Türkiye'nin İlk Köy Müzesi, Kaderine Terk Edildi

Kastamonu’da 1926 yılında eğitime açılan köy okulunda Türkiye’de ilk kez kurulan 91 yıllık köy müzesi kaderine terk edildi. İçerisinde değerli eserlerin bulunduğu köy müzesi, yetkililerin ilgisi bekliyor.

Türkiye'nin İlk Köy Müzesi, Kaderine Terk Edildi
1926 yılında Kastamonu’nun Ağlı ilçesi Bereketli Köyü köy okulunda açılan, aynı yıl içerisinde o dönemin öğretmenlerinden Mehmet Yazgan tarafından Türkiye’de ilk kez köy müzesi oluşturuldu. Köyde devam eden eğitim-öğretim yılı boyunca çeşitli tarihi eserlerin, tarım aletlerinin ve öğrencilerin yaptıkları eserlerin sergilendiği köy müzesi, taşımalı eğitime geçilmesinin ardından kaderine terk edildi. Okulun kapanmasının ardından köy konağına çevrilen binada yaşatılmaya çalışılan köy müzesi, yetkililerden ilgi bekliyor. Değerli tarihi eserlerin ve yapıtların bulunduğu köy müzesi, şuanda adeta bir depo görünümünü andırıyor.

Köy muhtarı ve köylülerden sağlanan eski eşyalarla Bereketli Köyündeki okul binasının bir kısmı müze haline getirilmiş ve 1926 yılında kurulan ilk köy müzesi olma unvanını almış. Ayrıca köy müzesinde 1900’lü yıllarda kullanılan eşyalar da bulunuyor. 1926 yılında ahşaptan oyma şeklinde yapıldığı tahmin edilen Allah Lafzına ise köylüler gözü gibi bakıyor. Ayrıca 1938 yılında ebediyete uğurlanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü o dönem iletişim araçları olmadığı için ilçede çıkan ilk el yazması şeklinde İlk Adım ve Fikir adlı gazetelerle vatandaşlara duyurulmuş. Bu gazetelerde köy müzesinde sergilenmeye devam ediyor.

Bereketli Köyü Müzesi’nin 1926 yılında Türkiye’de ilk kez oluşturulan köy müzesi unvanına sahip olduğunu söyleyen Ağlı ilçesine bağlı Bereketli Köyü Muhtarı Turhan Şaduman, “Köyümüzde bulunan tarihi okulumuzun hiçbir yerde bulunmayan tarihi müzesi vardır. Yalnız müzemiz, bakımsız ve sahipsizdir. Buranın yenilenmesi ve düzenlenmesi gerekiyor. Ama bizimde bütçemiz olmadığı için burayı düzenleyemiyoruz. Şuanda müze değil adeta depo görünümündedir” dedi.

Okulun eski öğretmenlerinden Mehmet Yazgan’ın Köy Müzesini kurduğunu söyleyen Şaduman, “Bu zamana kadarda ulaşmasını köyümüzün önde gelen isimleri getirmiş. Bundan sonrada yaşatmak için biz buranın düzenlenmesini istiyoruz. Bu sahipsizlikten müzemiz perişan durumdadır. Burada çok maddi değeri olmasa da bizim için manevi değeri yüksek olan tarihi eşyalar ve eserler var. Buranın canlandırılması gerekiyor. Bunun için ilgili yerlerden yardım talep ediyoruz” diye konuştu.

Okulun tabelasının Osmanlıca yazısıyla ahşap üzerine oyma şeklinde yazıldığını ifade eden Şaduman, “Ayrıca su değirmeni, gemi, uçak, tren, çok eskilerden yapılmış çocukların kendi elleriyle yapmış oldukları tarım araç ve gereçleri var. Eskiden kullanılmış tarım aletleri bulunuyor, bu aletler şuanda unutulmaya yüz tutmuş aletlerdir. Benim dahi bilmediğin tarihi eserler var. Buralarda çok değerli eserler var ama biz, bunları gündeme getiremiyoruz” şeklinde konuştu.

Bereketli Köyü Muhtarı Turhan Şaduman, Anadolu’da köy okulunda el yazması şeklinde ilk çıkartılan yerel gazetesinin bu köy konağında bulunduğunu belirterek, bu gazete sayesinde bölgede yaşayan insanların 1938 yılında Atatürk’ün ölümünü dahi el yazması gazetelerinden öğrendiğini kaydetti.

Bereketli Köyü Cami İmam Hatibi Malik Kılınç ise, şöyle konuştu: “Bu tabela okulumuzun ilk yapıldığına anlatan tabeladır. Bereketli Mektebi, Maşallah diye yazılmıştır. Altına da 1926 yılındaki yapılış tarihi yazılmıştır. Yapıldığı günden bugüne kadar da muhafaza edilmiştir. Köyümüz için bulunmaz bir eserdir.”

(Vedat Yunus İkizoğlu/İHA)
Kaynak: İHA