'KOBİ'ler Ve Kurumsal Müşterileri Daha Fazla Destekleyeceğiz'

TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Utku: 'Sektör olarak bu yıl KOBİ'ler ve kurumsal müşterilere daha fazla destek olacağız' 'Kendi ekosistemimizi oluşturmamız ve sigorta şirketlerinden tutun da ikinci el piyasada işlem yapabilecek finansal kurumlara ihtiyacımız var. Mesela, İslami sigortacılık ve aktüeryacılık gibi konularda ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor' 'ABD ve AB kaynaklı normalleşme süreci her ne kadar başlamış olsa da bu ülkelerdeki parasal sıkılaşmanın kademeli ve oldukça öngörülebilir olması, 2018 yılında da gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akışının devam edeceği mesajını veriyor'

MURAT BİRİNCİ - Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı Melikşah Utku, sektör olarak bu yıl KOBİ'ler ve kurumsal müşterilere daha fazla destek olacaklarını bildirdi.

Katılım bankacılığının 2017'deki performansı ve bu yıla ilişkin öngörülerini AA muhabiri ile paylaşan Utku, şu anda katılım bankacılığının sektörden aldığı payın yüzde 5-6 dolayında olmakla beraber gelecek yıllarda daha da artacağını söyledi.

Utku, sektörün aktif toplamının 155 milyar liraya ulaştığını ifade ederek, "Ekim 2017 itibarıyla bankacılık sektörünün kredi büyümesi yüzde 25 civarında iken, bizim sektör yüzde 30'luk bir büyüme performansı sergiledi. 2017'nin 3'üncü çeyrek diliminde yüzde 17'nin üstünde sermaye yeterlilik rasyomuzla yine bankacılık sektör ortalamasının üstündeyiz. Bu verilere baktığınızda katılım bankacılığının başarı hikayesini görürsünüz." diye konuştu.

Katılım bankaları olarak salt rakamsal büyümeden ziyade sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme hedeflediklerini belirten Utku, ülkenin kalkınması ve proje finansmanına yönelik fon toplama ve yönetmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Utku, "Bu noktada, ülkemizde faiz hassasiyetinden ötürü atıl kalmış sermayeleri piyasaya entegre etme, Körfez sermayesini ülke ekonomisine çekme gibi birçok fonksiyonumuzla normal bankalardan farklılaştığımızı söyleyebilirim. Geçen yıl gibi önümüzdeki yıllarda da finansal ürünlerimizi çeşitlendirmek ve derinleştirmek için daha özverili ve gayret göstererek çalışacağız." diye konuştu.

- "Pazar yeni oyuncuları alabilecek seviyede"

Melikşah Utku, devletin desteğiyle yürürlüğe giren Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) kredi verme güçlerini sağlamlaştırdığını, bu sayede verdikleri kredilerin reel sektöre rahat bir nefes aldırdığını ifade ederek, ülkedeki ekonomik aktiviteye hız kazandıran bu mekanizma sayesinde KOBİ'ler ve kurumsal müşterilere gelecek dönemde daha fazla destek olacaklarını söyledi.

Utku, devamla şunları kaydetti:

"Kredi büyüme hedefimiz, 2017 yılı performansımızın üstünde olmasını arzulamakla beraber ekonominin gidişatı, talep koşulları gibi birçok dinamiklere bağlı olduğunu da belirtmem gerek. Ayrıca, sektöre giren 2 kamu katılım bankasının niş alanlar için özel bir program benimsemesi halinde katılım bankacılığının pazardaki varlığını güçlendireceklerine inanıyorum. Üstelik yeni katılım bankalarının kurulacağı duyumları, pazarın hala yeni oyuncuları alabilecek seviyede olduğunu gösteriyor. Bankalar, KGF kapsamında 365 bin firmaya 220 milyar liralık kredi kullandırdı, sektördeki nakit sıkışıklığının gevşemesine destek oldu. KGF, KOBİ'lere, tüm reel sektöre can suyu olmuş. Bu pozitif ortam Türk bankacılık sektörüne de yansımıştır, kefalet garantisi dolayısıyla sermaye yeterlilik rasyosuna pozitif etki oluşmuştur.

Bildiğiniz üzere, 2016 yılında gerçekleşen meşum darbe girişimi ekonomiye de bir nebze etki etmişti. KGF, bu etkinin hızla yok edilmesine ve hatta yüksek milli gelir büyümelerine destek oldu. 2017 yılındaki büyüme rakamlarında KGF kanalıyla sağlanan kredi mekanizmasının büyük etkisi olduğu kanaatindeyim. Katılım bankaları olarak, müşterinin cebine para koymadığımızdan ve doğrudan nakit kredi vermediğimizden faaliyetler ilerledikçe, arttıkça, ekonomi canlandıkça KGF üzerindeki limitlerimizi doldurmaya başladık. Buna rağmen 2017'nin bizim için verimli bir yıl olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. KGF'nin mütemadi hale gelmesiyle birlikte reel sektöre olan desteklerimizi devam ettireceğiz ve ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmaktan da geri durmayacağız."

- "İslami finansın merkezi olma gündemimiz bizi ülkece üst seviyelere taşıyacak"

TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Utku, finansal piyasaların paradan para kazanma yöntem ve araçlarıyla dolu olduğunu, özellikle faizin yükseldiği zamanlarda konvansiyonel bankaların faiz oranlarını anında yükseltebildiğini söyledi.

Utku, katılım bankaları olarak dağıttıkları karın, geçmişte kullandırılan projelerdeki kar oranına bağlı olduğunu, dolayısıyla piyasadaki oranlara gelmelerinin zaman aldığını, bu durumun kar oranının hızla düştüğü zamanlarda kendilerine pozitif olarak yansısa da 2017 özelinde piyasadaki faiz oranlarının hızla arttığı ortamda getiri olarak konvansiyonel sektörden aşağıda kar payı oranı verdiklerini anlattı. Bunun da fon ve likidite tarafında bir nebze sektörün rekabetini arttırdığını ifade eden Utku, şöyle devam etti:

"Katılım sektörünün gelişmesi adına kendi piyasamızı oluşturmamız gerektiğini söyleyebilirim. Finansal piyasalar sadece bankaların olduğu bir piyasa değil, bir ekosistemin içinde çalışabilen bir sistem... Birçok aracı kurumun olduğu piyasada bizim de kendi ekosistemimizi oluşturmamız ve sigorta şirketlerinden tutun da ikinci el piyasada işlem yapabilecek finansal kurumlara ihtiyacımız var. Mesela, İslami sigortacılık ve aktüeryacılık gibi konularda ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor.

Dünyada her geçen yıl hacmi büyüyen İslami bankacılıkta daha fazla pay alabilmemiz için de İslami finansın merkezi olma gündemimiz bizi ülkece üst seviyelere taşıyacaktır. Ama şunu söylemeliyim ki, kamu otoriteleri bu konunun ciddiyetinin farkında olarak güzel gelişmeler kaydetti. Mesela, katılım endeksi gibi borsa işlemlerinin yapıldığı sistemler sevindirici gelişmeler... Ayrıca, katılım bankacılığı mevzuatının da yürürlüğe girecek olmasıyla katılım bankaları arasında ortak bir standart tutturmuş olacağız. Böylece farklı yorumların ve uygulamaların meydana getirdiği muğlaklığı ortadan kaldırmış olacağız."

- "KGF'nin devam edeceğine yönelik haberler sektörümüzün elini güçlendiriyor"

Melikşah Utku, 2016'da yaşanan olumsuz dönemin etkilerinin geçen yılın sonu itibarıyla büyük oranda atlatıldığını söyledi. Darbe girişiminin ardından yaşanan dönemde rekor seviyelere yükselen risk priminin son 5 yılın en düşük seviyelerine yaklaştığına işaret eden Utku, OHAL ve benzeri faktörlerin zaman içerisinde ortadan kalkmasıyla yerel risklerin çok daha aşağıya çekilmesinin mümkün olacağını kaydetti.

2017'nin, gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akışının sürdüğü, risk iştahının ise yüksek olduğu bir yıl olarak geride kaldığını belirten Utku, "ABD ve AB kaynaklı normalleşme süreci her ne kadar başlamış olsa da bu ülkelerdeki parasal sıkılaşmanın kademeli ve oldukça öngörülebilir olacak olması, ayrıca Japonya, İngiltere gibi küresel aktörlerin parasal sıkılaşmaya geçmekte acele etmemesi, 2018 yılında da gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akışının devam edeceği mesajını veriyor. 2017 yılında ekonomimiz için bir can suyu olarak devreye giren KGF'nin 2018 yılında da devam edeceğine yönelik haberler, fon kullandırma noktasında sektörümüzün ciddi manada elini güçlendiriyor." ifadelerini kullandı.

- "2017'de yüzde 7 civarı büyüme mümkün"

TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Utku, 2017'nin, Türkiye'nin 2016'dan gelen olumsuz beklentileri üzerinden attığı ve ekonominin güçlü temellere dayandığı mesajını verdiği bir yıl olduğunu söyledi.

Utku, 2017'yi yüzde 7 civarı bir büyüme rakamıyla tamamlama ihtimalinin çok daha belirgin hale geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Büyümenin kompozisyonlarına baktığımızda, ilk çeyrekte kamu harcamalarının katkısıyla gerçekleşen bir büyüme yaşamışken, sonrasında gerek yatırım gerekse ihracat rakamlarımızdaki toparlanma ile büyümemiz çok daha sağlıklı bir görünüme kavuşmuştur. Turizmdeki toparlanmamızı da hesaba kattığımızda 2018'de turizm ve ihracat rakamlarında tarihi yüksek seviyelere çıkmamız ise oldukça olası görünüyor. Bu yıl yüzde 7'ye varan bir büyüme beklemiyor olsam da Avrupa ortalaması üzerinde güçlü bir büyüme yaşamaya devam edeceğimizi düşünüyorum."

- "Dijitalleşme sürecine hız kazandırmak bizi daha ileri bir seviyeye taşıyacak"

Melikşah Utku, Türkiye'nin, geçen yıl hükümetin çeşitli teşviklerinin de etkisiyle çok ciddi büyüme rakamları yakalamayı başardığını, bu yıl da ülke olarak odaklanılması gereken noktanın yakalanan bu ivme ile büyümenin kalitesini artırmak olduğunu, özellikle geçen yılın 3'üncü çeyreğinde görülen makine teçhizat yatırımları ve ihracat rakamlarındaki artışın oldukça umut verdiğini söyledi.

Utku, 2018 yılında da dikkatin bu yöne verilmesinin ülke ekonomisi açısından oldukça faydalı olacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Makroekonomik göstergelere baktığımızda yumuşak karnımız olarak enflasyon rakamları ön plana çıkıyor. Bu noktada TCMB'nin sıkı duruşunu sürdürmesiyle enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğimiz senaryo, faizlerin de düşmesine zemin hazırlayacak ve ekonomimizi çok daha sağlam bir görünüme kavuşturacaktır. Tüm bunların yanı sıra elektrikli milli otomobil, yenilenebilir enerji gibi çağın gerekliliklerini yakalayan alanlarda yatırıma yönelmek, ülke olarak dijitalleşme sürecimize hız kazandırmak bizi olduğumuzdan çok daha ileri bir seviyeye taşıyacaktır.Büyümede daha dengeli bir talep kompozisyonunun söz konusu olduğu, kırılganlıkların kontrol altına alındığı modele doğru gidilmesi gerekmekte. Özellikle katma değerli üretim, ihracat, yatırım ve hizmet sektörü Türkiye'nin büyüme kompozisyonu için elzem. Dünyada devam eden dijitalleşme trendi, Endüstri 4.0 devriminin getirdiği gelişmelerden kopmamak, hatta öncüsü olmak üzere özellikle inovasyon ve teknoloji odaklı stratejilerin oluşturulması gerekiyor."

- "Algımızı ve reklamımızı iyi yapamadığımızı itiraf etmem gerekiyor"

TKBB Başkanı Utku, Türkiye'nin çok zorlu bir süreci arkasında bıraktığını belirterek, "Art arda gelen şoklar, hain darbe girişimi, sınır ülkelerimizle yaşadığımız problemler ülke olarak bizi oldukça riskli bir pozisyona yerleştirmişti. Ancak bu süreç şunu da göstermiş oldu ki; tüm bu çarpıcı şoklara rağmen ülke ekonomimiz oldukça sağlam temellere dayalı ve bu tür durumlarla başa çıkabilecek bir kapasiteye sahip." şeklinde konuştu.

Bu sürecin bugüne yansıyan bazı yan etkileri ve OHAL'in de bunlardan biri olduğunu ifade eden Utku, OHAL'in kalkmasının yatırımcı güveni ve daha sağlıklı bir piyasa ekonomisi açısından oldukça önemli olduğunu vurguladı.

Utku, "Riskler minimize edildiğinde OHAL'in kaldırılacağına inanıyorum. Algımızı ve reklamımızı iyi yapamadığımızı itiraf etmem gerekiyor. Gerçekten ülke olarak bu noktada eksiğiz. Mesela OHAL... Fransa'da da uygulandı, uygulanıyor. Ancak kimse pek bu noktada konuşmuyor. Türkiye olarak ekonomik, siyasal, sosyolojik gibi her bağlamda kendimizi iyi anlatmadaki eksikliğimizi hissediyorum. Bunu başarabilir, ülkemizin realitesini yatırımcıya doğru aktarabilirsek bence yatırımcı algısını ve ilgisini de yukarılara çekebiliriz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA