Bakan Çavuşoğlu'ndan AB'ye Açıklaması 'Artık O Patronluk Taslama Devri Bitti'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB’nin Türkiye’ye saygı duyması gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye gibi ülkelerle başka türlü sonuç almak mümkün değil. Türkiye halkı bunu hak ediyor. Artık o patronluk taslama devri bitti" dedi.

Bakan Çavuşoğlu'ndan AB'ye Açıklaması 'Artık O Patronluk Taslama Devri Bitti'
Bakan Çavuşoğlu, Devlet Konukevi’nde aralarında İhlas Medya Grup Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın da bulunduğu gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. ABD’nin YPG’ye silah vermesi ve işbirliği yapmasının ilişkileri zedelediğini ifade eden Çavuşoğlu, bu meselenin güven bulanımına yol açtığına dikkat çekti. Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonu ile terör örgütüne karşı "aslanlar" gibi mücadele ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Ama ABD bir terör örgütüne silah vermeyi tercih etti. Yok SDF imiş, Suriye Demokratik Güçleri imiş bunların hepsi makyaj. Bunlara insanımız da, biz de tepki gösteriyoruz. Fırat Kalkanı operasyonundan sonra 100 bine yakın Suriyeli ülkelerine döndü" ifadelerini kullandı.

"İlişkilerin iyi olması ABD’ye bağlı"

Çavuşoğlu, Suriye topraklarının yüzde 25’ini YPG’nin kontrol ettiğini ve oraya bir tane Kürt’ün dönemediğini vurgulayarak, Suriye’nin geleceği için verilen hasarın, oluşan tehdit ve riskin büyük olduğunu söyledi.

2017’de ABD ile ilişkilerin olumsuz yönde seyrettiğini ifade eden Çavuşoğlu, tüm bunlara rağmen ABD’nin NATO’da müttefikleri olduğunu, bu nedenle ABD ile ilişkilerin iyi olması gerektiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, ilişkilerin iyi olmasının ABD’ye bağlı olduğuna dikkat çekerek, "Bize yanlışlık yaparsa biz de bunun altında kalmıyoruz, gerekli tepkiyi gösteriyoruz" dedi.



"Türkiye, NATO üyesidir ve bağımsız bir devlettir"

Rusya ile ilişkileri değerlendiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Rusya ile ilişkiler normalleşti. Ticari ve vize meselesiyle ilgili atmamız gereken adımlar var. 2018 içinde ilişkilerimizi karşılıklı saygı temelinde yürüteceğimiz gibi Suriye gibi konularda işbirliğimizi sürdüreceğiz. Bazen sorunun tamamı olan ülkelere sorumluluk verdiğiniz zaman daha iyi netice elde ediyorsunuz. S-400’e bazı ülkelerden tepkiler geldi. Biz bu savunma sistemimizi müttefiklerden de almak istedik ama alamayacağımız yaptığımız müzakerelerle de ortaya çıktı. Hem Türkiye’ye bu konuda destek vermeyeceksiniz hem de Türkiye başka ülkelerden aldığı zaman tepki göstereceksiniz. Türkiye, NATO üyesidir ve bağımsız bir devlettir. Kendi kararını verir. Çeşitli risklerle karşı karşıya kaldığı zaman kimseden de destek görmez. Darbe girişiminde ve başka konularda gördük. Rusya’dan teklif geldiği için almayı uygun gördük."

"NATO’nun vazgeçilmez bir üyesi olduğu teyit edildi"

2018’de Türkiye’nin NATO üyeliği konusunda değişik haberlerin çıktığını anımsatan Çavuşoğlu, "NATO içinde en önemli, en kritik ülkelerden biri Türkiye’dir. Bunu hepsi biliyor ve Türkiye’nin oynadığı rolün de farkındadırlar. Türkiye NATO’nun önemli bir üyesidir, müttefikidir. Bu gereksiz tartışmalara prim vermemek lazım. Bir Norveç hadisesi oldu. Bireysel olduğunu düşünüyoruz. NATO ve Norveç yöneticilerinin bilgisi dışında olduğunu düşünüyoruz. Artan ırkçılık, İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığının bir yansımasıdır. Burada hedef Türkiye, Türkler ve Müslümanlar. NATO Genel Sekreteri beni de aradı özür diledi. Daha sonra Cumhurbaşkanımızı da aradı, özür diledi. Norveç Başbakanı da açık ve net bir şekilde özür diledi. Türkiye’nin NATO’nun vazgeçilmez bir üyesi, parçası olduğu konusu teyit edilmiş oldu. Şer, hayır oldu" şeklinde konuştu.

Türkiye’nin AB üyeliği konusuna değinen Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Sırbistan bile 2 yıl içinde 12 fasıl açtı. 3 sene önce başlayan Karadağ bile neredeyse bitirmek üzere, 28’e çıktılar. 2018 yılı içeresinde AB Türkiye’ye saygı duymayı biraz daha öğrenirse ve eşit bir ortak olarak bizi görürse ve değerlendirmelerini de AB üyelik kriterleri içerisinde yaparsa ilişkilerimiz daha sağlıklı yürür. AB ülkelerinin de Türkiye’ye saygı duyması gerekir. Türkiye gibi ülkelerle başka türlü sonuç almak mümkün değil. Türkiye halkı bunu hak ediyor. Artık o patronluk taslama devri bitti. AB zorlansa da bunu anlamaya başladı.

AB’nin de kendisini böyle bir yenilemesi gerekiyor. Almanya’da büyük koalisyon kurma ihtimali pek mümkün değil. AB ülkeleri Liberal, Yeşil Parti ile Merkel’in koalisyon kurmasını istemiyorlar. Avusturya ile de yeni hükümet kurulduktan sonra güzel bir sürprizle karşılaştık. Avusturya’da merkez sağdan aşırı sağa giden Sebastian Kurz’un partisi kazandı. Avusturya’da bakıyoruz. Bu Avrupa’nın genelindeki tüm iklimden etkilenmiş, zehirlenmiş. Aşırı sağdan atanan partinin genel başkanı yemin eder etmez benimle görüşmek istedi. Doğrudan Türkçe ’iyi akşamlar, nasılsınız’ dedi.

Şaşırdım tabii. ’Türkçeniz çok etkileyici. Türkçe mi devam edelim?’ dedim. Almanya ile ilişkilerimizi düzeltirken, Avusturya ile de düzeltebiliriz. Zaten sorun bizden kaynaklanmıyor. Avrupa’da seçimler geride kaldı, popülizm biraz azaldı."
Kaynak: İHA