Hezarfen Ensemble, Hakan Ulus'un Eserlerini Yorumladı
"Hezarfen Ensemble", "Hakan Ulus Portre Konseri"nde, Türk asıllı Alman besteci Hakan Ulus'un eserlerini yorumladı.
Yapı Kredi Kültür Sanat'ın Beyoğlu'ndaki mekanında gerçekleştirilen konserin yanı sıra moderatörlüğünü Dr. Martin Greve'in üstlendiği, Ulus'un eserlerini ve eserlerinin ortaya çıkış sürecini anlattığı bir söyleşi yapıldı.
Genç besteci, Almanya'da doğduğunu ve çocukken evlerinde piyano olduğunu belirterek, "Daha çocuk yaşta notalar yazmaya başladım ve bir zaman sonra artık bir piyano sanatçısı mı yoksa besteci mi olmak yönünde bir karar vermem gerekiyordu. Eve bu arada bir kuyruklu piyano alındı. O zaman bestecilik yolu benim için daha doğru göründü." dedi.
Müzik eğitimine de değinen Ulus, sadece Batı müziği eğitimiyle yetinmediğini söyleyerek, amatör olarak ut çalan babası sayesinde Türk müziğiyle de tanıştığını kaydetti.
Hakan Ulus, yaptığı müziği "yavaş" ve "sessiz" olarak nitelendirirken, "Kırılgan bir müzik yaptığım söylenebilir. Hep sınırlarda gidiyorum. Müziği, yükseklerde bir yerden en sınıra doğru çektiğimi söylemek mümkün." ifadelerini kullandı.
Konserde "İkra", "Talak II", "A.Q", "Alak I", "Alak II" ve "Precious Liquids" adlı besteleri yorumlanan genç besteci, şunları aktardı:
"İkra'nın prömiyeri, 3 yıl kadar önce New York'ta yapıldı. İkra, Arapça bir kelime. Okumak anlamına geliyor. Kur'an ile de bağlantısı var. Çeşitli kültürlerde okuma ritüelleriyle alakalı bir terim bu. Bu müzik de bununla alakalı. Bu parçadaki enstrümanların kombinasyonu aslında çok alışıldık bir kombinasyon değil. Bu sipariş ile yapılmış bir müzik parçası. Bu tür farklı bir kombinasyonu ve nasıl bir ses dünyasına girebileceğimi denemek üzere yapıldı."
BAUART ve Kunststiftung NRW ortaklığıyla düzenlenen konser, Yapı Kredi Kültür Sanat'ın ev sahipliğinde ve Goethe-Institut Istanbul'un desteğiyle gerçekleştirildi.
Şefliğini Orhun Orhan'ın üstlendiği konserde, flütte Cem Önertürk, klarnette Kıvanç Fındıklı, trombonda Cem Güngör, piyanoda Müge Hendekli, kemanda Özcan Ulucan, viyolada Ulrich Mertin, viyolonselde Ozan Tunca, kontrbasta Onur Özkaya ve seste Pieter Snapper ile Laçin Şahin yer aldı.
Kaynak: AA
Genç besteci, Almanya'da doğduğunu ve çocukken evlerinde piyano olduğunu belirterek, "Daha çocuk yaşta notalar yazmaya başladım ve bir zaman sonra artık bir piyano sanatçısı mı yoksa besteci mi olmak yönünde bir karar vermem gerekiyordu. Eve bu arada bir kuyruklu piyano alındı. O zaman bestecilik yolu benim için daha doğru göründü." dedi.
Müzik eğitimine de değinen Ulus, sadece Batı müziği eğitimiyle yetinmediğini söyleyerek, amatör olarak ut çalan babası sayesinde Türk müziğiyle de tanıştığını kaydetti.
Hakan Ulus, yaptığı müziği "yavaş" ve "sessiz" olarak nitelendirirken, "Kırılgan bir müzik yaptığım söylenebilir. Hep sınırlarda gidiyorum. Müziği, yükseklerde bir yerden en sınıra doğru çektiğimi söylemek mümkün." ifadelerini kullandı.
Konserde "İkra", "Talak II", "A.Q", "Alak I", "Alak II" ve "Precious Liquids" adlı besteleri yorumlanan genç besteci, şunları aktardı:
"İkra'nın prömiyeri, 3 yıl kadar önce New York'ta yapıldı. İkra, Arapça bir kelime. Okumak anlamına geliyor. Kur'an ile de bağlantısı var. Çeşitli kültürlerde okuma ritüelleriyle alakalı bir terim bu. Bu müzik de bununla alakalı. Bu parçadaki enstrümanların kombinasyonu aslında çok alışıldık bir kombinasyon değil. Bu sipariş ile yapılmış bir müzik parçası. Bu tür farklı bir kombinasyonu ve nasıl bir ses dünyasına girebileceğimi denemek üzere yapıldı."
BAUART ve Kunststiftung NRW ortaklığıyla düzenlenen konser, Yapı Kredi Kültür Sanat'ın ev sahipliğinde ve Goethe-Institut Istanbul'un desteğiyle gerçekleştirildi.
Şefliğini Orhun Orhan'ın üstlendiği konserde, flütte Cem Önertürk, klarnette Kıvanç Fındıklı, trombonda Cem Güngör, piyanoda Müge Hendekli, kemanda Özcan Ulucan, viyolada Ulrich Mertin, viyolonselde Ozan Tunca, kontrbasta Onur Özkaya ve seste Pieter Snapper ile Laçin Şahin yer aldı.