CHP İstanbul Milletvekili Erdem Açıklaması
'(ABD'deki Hakan Atilla davası) Türkiye Cumhuriyeti, Amerikan mahkemelerinde boynuna hüküm asılacak bir ülke değildir. Eğer bu noktaya gelmişse biz o mahkemelerin hakkımızda keseceği hükmü kabul etmemekle beraber bunun tek sorumlusunun da hükümet olduğunu söyleriz'
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, ABD'deki Hakan Atilla davasına ilişkin, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Amerikan mahkemelerinde boynuna hüküm asılacak bir ülke olmadığını vurgulayarak, "Eğer bu noktaya gelmişse biz o mahkemelerin hakkımızda keseceği hükmü kabul etmemekle beraber bunun tek sorumlusunun da hükümet olduğunu söyleriz." dedi.
Erdem, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, dün bir sosyal paylaşım sitesinde, kendisinin yazdığı iddia edilen bir paylaşımda bulunulduğunu anımsatarak, şahsı üzerinde bir operasyon yapıldığını savundu.
Bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu aktaran Erdem, bu paylaşımı yapanların cezalandırılacağını düşündüğünü söyledi.
Daha önceden, kendisine hakaret içerikli paylaşımlarda bulunan birtakım kişilerle ilgili takipsizlik kararı verildiğini hatırlatan Erdem, bu ithamların ve ağır küfürlerin "ifade özgürlüğü" kapsamında değerlendirildiğini belirtti.
"Yargı diye bir şey yok." iddiasında bulunan Erdem, yapılan bu hareketlerin hesabının gelecekte mutlaka verileceğini savundu.
Erdem, "Bu şekilde Türkiye'de demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Algı operasyonlarıyla, karalama kampanyalarıyla, iftiralarla siyaset tasarlanmakta, siyasetçiler dizayn edilmeye çalışılmaktadır." diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdem, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, "Konya ve Tokat'ta kamplarda silahlı eğitim verildiği duyumu aldıkları" şeklindeki iddiasına ilişkin soruya, "Bir ülkede silah sadece meşru güvenlik, kolluk güçlerinde olur. Siz, polisin, askerin vazifesini onun üstünden alıp vatandaşı vazifelendirmeye başlarsanız, o zaman yaşanacak kaosun sorumlusu olursunuz ve bu devlet aklıyla bağdaşmaz." yanıtını verdi.
Akşener'in iddiasının içeriğinin, Türkiye'nin gerçekleriyle bağdaştığını ileri süren Erdem, bunun endişe verici olduğunu belirtti.
ABD'deki Hakan Atilla davasına ilişkin soru üzerine Erdem, "Türkiye Cumhuriyeti, Amerikan mahkemelerinde boynuna hüküm asılacak bir ülke değildir. Eğer bu noktaya gelmişse biz o mahkemelerin hakkımızda keseceği hükmü kabul etmemekle beraber bunun tek sorumlusunun da hükümet olduğunu söyleriz." dedi.
- "İslamiyette böyle bir uygulama yoktur"
Diyanet İşleri Başkanlığının, Dini Kavramlar Sözlüğü adlı yayınındaki nikah tanımına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Erdem, "İslamiyette 9 yaşındaki çocuğun evlenmesine hüküm veren, kati bir ibare yoktur. Katiyen böyle bir uygulama da yoktur." ifadesini kullandı.
Erdem, "Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın İslam'ın değil mensubu olduğu dini dünyanın ve yorumun görüşlerini aktardığını" ileri sürdü.
- "Siyaset tasarlanmak isteniyor olabilir"
Türkiye'de devletin kurumlarına, siyasete ve demokrasiye olan toplumsal güvenin, sistematik bir şekilde ve bir amaca yönelik olarak azaltıldığını ifade eden Erdem, şu iddialarda bulundu:
"Acaba birileri toplumun başka bir kurtarıcı talep etmesi adına mı demokrasiye, siyasete, hukuka ve kurumlara yönelik güveni azaltma operasyonu yürütmektedir? Acaba birileri bir şeyler mi çağırmaktadır? Bütün bu tartışmaların, toplamda, küçük küçük ama kümülatif bir biçimde birbirini tetikleyen bir sürecin parçası olma potansiyeli taşıdığını görüyorum. Bu operasyon AKP'nin de aleyhinedir. Bizatihi AKP'nin içerisinde, AKP'nin aleyhine yürütülen bu operasyonun paydaşları olduğu kanaatindeyim. Sadece AKP'nin değil Türkiye'nin demokrasisinin aleyhinedir. Zannediyorum ki Erdoğan, tekrar kandırılmaktadır."
"Yeni bir darbe beklentiniz mi var?" sorusu üzerine Erdem, "Beklenti olarak değerlendirmeyelim. Bu, endişe verici bir durum. Fakat birilerinin böyle niyetler taşıma potansiyelinin çok açık olduğu kanaatindeyim. Ben burada bir askeri darbe imasında bulunmuyorum. Başka türlü amaçlar da olabilir. Siyaset tasarlanmak isteniyor olabilir." diye konuştu.
Kaynak: AA
Erdem, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, dün bir sosyal paylaşım sitesinde, kendisinin yazdığı iddia edilen bir paylaşımda bulunulduğunu anımsatarak, şahsı üzerinde bir operasyon yapıldığını savundu.
Bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu aktaran Erdem, bu paylaşımı yapanların cezalandırılacağını düşündüğünü söyledi.
Daha önceden, kendisine hakaret içerikli paylaşımlarda bulunan birtakım kişilerle ilgili takipsizlik kararı verildiğini hatırlatan Erdem, bu ithamların ve ağır küfürlerin "ifade özgürlüğü" kapsamında değerlendirildiğini belirtti.
"Yargı diye bir şey yok." iddiasında bulunan Erdem, yapılan bu hareketlerin hesabının gelecekte mutlaka verileceğini savundu.
Erdem, "Bu şekilde Türkiye'de demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Algı operasyonlarıyla, karalama kampanyalarıyla, iftiralarla siyaset tasarlanmakta, siyasetçiler dizayn edilmeye çalışılmaktadır." diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdem, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, "Konya ve Tokat'ta kamplarda silahlı eğitim verildiği duyumu aldıkları" şeklindeki iddiasına ilişkin soruya, "Bir ülkede silah sadece meşru güvenlik, kolluk güçlerinde olur. Siz, polisin, askerin vazifesini onun üstünden alıp vatandaşı vazifelendirmeye başlarsanız, o zaman yaşanacak kaosun sorumlusu olursunuz ve bu devlet aklıyla bağdaşmaz." yanıtını verdi.
Akşener'in iddiasının içeriğinin, Türkiye'nin gerçekleriyle bağdaştığını ileri süren Erdem, bunun endişe verici olduğunu belirtti.
ABD'deki Hakan Atilla davasına ilişkin soru üzerine Erdem, "Türkiye Cumhuriyeti, Amerikan mahkemelerinde boynuna hüküm asılacak bir ülke değildir. Eğer bu noktaya gelmişse biz o mahkemelerin hakkımızda keseceği hükmü kabul etmemekle beraber bunun tek sorumlusunun da hükümet olduğunu söyleriz." dedi.
- "İslamiyette böyle bir uygulama yoktur"
Diyanet İşleri Başkanlığının, Dini Kavramlar Sözlüğü adlı yayınındaki nikah tanımına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Erdem, "İslamiyette 9 yaşındaki çocuğun evlenmesine hüküm veren, kati bir ibare yoktur. Katiyen böyle bir uygulama da yoktur." ifadesini kullandı.
Erdem, "Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın İslam'ın değil mensubu olduğu dini dünyanın ve yorumun görüşlerini aktardığını" ileri sürdü.
- "Siyaset tasarlanmak isteniyor olabilir"
Türkiye'de devletin kurumlarına, siyasete ve demokrasiye olan toplumsal güvenin, sistematik bir şekilde ve bir amaca yönelik olarak azaltıldığını ifade eden Erdem, şu iddialarda bulundu:
"Acaba birileri toplumun başka bir kurtarıcı talep etmesi adına mı demokrasiye, siyasete, hukuka ve kurumlara yönelik güveni azaltma operasyonu yürütmektedir? Acaba birileri bir şeyler mi çağırmaktadır? Bütün bu tartışmaların, toplamda, küçük küçük ama kümülatif bir biçimde birbirini tetikleyen bir sürecin parçası olma potansiyeli taşıdığını görüyorum. Bu operasyon AKP'nin de aleyhinedir. Bizatihi AKP'nin içerisinde, AKP'nin aleyhine yürütülen bu operasyonun paydaşları olduğu kanaatindeyim. Sadece AKP'nin değil Türkiye'nin demokrasisinin aleyhinedir. Zannediyorum ki Erdoğan, tekrar kandırılmaktadır."
"Yeni bir darbe beklentiniz mi var?" sorusu üzerine Erdem, "Beklenti olarak değerlendirmeyelim. Bu, endişe verici bir durum. Fakat birilerinin böyle niyetler taşıma potansiyelinin çok açık olduğu kanaatindeyim. Ben burada bir askeri darbe imasında bulunmuyorum. Başka türlü amaçlar da olabilir. Siyaset tasarlanmak isteniyor olabilir." diye konuştu.