Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın Açıklaması 'Suriye'yi İşgal Etmiyoruz. Terör Tehdidini Bertaraf Ediyoruz'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dünya kamuoyunda “Türkiye’nin Suriye’yi işgal ettiği” şeklinde yansıtılmaya çalışılan algının gerçeği yansıtmadığını aktararak, “Suriye’yi işgal etmiyoruz. Bir terör tehdidini bertaraf ediyoruz. Suriye toprağında kesinlikle gözümüz yok. Eğer böyle bir niyetimiz olsaydı o zaman Cerablus, El Bab ve diğer noktalarda kalırdık” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili soruları cevapladı. Özel bir televizyon kanalına açıklamalarda bulunan Kalın, harekatın günlerce de haftalarca da sürebileceğini söyledi.



Harekatla ilgili Rusya, İran ve uluslararası koalisyonla bir koordinasyon kurulduğunu aktaran Kalın, Türkiye’nin harekatla neyi amaçladığının sorulması üzerine, “PKK’nın Suriye ayağı olan PYD/YPG son bir yıl içerisinde Türkiye’yi hedef alan 700’ün üzerinde saldırı gerçekleştirdi. Hatay’ı, Kilis’i vurdu, birçok kayıp verdik. Biz onları defalarca uyardık. Cumhurbaşkanımız bu konuyu uluslararası liderlerle yaptığı toplantılarda, ABD, Rus, İran, Avrupa liderleriyle toplantılarında dile getirdi. Biz bu terörist şebekenin sınırımızda faaliyet göstermesine izin veremeyiz. Ayrıca Afrin halkı da bu insanların bölgeden uzaklaştırılmasını istiyor” açıklamasında bulundu.

Harekatın sonunda Fırat Kalkanı Harekatı’nda olduğu gibi insanların yurtlarına dönmesinin önünü açmayı hedeflediklerini belirten Kalın, “Buradan da teröristler temizlenecek. Burayı da yerel halk yönetecek. İnsani yardım göndereceğiz. Sınırımızda güvenliği sağlayacağız. Bu Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından da çok önemli. YPG gibi ayrılıkçı bir örgütün daha fazla toprak kazanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

Müttefik devletlerden de bu operasyonda Türkiye’ye destek olmalarını beklediklerini ifade eden Kalın, Türkiye’nin operasyon bölgesinden sürekli olarak saldırı altında olduğunu, Afrin’den ve diğer noktalardan Türkiye’ye YPG/PYD teröristleri tarafından yüzlerce sınır ötesi saldırı yapıldığını söyledi.



“Uluslararası toplum PKK’nın ne kadar aciliyet taşıyan bir sorun olduğunu görmek istemiyor. Çünkü PKK onlara değil, bize saldırıyor”

Kalın Türkiye’nin bu harekatı tek taraflı başlatmak zorunda olduğunu aktardığı açıklamasında şunları söyledi:

“Uluslararası toplum operasyonla ilgili çekincelerini ortaya koydu, ancak bir muhalefet yok. Biz zaten operasyondan önce müttefiklerimizi planlarımız hakkında bilgilendirdik. Ama bu operasyonu tek taraflı başlatmak zorundaydık. Çünkü sınırlarımızın korunması ve güvenliğinden biz sorumluyuz. Uluslararası toplumun bir numaralı düşmanı DEAŞ. Bu da anlaşılabilir bir şey. Ama bizim bir düşmanımız daha var: PKK. Uluslararası toplum bunun Türkiye için ne kadar aciliyet taşıyan bir mesele olduğunu görmek istemiyor. Çünkü PKK onlara saldırmıyor, ama bize saldırıyor.”

YPG/PYD’nin bir grup DEAŞ’lı teröristi serbest bıraktığını hatırlatan Kalın, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada Afrin operasyonunun YPG’nin aynı sırada IŞİD’e karşı da yapıldığı belirtildi. Ama Afrin’de IŞİD varlığı olmadığı biliniyor. Bu çok ilginç. Buraya gelmeden hemen önce bir son dakika gelişmesi söz konusu oldu. YPG/PYD’nin bugün bir grup DEAŞ teröristini serbest bıraktığı belirtiliyor. Böylece Türk askerlerine ve ÖSO’ya karşı birlikte saldırmaları söz konusu olacak” diye konuştu.

Arazide yıllardır çarpışan DEAŞ ve YPG’nin Türkiye’ye karşı bir ortaklık içine girdiğini belirten Kalın, “Belki askerlerimize saldıracaklar, belki ÖSO’ya. Ne olacak bilmiyoruz. Daha çok yeni bir bilgi bu. Ama önemli olan nokta şu: YPG de olsa DEAŞ da olsa Afrin’den ülkemize, sınırımıza, kentlerimize, milletimize yönelen bir terör tehdidi var. Bunu defalarca gündeme getirdik ama kimse kılını kıpırdatmadı. Dolayısıyla sınırlarımızı korumak bizim vatandaşlarımıza karşı bir sorumluluğumuzdur” açıklamasında bulundu.

“Suriye’yi işgal etmiyoruz. Bir terör tehdidini bertaraf ediyoruz”

Dünya kamuoyunda “Türkiye’nin Suriye’yi işgal ettiği” şeklinde yansıtılmaya çalışılan algının gerçeği yansıtmadığını aktaran Kalın, “Suriye’yi işgal etmiyoruz. Bir terör tehdidini bertaraf ediyoruz. Suriye toprağında kesinlikle gözümüz yok. Eğer böyle bir niyetimiz olsaydı o zaman Cerablus, El Bab ve diğer noktalarda kalırdık. Böyle bir niyetimiz yok. Hiçbir komşu ülkenin bir başka ülke tarafından işgal edildiğini görmek istemiyoruz” şeklinde konuştu.

Kalın, Türkiye ve Rusya arasında İdlib ile Afrin’in paylaşıldığı yönündeki yorumların sorulması üzerine, şu açıklamada bulundu.

“Böyle bir pazarlık içerisinde değiliz. Bir dizi önceliğimiz var. İdlib’de barış ve güvenliğin sağlanmasını istiyoruz. Büyük bir alan burası, iki milyon kişi yaşıyor ve Türkiye’nin sınırında. Binlerce mülteci İdlib’den geldi, bunlara barınacak yer, gıda ve ilaç temin ediyoruz. Hem Türkiye hem de Suriye tarafında. Biz İdlib’de barış ve güvenliğin tesisini ve tüm terör örgütlerinin buradan temizlenmesini istiyoruz.”

Kalın, ‘Operasyonun ne kadar sürecek’ sorusuna, “Bu operasyonel bir bilgi. Günler de sürebilir, haftalar da. Ne kadar gerekliyse o kadar sürecek. Askeri istihbaratımız çok kapsamlı planlar çıkardı bu operasyonun başarısı için. Üçüncü gündeyiz ve iyi bir ilerleme kaydediyoruz” cevabını verdi.

“Türk ve ABD askerinin karşı karşıya gelmemesi için ABD’yle koordinasyon içerisindeyiz”

Afrin’den sonra Menbiç’te Türk ordusu ile ABD ordusunun karşı karşıya gelmesi ihtimali üzerine konuşan Kalın, “Böyle bir şeyin olmaması için ABD’yle koordinasyon içerisindeyiz. Ama ABD’nin artık PYD/YPG’ye gerek Menbiç’te gerekse Suriye’nin başka noktalarında verdiği desteği kesmesini istiyoruz” dedi.



“NATO’dan çok az destek gördük”

Kalın, “Türkiye NATO’dan ve Batı ittifakından uzaklaşıyor mu?” sorusu üzerine şu açıklamada bulundu:

“Bazen milletimiz NATO’nun Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarına yeterli ilgiyi göstermediğini düşünüyor. Suriye savaşı yedinci yılına girdi. Çok kayıp verdik sınırımızda. DEAŞ’a, PKK’ya, birçok terör örgütüne karşı mücadele verdik. NATO’dan çok az destek gördük. Milletimiz ‘NATO nerede?’ diye soruyor. Ama bu ‘Biz NATO’dan uzaklaşıyoruz’ ya da ‘NATO bizden uzaklaşıyor’ anlamına gelmiyor.”
Kaynak: İHA