'Savunma Sanayisinde Çok Ülkenin Parmak Isıracağı Bir Konuma Geldik'

TÜBİTAK Başkanı Ergin: 'Son operasyonlarda da ortaya çıktığı üzere savunma sanayisinde çok ülkenin parmak ısıracağı bir konuma geldik. Eğer geçmişteki bazı kötülüklere takılıp, onlarla kafa yorup korksaydık TÜBİTAK enstitülerinin bu kadar verimli ve iyi bir şekilde savunma sektörümüze hizmet etmesi mümkün olmazdı' '80'lerden beri TÜBİTAK'ın elinde üretilen kritik çiplerimizi artık seri üretime aktarabileceğimiz bir yapılanmaya doğru gidiyoruz'

'Savunma Sanayisinde Çok Ülkenin Parmak Isıracağı Bir Konuma Geldik'
FAHRETTİN GÖK - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Arif Ergin, "Son operasyonlarda da ortaya çıktığı üzere savunma sanayisinde çok ülkenin parmak ısıracağı bir konuma geldik. Eğer geçmişteki bazı kötülüklere takılıp, onlarla kafa yorup korksaydık TÜBİTAK enstitülerinin bu kadar verimli ve iyi bir şekilde savunma sektörümüze hizmet etmesi mümkün olmazdı." dedi.

Arif Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, göreve başladığı tarihten itibaren TÜBİTAK'ın bütün enstitülerindeki temel anlayışı farklılaştırdıklarını belirtti.

Eskiden bir mühimmat üretilecek veya geliştirilecekse Türkiye'deki şirketlerle rekabet halinde bunu yapmaya çalıştıklarını anlatan Ergin, "Savunma Sanayii Müsteşarlığımızla da çok yakın ilişkilerimiz oldu. Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay ile de bu konuda ittifak halindeyiz. TÜBİTAK'ın görevi, özel sektörün yüksek maliyetli Ar-Ge yatırımını üstüne almak, yeni bir teknolojiyi, yeni bir icadı, yeni bir bilimsel metodolojiyi ortaya koymak, ondan sonra bunun savunma sektöründeki şirketlerin seri üretim ve karlılığını artırıcı olarak devrim yapmak." diye konuştu.

Ergin, sanayi ile rekabet eden bir TÜBİTAK yerine, sanayinin üzerindeki yükü alıp onlara daha büyük ivme kazandıracak bir TÜBİTAK olma gayreti içine girdiklerini aktararak, şöyle devam etti:

"Bugün sahada binlerle ifade edilen bir mühimmatın altında imzamız var. Ama çok dikkatle söylüyorum, 'bunu biz ürettik' imzası değil bu. Bunun içindeki teknolojiyi, yurt dışından tedarik edilemeyen parçayı veya sistemin doğru fonksiyonda çalışması garantörlüğünde imzamız var. Geliştirmesini biz yaptık ama üretimi de Türkiye'mizin çok güzide savunma sektörü kuruluşları tarafından gerçekleştirildi. Böylece binlerce adet, dışarıya hiç bağımlı olmadığımız, bağımsızlığımızı ilan edebileceğimiz bir savunma sektörünün parçalarını oluşturmuş olduk."

- "2023 hedefi çok realist, çok gerçekçi"

Ergin, "Son 15 yıl içinde yüzde 50'den fazla yerlilik oranına ulaşıldığını Savunma Sanayi Müsteşarlığı söylüyor. Yüzde 100 mümkün müdür? Bence gerekli değildir. Çünkü bize kota, yasak gelmeyecek malzemenin tedarikini rahat yapabildiğimiz bir durumda tekerleği tekrar icat etmenin hiçbir manası yok. Ama kritik teknoloji olarak yüzde 100'üne ulaşmak için ben önümüzde daha 3-4 senelik kritik bir dönem geçireceğimizi görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de herhangi bir askeri silah sisteminin bilişim ve bilgisayar altyapısının ayağa kaldırılabildiğini, devrelerin tasarlanarak üretiminin yapıldığını dile getiren Ergin, şunları kaydetti:

"Ama çipleri, kontrolörleri ithal ediyoruz. Dolayısıyla 'işin beynini daha üretebildiğimiz noktada mıyız' sorusunun cevabında zayıf kalıyoruz. Geçtiğimiz aylarda TÜBİTAK, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ortaklığıyla, vakıf şirketlerimizin de katkısıyla bir yarı iletken fabrikası şirketini kurduk. 80'lerden beri TÜBİTAK'ın elinde üretilen kritik çiplerimizi artık seri üretime aktarabileceğimiz bir yapılanmaya doğru gidiyoruz. İnşallah önümüzdeki bir iki yılda bu fabrika ayağa kalktığında mesela, tamamen işin işletim sistemini, yazılım boyutunda zaten Türkiye kendine yeterli. Ama çip ve devre boyutunda da tamamen kendimize yeterli bir hale gelebileceğimizi ümit ediyorum. Bunun için 2023 hedefi çok realist, çok gerçekçi, yakalanması gayet mümkün olan bir hedef."

Ergin, savunma sanayinde önemli bir aşama kaydedildiğini vurgulayarak, "Son operasyonlarda da ortaya çıktığı üzere savunma sanayisinde çok ülkenin parmak ısıracağı bir konuma geldik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, Başbakanımızın, bakanlar kurulumuzun bu konuda entegre çalışmaları ve güven unsurları çok büyük. Eğer geçmişteki bazı kötülüklere takılıp, onlarla kafa yorup korksaydık TÜBİTAK enstitülerinin bu kadar verimli ve iyi bir şekilde savunma sektörümüze hizmet etmesi mümkün olmazdı." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA