin omuzlarına yüklemek demektir. Partiler karşılamayacak ki bunu şahıslar bunu ödeyecek, buna dikkat edilmesi gerekir."
Destici de Saadet Partisi heyetini misafir etmekten duyduğu memnuniyeti diye getirdi.
Saadet Partisi ve BBP'nin azami müşterekleri yüksek, Türkiye'nin temel meselelerinde ortak hareket edebilen iki parti olduğuna dikkati çeken Destici, bugünkü görüşmeyi de çok faydalı bulduğunu anlattı.
Uyum yasalarının BBP'nin gündem maddelerinin başında geldiğine işaret eden Destici, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yürütme, yasama ve yargıyı net olarak birbirinden ayrıldığını aktardı.
Buradaki sorunların uyum yasalarıyla giderileceğini ifade eden Destici, bu konuda tüm siyasi partilere büyük yükümlülükler düştüğünü söyledi.
Destici, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imzanın da hem şeffaf hem kolaylaştırıcı olması lazım. Bir noter mecburiyetini, demokratik bulmadığımızı bir kere daha ifade etmek istiyorum." dedi.
Yeni sistem dolayısıyla azami müştereği olan partilerin iş birliğinin zaruri hale geldiğini ifade eden Destici, "Asgari müştereği olan partilerin bile birbirleriyle iş birliği aradığı bir noktaya getirdi." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan görüşme öncesi Karamollaoğlu, Destici ile BBP binasının başkanlık katında önceki gün çıkan yangın dolayısıyla hasar gören makam odasını inceledi.