Eski TBMM Başkanı Şahin Açıklaması
'Biz de uluslararası hukukun bize verdiği imkanı değerlendirmek için Afrin'de de tıpkı Cerablus'ta olduğu gibi orada yaşayan halkın günlük hayatını Cerablus'ta olduğu gibi devam ettirebilmesi için Özgür Suriye Ordusu ile birlikte bu PKK'nın uzantısı PYD'yi orada etkisiz hale getirmek istiyoruz, amaç bu' 'Bu teşkilatın, bu milletin, özellikle Genel Başkanımızın, davamızın liderinin talimatıyla birtakım görevlere gelmiş kişilerin bir hizip içerisinde olmaması, eğer böyle bir görüntü var ise de bunu derhal üzerinden atması gerekir'.
Şahin, Sunal Tülbentçi Öğretmenevi'nde yapılan AK Parti Safranbolu İlçe Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, TBMM Başkanlığı gibi büyük sorumluluğu olan birçok görev üstlendiğini, şimdi ise milletvekili olduğunu anımsattı.
AK Parti teşkilatlarında yetişenlerin hizipten uzak durması gerektiğinin altını çizen Şahin, şöyle devam etti:
"Bu teşkilatın içerisinden iki tane cumhurbaşkanı çıkmıştır, 4 tane meclis başkanı çıkmıştır, bakanlar çıkmıştır ama hizip başı olalım diye bu teşkilat bize bu görevleri vermemiştir. Meclis başkanlığı yaptık, 'hizip başı olun' diye bu görevleri vermemiştir. 'Seni Cumhurbaşkanı yaptık, hizip başı olun' diye bu görevleri vermemiştir.
Abdullah Gül Bey'i AK Parti grubu olarak hep destekledik. Onun aday olması, partimiz hakkında kapatılma davası açılmasına neden oldu. Hatırlayınız. Bütün bunları göğüsledik, eksik olmasın Sayın Gül de görevini yaptı. Partimizin kurucularındandır, ilk başbakanımızdır, sonra Dışişleri Bakanlığı yapmıştır. Doğrusu, benim gönlümden geçen, cumhurbaşkanlığı görevi sona erdikten sonra gelip partimize üye olmasıydı. Gelip 'Bu hareketin ben kurucularındanım artık görevim sona ermiştir, ben de partimizin emrindeyim, işte sade bir üye olarak partiye kayıt oluyorum.' demesi lazımdı."
- "Kendisi benim dava arkadaşımdır, birlikte siyaset yaptık"
"Şimdi adeta bir hizip başı gibi görüntü ortada olması, böyle bir görüntü verdiğini söylemek istemiyorum ama böyle bir izlenim var. Kamuoyunda, basında böyle bir izlenim var." diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendisi benim dava arkadaşımdır, birlikte siyaset yaptık, başbakanken ben yardımcılarından biriydim. O cumhurbaşkanıyken ben de meclis başkanıydım. Dolayısıyla ülkemize birlikte hizmet ettik. Dolayısıyla bu teşkilatın, bu milletin, özellikle Genel Başkanımızın, davamızın liderinin talimatıyla birtakım görevlere gelmiş kişilerin bir hizip içerisinde olmaması, eğer böyle bir görüntü var ise de bunu derhal üzerinden atması gerekir.
Siz Safranbolulu kardeşlerimizin de Sayın Gül'den böyle bir beklenti içerisinde olduğunu biliyorum. Sizin hissiyatınıza tercüman olmak için bu ifadeleri kullanıyorum. Dolayısıyla biz bu davaya inanmış, o dava içerisinde üzerimize ne görev düşerse onu en iyi şekilde yapmanın gayreti içerisinde olmuşuzdur, bundan sonra da öyle olacağız."
- Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı
Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı'na da değinen Şahin, dünyanın harekata kilitlendiğine işaret etti.
Terör örgütlerine karşı Suriye'ye dönük bir operasyon düşüncesini ilk defa ortaya koymadıklarını belirten Şahin, şunları kaydetti:
"Biz ülke olarak kendi güvenliğimizi korumak, bununla ilgili tedbir almak zorundayız. Afrin bizim Hatay ve Kilis'e sınır. Burada da PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD militanları hakim olmuşlar araziye. İkide bir sınırlarımızdan geçerek, Türkiye'de eylemler yapıyorlar. Orada Türkiye'ye ateş ediyorlar.
Sabahleyin yine yaptılar. Türk Silahlı Kuvvetleri cevap verdi. Hangi ülke başka bir ülkeden sürekli ülkesine bu tür zararlar veren yapılara toleranslı davranabilir? 'Orası bizim toprağımız değil ne yaparlarsa yapsınlar' denilir mi? Biz de uluslararası hukukun bize verdiği imkanı değerlendirmek için Afrin'de de tıpkı Cerablus'ta olduğu gibi orada yaşayan halkın günlük hayatını Cerablus'ta olduğu gibi devam ettirebilmesi için Özgür Suriye Ordusu ile birlikte bu PKK'nın uzantısı PYD'yi orada etkisiz hale getirmek istiyoruz, amaç bu."