SETA'dan 'DEAŞ'ın Medya Stratejisi' Raporu

SETA tarafından hazırlanan 'DEAŞ'ın Medya Stratejisi' başlıklı raporda, terör örgütü DEAŞ'ın bölgede zemin kazanma süreci irdelenerek, dijital medya devriminin imkanlarından faydalanarak oluşturduğu geniş iletişim ve mesaj ağı incelendi Rapordan: 'DEAŞ günümüz iletişim teknolojisini amaçları doğrultusunda en komplike şekilde kullanan terör örgütü olarak nitelendirilebilir' 'Terör örgütü mesajlarını daha çok modern hayatın birey üzerindeki olumsuz etkilerine ve emperyalist güçlerin diğerlerine uyguladığı baskı ve zulme odaklayarak toplumsal düzene uyum sağlayamayan, kimlik sorunu yaşayan bireylere örgüt içinde daha saygın bir kimlik vadedip onları öncelikli hedef haline getirdi'.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından hazırlanan "DEAŞ'ın Medya Stratejisi" başlıklı raporda, terör örgütü DEAŞ'ın günümüz iletişim teknolojisini amaçları doğrultusunda en komplike şekilde kullanan terör örgütü olduğu belirtildi.

SETA analistleri Yenal Göksun ve Emin Salih tarafından hazırlanan "DEAŞ'ın Medya Stratejisi" raporu yayımlandı.

Öncelikle terör örgütü DEAŞ'ın, bölgede zemin kazanma sürecinin irdelendiği raporda, terör örgütünün medya ile "yeni medya" olarak adlandırılan dijital medyayı nasıl bir propaganda ve mesaj iletme ağı olarak kullandığına ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

Özellikle 11 Eylül sonrası İslami kimliğini ön plana çıkaran terör örgütlerinin, korku ve infiale neden olabilmek için medyayı ve kitle iletişim araçlarını kullandığına değinilen raporda, "DEAŞ'ın, dijital medya devriminin getirdiği araçlardan en iyi şekilde faydalanan ve hakim olan küresel kültür dilini, göstergeleri ve kodları en iyi şekilde kullanan terör örgütü olduğu" ifadeleri kullanıldı.

Terör örgütü DEAŞ'ın kurulduğu günden itibaren nasıl bir medya stratejisi yürüttüğü, farklı medya araçlarını nasıl kullandığı, hangi argümanlarla eleman temin ettiği ve uluslararası medyayı nasıl manipüle etmeye çalıştığına ilişkin tespitlerin yer aldığı raporda, "DEAŞ günümüz iletişim teknolojisini amaçları doğrultusunda en komplike şekilde kullanan terör örgütü olarak nitelendirilebilir. Ancak onu özgün kılan sadece teknolojiye değil, popüler kültür diline de hakim olması ve bunu yayın diline yansıtabilmesidir." denildi.

- "Dünya kamuoyu da dikkatle takip etti"

Terör örgütü DEAŞ'ın yayımladığı Dabiq, Rumiyah, Konstantiniyye ve En-Nebe dergilerinin tüm sayıları içerik ve söylem analizine tabi tutulan raporda, şunlar kaydedildi:

"Dabiq, Rumiyah ve Konstantiniyyeisimleri DEAŞ’ın yeni topraklar ele geçirme vizyonunun bir göstergesi olmanın yanı sıra gerçekleştirdiği şiddet eylemlerine yüklediği kutsal anlamlarada atıfta bulunmaktadır. Dergilerin içeriği örgüt tarafından belirli bir stratejibağlamında temalara ayrılmıştır ve her metin bir amaca hizmet etmektedir. Örgütdüşman olarak gördüğü ülke, dini grup, ideoloji ve diğer aktörleri buradanhedef göstermektedir. Destekçilerine terör eylemlerine katılmak için çeşitli taktikleride buradan duyurmaktadır." denildi.

Raporda, örgütün basılı yayın ve görsel medya yolu ile eylemlerini servis etmesinin dünya kamuoyunda da dikkatle takip edildiği anlatıldı.

Terör örgütünün yayınladığı Arapça, Türkçe, uluslararası ve çok dilli yayınların yanında servis ettiği propaganda videolarının da incelemeye dahil edildiği bu çalışma kapsamında örgütün medya stratejisini ortaya koymak üzere toplamda 60 video incelendi.

- "Kimlik sorunu yaşayan bireyler öncelikli hedef"

SETA'nın söz konusu çalışması kapsamında, terör örgütü DEAŞ'ın yeni medya imkanları kullanımına örnek olarak sosyal medya faaliyetleri de araştırıldı.

Terör örgütünün, çeşitli sosyal medya hesapları, bloglar ve akıllı telefon uygulamaları ile destekçilerine ulaştığı ve mesajlarını bu yolla ilettiği ifade edilen raporda, DEAŞ'ın "modern insanın sorunlarını tespit ederek, medya stratejisini bu doğrultuda çizdiği ve her milletten ve her kesimden insana hitap etmeyi amaçladığı" aktarıldı.

Raporda, örgütün mesajlarının daha çok modern hayatın birey üzerindeki olumsuz etkilerine ve emperyalist güçlerin diğerlerine uyguladığı baskı ve zulme odaklandığına dikkat çekilen raporda, toplumsal düzene uyum sağlayamayan, kimlik sorunu yaşayan bireylere örgüt içinde daha saygın bir kimlik vadedilerek öncelikli hedef haline getirildiği kaydedildi.

Raporun sonuç bölümünde ise örgütün dünyanın her yerinden destekçi bulmasını ve varlığını devam ettirmesini sağlayan önemli ayaklardan biri olan medya stratejisinin nasıl deforme edilebileceğine dair çözüm önerileri sunuldu.
Kaynak: AA