Genel Güvenlik Ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı

İçişleri Bakanı Soylu: (1) 'Basit bir değerlendirme yapmak gerekirse, bütün kara sınırlarımızın yaklaşık yüzde 44'ünü oluşturan iki ülkede, bugün, güvenlik açısından devlet otoritesi yok mesabesindedir. Dolayısıyla bu coğrafyalarda son birkaç yıldır ortaya çıkan iç savaş, terör, DEAŞ tehdidi, PYD faaliyetleri gibi bütün olumsuzluklarla ilgili sınırlarımızda ciddi bir baskı var ve bunu tek başına göğüslemekle mükellefiz' 'Gecenin bir yarısında eğer bir çocuk bir parkta vücudu kaskatı kesilmiş bir şekilde duruyorsa, ondan biz sorumluyuz. Eğer bir vali, bir kaymakam veya bir muhtarımız yumuşak yastığa yatıyorsa, biliniz ki bu sorumluluk bizi daha fazla kapsamaktadır' 'FETÖ'ye yönelik yürütülen operasyonlarda sadece 2017 yılı içinde 48 bin 305 kişi tutuklanmıştır. Gözaltı sayısı bunun yaklaşık üç katıdır. Tek başına bu rakamlar bile konunun vahametini ortaya koymaya yeterlidir'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Basit bir değerlendirme yapmak gerekirse, bütün kara sınırlarımızın yaklaşık yüzde 44'ünü oluşturan iki ülkede, bugün güvenlik açısından devlet otoritesi yok mesabesindedir. Dolayısıyla bu coğrafyalarda son birkaç yıldır ortaya çıkan iç savaş, terör, DEAŞ tehdidi, PYD faaliyetleri gibi bütün olumsuzluklarla ilgili sınırlarımızda ciddi bir baskı var ve bunu tek başına göğüslemekle mükellefiz." dedi.

Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı, İçişleri Bakanı Soylu başkanlığında MEB Şura Salonu'nda başladı. Toplantının açış konuşmasını yapan Soylu, ilk toplantıyı gerçekleştirdiklerini belirterek ilerleyen günlerde İzmir, İstanbul ve Eskişehir başta olmak üzere 15 şehirde daha toplantılar gerçekleştireceklerini ifade etti.

Konuşmalarında sıklıkla "Türkiye tehditler ve fırsatlar ülkesidir." cümlesini kullandığına işaret eden Soylu, bu ifadenin Türkiye'nin genel durumuyla ilgili olduğunu söyledi.

Her ne kadar bugün dünya üzerinde terör ve şiddeti, buna bağlı olarak uyuşturucuyu başka ülkelere karşı bir silah olarak kullanan bir irade söz konusu olsa da Türkiye için böyle bir yaklaşımın ne dün ne de bugün geçerli olduğunu, bundan sonra da olmayacağını ifade eden Soylu, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla Bakanlık olarak ülkemize yönelik tehditleri doğru tarif etmek ve bunun bileşenlerine odaklanmak durumundayız. Basit bir değerlendirme yapmak gerekirse, bütün kara sınırlarımızın yaklaşık yüzde 44'ünü oluşturan iki ülkede, bugün, güvenlik açısından devlet otoritesi yok mesabesindedir. Dolayısıyla bu coğrafyalarda son birkaç yıldır ortaya çıkan iç savaş, terör, DEAŞ tehdidi, PYD faaliyetleri gibi bütün olumsuzluklarla ilgili sınırlarımızda ciddi bir baskı var ve bunu tek başına göğüslemekle mükellefiz. Buradan uyuşturucu, terörist, kaçakçı, düzensiz göçmengibi kamu düzenimizi tehdit eden her türlü unsurun ülkemiz içineyönelmesi söz konusudur."

Soylu, uzun yıllardır mücadele edilen PKK'nın Türkiye'de gerek uyuşturucu ticareti gerekse terörfaaliyetlerinin bulunduğuna işaret etti.

Diğer yandan, gelişen teknolojinin yarattığıyeni suç türleri ve mevcut suçların kapasitesinin artması tehlikesi olduğunu anlatan Soylu, "Eskiden sadece haşhaş yapraklarıyla veya kenevirden yapılanuyuşturucu ile mücadele ediyorduk, şimdi başımıza çok dahaöldürücü olan sentetik uyuşturucular çıktı. Gecenin bir yarısında eğer bir çocuk bir parkta vücudu kaskatı kesilmiş bir şekilde duruyorsa, ondan biz sorumluyuz. Eğer bir vali, bir kaymakam veya bir muhtarımız yumuşak yastığa yatıyorsa, biliniz ki bu sorumluluk bizi daha fazla kapsamaktadır." diye konuştu.

- FETÖ'den 48 bin 305 kişi tutuklandı

Türkiye'de, güvenlik konusunda bir milatolan 15 Temmuz hadisesini yaşadıklarını belirten Soylu, şöyle devam etti:

"Devleti bir virüs gibi sarmış FETÖ'nün darbe girişimini 16 Temmuz sabahı bastırdık ancak kamuda yarattığı, özellikle bizlerin görev sahasında yarattığıtahribatı da inkar edemeyiz. FETÖ'ye yönelik yürütülen operasyonlarda sadece 2017 yılı içinde 48 bin 305 kişitutuklanmıştır. Gözaltı sayısı bunun yaklaşık üç katıdır. Tek başına burakamlar bile konunun vahametini ortaya koymaya yeterlidir. Niteliklipersonel gerektiren kadrolarda oluşan açık ve ülke güvenliğini tesisetme gerekliliği hepimizin omuzlarındaki yükü kat kat artırmıştır. Yeniden bir yapılanmaya girdik ama sorun şu ki bizim görevlerimiz,kapımıza 'tadilat nedeniyle kapalıyız' yazılacak görevler değil.

Hatırlarsanız, 15 Temmuz’dan sonra gerek ekonomi gereksegüvenlik noktasında belli güç odakları baskılarını iyice artırmıştı. Bunu hep beraber atlattık. Bir yandan Bakanlık bünyesindekirutin faaliyetlerimizde mücadelemize devam ederken öte yandankendimizi yeniledik ve eksiklerimizi kapattık. Personel noktasındabütün birimlerimizde, jandarmamızda, emniyette, sahil güvenlikteciddi alımlar gerçekleştirdik. Öte yandan 5 temel adımdan oluşan birstrateji doğrultusunda faaliyetlerimizi yeniden ele aldık."

- "114 yazılımımızı kendi imkanlarımızla hayata geçirdik"

Soylu, yerli teknolojilere ağırlık veren ilaveler yaptıklarını, 114 yazılımı kendiimkanlarıyla geliştirdiklerini söyledi.

Bunlar arasında Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezleri (GAMER), e-belediye ve muhtar bilgi sistemi gibi büyük projelerin olduğunu dile getiren Soylu, "Son olarak sistemi, performans izleme ve değerlendirmeüzerine inşa etmek istedik. Bunun için İZDES projesi kapsamındataşradaki 300 birimimize ziyaretler gerçekleştirdik, halen devamediyoruz. Buralardan aldığımız verileri analiz edip geleceğe yönelikneler yapabileceğimizi doğru şekilde planlamaya gayret ediyoruz." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)
Kaynak: AA