CHP Ankara Milletvekili Emir Açıklaması

'KHK ve taşeron düzenlemesine ilişkin tebliğ İş Kanunu, Anayasa ve 94 Sayılı ILO sözleşmesine aykırı. Hükümet bu aykırılıkları bildiği için düzenlemeyi KHK ile yapmayı tercih etti'

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, taşeron işçilerin kamu işçisi olmasını düzenleyen kanun hükmünde kararname ve tebliğin İş Kanunu, Anayasa ve 94 Sayılı ILO sözleşmesine aykırı olduğunu öne sürerek, "Hükümet bu aykırılıkları bildiği için düzenlemeyi KHK ile yapmayı tercih etti." dedi.

Emir, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, taşeron işçilerin kamuda sürekli işçi kadrosuyla istihdam edilmesine ilişkin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyi (KHK) eleştirdi.

Yapılan düzenlemenin işçilerin yarasına merhem olmaktan uzak, birçok eksikliği ve yanlışı barındıran bir düzenleme olduğunu savunan Emir, "Söz konusu KHK ve taşeron düzenlemesine ilişkin tebliğ İş Kanunu, Anayasa ve 94 Sayılı ILO sözleşmesine aykırı. Hükümet bu aykırılıkları bildiği için düzenlemeyi KHK ile yapmayı tercih etti. Olağan bir yasa olsaydı Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in bu yasayı iptal etmesi kaçınılmazdı." diye konuştu.

Kamuda taşeron çalışan işçilerin, kamu işçisi olduğuna dair yüzlerce yargı kararı olduğunu, Yargıtayın da "yıllarca kamuda taşeron çalışan işçi, aslında kamu işçisi" tespitinde bulunduğunu anımsatan Emir, hükümetin kadro hakkını belli şartlara bağlayarak işçilere bir lütuf gibi sunduğunu söyledi.

CHP'li Emir, hükümetin taşeron işçileri kazandıkları haklardan feragat etmeye zorladığını, "ya haklarından feragat et ya da işsiz kalırsın" tehdidinde bulunduğunu öne sürerek, taşeron işçilere yönelik yapılacak sınav ve güvenlik soruşturmalarına da karşı olduklarını ifade etti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Okulun çevresinde bir uyuşturucu satıcısını gördüğümüz zaman o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmaya polis görevlidir." sözlerini de eleştiren Emir, Soylu'nun açıklamalarının suça azmettirme olduğunu savundu.

Emir, "Bu cesaretini kendisine FETÖ ile bağlantısı konusundaki eleştirileri cevaplamada kullansa çok daha muteber olur. Kendisi siyasi dönekliğinin yanında hukuk cehaletini de ortaya koyuyor. Uyuşturucuyla mücadele gibi ciddi bir konuyu, bacak kırma seviyesinde ele alıp bu düzeyde çözeceğini zanneden kafanın Türkiye'de İçişleri Bakanı olarak kalmasına şaşıyorum. Süleyman Soylu'yu Türkiye hak etmiyor, hatta AKP de hak etmiyor." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'deki Hakan Atilla davasına ilişkin bir soru üzerine de Emir, Atilla'ya atılan suçlamaların ağır olduğunu, kişisel olarak üzüldüğünü söyledi. Emir, "Hakan Atilla tipik bir Türk bürokratı. Bakanı, genel müdürü rüşvet yerken, yanlış işler yapılırken bunlara direnememiş, göz yummuş. Oysa asıl suçlu bakan, Zafer Çağlayan." dedi.

Kaynak: AA