'Başımızdakilerin Hain Olduğunu Bilmiyorduk'

FETÖ'nün darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla 156'sı Kara Harp Okulu kursiyeri, 8'i rütbeli 164 sanığın yargılandığı davada savunma yapan sözleşmeli subay adayı sanık Önül, komutanları tarafından kandırıldıklarını, onların hain olduklarını bilecek durumda olmadıklarını savundu Sanık Önül: 'Kandırılmamıza ve bile bile ölüme gönderilmemize izleyici kalan komutanlardan şikayetçiyim. İnsanlıktan nasibini alamamış o komutanlar yüzünden hiçbir suçum yokken 18 aydır tutukluyum. Baba diye bildiğimiz komutanların bizi göz göre göre ölüme göndereceğini nereden bilebilirdik? 4 aylık askeri tecrübeyle başımızdakilerin hain olduğunu nasıl anlayacaktık? Onların hain olduklarını bilmiyorduk'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin, 156'sı kursiyer, 8'i rütbeli 164 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada sanıklar ve avukatları, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapıyor.

Tutuklu sanık sözleşmeli subay adayı Emrullah Önül, 15 Temmuz’da her şeyin normal seyrinde ilerlerken içtima sonrası verilen "silah başı" emriyle rastgele bir tüfek alarak toplanma alanına çıktığını söyledi.

Harp okuluna yönelik bir terör saldırısı olacağı gerekçesiyle bütün kursiyerlerin helikopterlerle güvenli bölgeye götürüleceğinin söylendiğini anlatan Önül, daha sonra kursiyerlerden gruplar oluşturulduğunu ifade etti.

Nereye götürülecekleri konusunda kendilerine bilgilendirme yapılmadığını öne süren Önül, kısa bir yolculuktan sonra Genelkurmay Başkanlığı karargahına geldiklerini fark ettiğini aktardı.

Burada çatışmaların yaşanması üzerine can güvenliğini sağlamak için sabah saatlerine kadar karargahın bodrum katında beklediklerini ileri süren Önül, "Kandırılmamıza ve bile bile ölüme gönderilmemize izleyici kalan komutanlardan şikayetçiyim. İnsanlıktan nasibini alamamış o komutanlar yüzünden hiçbir suçum yokken 18 aydır tutukluyum. Baba diye bildiğimiz komutanların bizi göz göre göre ölüme göndereceğini nereden bilebilirdik? 4 aylık askeri tecrübeyle başımızdakilerin hain olduğunu nasıl anlayacaktık? Onların hain olduklarını bilmiyorduk. Suçsuzum, beraatimi istiyorum." savunmasını yaptı.

- Komutanlarından şikayetçi oldu

Tutuklu sanık Faruk Güraslan da uyumak için hazırlık yaptığı sırada alarm verildiğini, bunu üzerine silahlıktan rastgele bir tüfek aldığını ifade etti.

Daha sonra Genelkurmay Başkanlığına helikopterle getirildiklerini belirten Güraslan, çatışma yaşanması üzerine karargahın mescidine sığındıklarını savundu.

Kanunsuz bir emri yerine getirmediğini, sivillere ateş etmediğini iddia eden Güraslan, tutuklanmasına neden olan komutanlarından şikayetçi olduğunu söyledi.

Tutuklu sanık İdris Gündüz ise 15 Temmuz'da çarşı izninden döndükten sonra alarm verildiğini, yaşananlardan darbe girişimi olduğunu anlamadığını iddia etti.

İddianamede belirtilen suçları işlemediğini savunan Gündüz, iradesi dışında helikopterle Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'na götürüldüğünü söyledi.

Karargahın her tarafından silah seslerinin geldiğini belirten Gündüz, kanunsuz bir eylemde yer alamamak için sabah saatlerine kadar arkadaşlarıyla bodrum katında beklediklerini, daha sonra polise teslim olduklarını ifade etti.

Tutuklu sanık Ercüment Han da alarm verilmesinin ardından yaşanan karışıklık ve kaosun terör saldırısı endişesine neden olduğunu belirtti.

Genelkurmay Başkanlığındaki ağaçlık bölgede beklediklerini, eski üsteğmen Hasan Ali Seyrek'in "Kumpasa düşmüşüz." demesinden sonra onun yönlendirmesiyle buradan çıktıklarını ifade etti.FETÖ üyesi olmadığını savunan Han, iddianamede bu durumu çürütecek bir delilin bulunmadığını belirterek beraatini istedi.

Kaynak: AA