İstinaf, Bir Yılda Yaklaşık 128 Bin Dosyayı Karara Bağladı

Yerel mahkemeler tarafından verilen kararların incelemesini yapmak ve yargıda iş yükünü azaltmak amacıyla kurulan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 2017 yılında incelenen 199 bin dosyadan 128 bin 251'i hakkında karar verdi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Kaynar: 'Faydalı bir düzenleme. Bence beklenenin üzerinde başarı gösterdi ancak desteklenmesi lazım. (İstanbul) Burası başarılı olmak zorunda. Başarılı olacak ancak küçük desteğe ihtiyacı var'

Yerel mahkemeler tarafından verilen kararların incelemesini yapmak ve yargıda iş yükünü azaltmak amacıyla kurulan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf), 2017 yılında incelenen 199 bin 121 dosyadan yaklaşık 128 binini karara bağladı.

Faaliyete, 20 Temmuz 2016'da geçirilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 23'ü ceza ve 37'si hukuk olmak üzere 60 dairede İstanbul, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Kocaeli ve Sakarya'dan gelen dava dosyalarına bakarak çalışmalarını sürdürüyor.

- "Çok yoğun bir yıl geçirdik"

İstinaf mahkemelerinin 2017 yılındaki çalışmalarına ilişkin basın mensuplarına değerlendirme yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Hayri Kaynar, çok yoğun bir yıl geçirdiklerini söyledi.

Kaynar, 23 ceza dairesinde önceki yıldan gelen devirlerle birlikte incelenen toplam 81 bin 565 dosyadan 65 bin 746'sının karara bağlandığını, 15 bin 819 dosyanın ise halen derdest olduğunu, ceza dairelerinde iş çıkarma oranının yüzde ise 76'nın biraz üzerinde olduğunu anlattı.

Yargıtay'ın elinde şu anda 1 milyon 200 bin civarında dosya olduğunu aktaran Kaynar, "Şu anda Yargıtay'a giden dosya sayısı iyice azaldı. 3 hafta önce Yargıtay Başkanının verdiği rakamları hatırlıyorum. Onlara 2017'de giden dosya sayısı 65 bin. O zaman bize gelen dosya sayısı 70 bin. Yani bizim buraya gelen dosya sayısı kadar Yargıtay'a ceza dosyası gitmiş değil." ifadelerini kullandı.

Kaynar, 37 hukuk dairesinde ise önceki yıldan devreden dosyalarla birlikte toplam 117 bin 556 dosyayı incelediklerini, bu dosyalardan 62 bin 505'inin yıl içinde karara çıktığını, 55 bin 51 dosyanın ise 2018 yılına devrettiğini belirtti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde ceza ve hukuk dairelerinde toplam 199 bin 121 dosyanın incelendiğini belirten Kaynar, bunlardan da 128 bin 251'inin karara bağlandığını dile getirdi.

- "Herkes istinaftan memnun ama bunun sürdürebilir olması gerek"

Bazı ceza dairelerinde dosyaların 2-3 haftada karara çıktığını ancak iş yükü fazla olan ceza dairelerinde ise dosyanın karara çıkma süresinin uzamaya başladığını ifade eden Kaynar, henüz istinafta bir yıl bekleyen dosya olmadığını söyledi.

İstinafların bu haliyle bırakılırsa, desteklenmezse Yargıtay'a dönebileceğine işaret eden Kaynar, şöyle devam etti:

"Sisteme müdahale çok kolay. Yeni mahkemeler kurarsınız, çok çabuk netice verir. Bazı dairelerde üye eksikliği var. Onları tamamlarsanız ve arttırırsanız çok çabuk geri dönüşümü olur.

Ayrıca personel sayısının da arttırılması lazım. Mesela 60'ı başkan olmak üzere 304 hakim görev yapıyor. Bütün bu kararları çıkaran arkadaşlarımız bunlar. Buna karşılık bizde dairelerde 161 tane katip var. Bir hakime, bir başkana bir katip düşmüyor, bizim talebimiz bir katip düşsün."

Kaynar, istinaf mahkemelerinin toplumda adalete olan güveni arttırdığını vurgulayarak, burada verilen kararların bir kısmının kesinleştiğini, bir kısmının da temyize tabi olduğunu anlattı.

Son çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklikle istinaf mahkemelerinin baktığı dosyaların ilk derece mahkemelerine gönderilmesinin zorlaştırıldığı yönünde eleştiriler bulunduğu hatırlatılan Kaynar, değişikliğin kendilerine yeni yük getireceğini, bu durumla birlikte ceza dairelerinde dosyaların karara çıkma oranının yarıya düşeceğini ifade etti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Hayri Kaynar, herkesin istinaftan memnun olduğunu ama bunun sürdürebilir olması gerektiğini dile getirerek, "Faydalı bir düzenleme. Bence beklenenin üzerinde başarı gösterdi ancak desteklenmesi lazım. İstanbul başarılı olmazsa Türkiye'nin başarısının bir manası yok. Buradaki işler Türkiye'deki işlerin yüzde 40'ını teşkil ediyor. Ekonomik olarak yüzde 60'ı belki. Burası başarısız olursa yüzde 50-60'ı başarısız demektir. Burası başarılı olmak zorunda. Başarılı olacak ancak küçük desteğe ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA