DİYABETLİ HAYATLAR 10 Yaşındaki Zahide Helin Diyabeti Jimnastikle Yeniyor
İzmir'de 4 yaşındayken tip1 diyabet teşhisi konulan 10 yaşındaki Zahide Helin Erdem, hastalığını unutturan jimnastikle yaşam konforunu da artırıyor Helin Erdem: 'Spor yapmak çok güzel. Jimnastik yaptıkça çok iyi hissediyorum' Baba Erdem: 'Günde 810 kere parmaktan kan ölçülüyor. İnsülin pompaları var sensörlü. Devletimizin karşılamasını istiyoruz çünkü ücreti bayağı yüksek. Her aile bunu temin edemeyebilir.
MERİÇ ÜRER - İzmir'de 6 yıl önce tip-1 diyabet teşhisi konulan 10 yaşındaki Zahide Helin Erdem diyabetin zorluklarına haftanın 5 günü yaptığı jimnastikle direnmeyi öğrendi.
Ailesiyle İzmir'in Bornova ilçesinde yaşayan Erdem'e 4 yaşındayken tip-1 diyabet teşhisi konuldu.
İnsülin tedavisi uygulanan Zahide Helin, ailesiyle 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde diyabetle mücadele eğitimi aldı. Ailesi minik Zahide Helin'i hastalıkla daha kolay başa çıkması ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla jimnastiğe yönlendirdi.
Zaman içinde düzenli spor yapmayı sevip yaşamının bir parçası haline getiren Zahide Helin, jimnastikte ilerleyerek yarışmalara katılmaya başladı.
- "Spor yapmak çok güzel"
Jimnastikle diyabetin olumsuz etkilerini en aza indirmeye çalışan 10 yaşındaki Zahide Helin, AA muhabirine, 6 yıldır düzenli spor yaptığını belirterek kan şekeri değerlerinin bu şekilde normale döndüğünü söyledi.
Sporla yaşamayı hayatının bir parçası haline getirdiğini anlatan Zahide Helin, "Spor yapmak çok güzel. Jimnastik yaptıkça çok iyi hissediyorum. Düşük çıkarsa meyve suyu içiyorum. Yüksek de çıkabilir. Bazen kendim ölçüyorum." şeklinde konuştu.
Zahide Helin'in annesi Havva Erdem ise kızına diyabet teşhisi konduktan sonra çok zor bir süreç yaşadıklarını aktardı.
Hastanede aldıkları eğitimin büyük yararını gördüklerini ifade eden anne Erdem, "Spora yönlendirmeyi uygun gördük. Gerçekten sporun diyabete olumlu yönde çok büyük katkısı var. Şekerinin düştüğünü gördük, insülinleri 1-2 puan düşük yaparak antrenmanlara girmesini sağlıyoruz." dedi.
- "Sensörlü insülin pompalarını devletin karşılamasını istiyoruz"
Baba Engin Erdem de kızının sporla toparlandığını belirterek "Daha sağlıklı oluyor, kan değerleri daha güzel çıkıyor spora girdikçe. Şu ana kadar hiç problem yaşamadık. Bir sıkıntımız yok. Günde 4 kere insülin yapılıyor, sabah öğle akşam yatmadan önce." dedi.
Tek sıkıntılarının kan şekerini ölçmek için parmak uçlarının delinmesi olduğuna işaret eden Erdem, şöyle konuştu:
"Biz bile ayda 1 kere yaptırsak çekiniyoruz. Günde 8-10 kere parmaktan kan ölçülüyor. İnsülin pompaları var sensörlü. Devletimizin karşılamasını istiyoruz çünkü ücreti bayağı yüksek. Her aile bunu temin edemeyebilir. 4 bin avro diye duyduk. Onda kendisi pompalıyor, vücut insülin istediği zaman ve kendisi ölçüyor, hiçbir delme işlemi olmuyor. Çocuk için moral oluyor, çocukların canı yanıyor çünkü."
Erdem'in doktoru Doç. Dr. Korcan Demir, kasların kan şekerini dengelemede aktif görev aldığına dikkati çekerek spor ve egzersizin kas kitlesini koruyarak daha düşük bir insülin dozunda dengeli bir kan şekeri seviyesi sağladığını kaydetti.
Kaynak: AA
Ailesiyle İzmir'in Bornova ilçesinde yaşayan Erdem'e 4 yaşındayken tip-1 diyabet teşhisi konuldu.
İnsülin tedavisi uygulanan Zahide Helin, ailesiyle 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde diyabetle mücadele eğitimi aldı. Ailesi minik Zahide Helin'i hastalıkla daha kolay başa çıkması ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla jimnastiğe yönlendirdi.
Zaman içinde düzenli spor yapmayı sevip yaşamının bir parçası haline getiren Zahide Helin, jimnastikte ilerleyerek yarışmalara katılmaya başladı.
- "Spor yapmak çok güzel"
Jimnastikle diyabetin olumsuz etkilerini en aza indirmeye çalışan 10 yaşındaki Zahide Helin, AA muhabirine, 6 yıldır düzenli spor yaptığını belirterek kan şekeri değerlerinin bu şekilde normale döndüğünü söyledi.
Sporla yaşamayı hayatının bir parçası haline getirdiğini anlatan Zahide Helin, "Spor yapmak çok güzel. Jimnastik yaptıkça çok iyi hissediyorum. Düşük çıkarsa meyve suyu içiyorum. Yüksek de çıkabilir. Bazen kendim ölçüyorum." şeklinde konuştu.
Zahide Helin'in annesi Havva Erdem ise kızına diyabet teşhisi konduktan sonra çok zor bir süreç yaşadıklarını aktardı.
Hastanede aldıkları eğitimin büyük yararını gördüklerini ifade eden anne Erdem, "Spora yönlendirmeyi uygun gördük. Gerçekten sporun diyabete olumlu yönde çok büyük katkısı var. Şekerinin düştüğünü gördük, insülinleri 1-2 puan düşük yaparak antrenmanlara girmesini sağlıyoruz." dedi.
- "Sensörlü insülin pompalarını devletin karşılamasını istiyoruz"
Baba Engin Erdem de kızının sporla toparlandığını belirterek "Daha sağlıklı oluyor, kan değerleri daha güzel çıkıyor spora girdikçe. Şu ana kadar hiç problem yaşamadık. Bir sıkıntımız yok. Günde 4 kere insülin yapılıyor, sabah öğle akşam yatmadan önce." dedi.
Tek sıkıntılarının kan şekerini ölçmek için parmak uçlarının delinmesi olduğuna işaret eden Erdem, şöyle konuştu:
"Biz bile ayda 1 kere yaptırsak çekiniyoruz. Günde 8-10 kere parmaktan kan ölçülüyor. İnsülin pompaları var sensörlü. Devletimizin karşılamasını istiyoruz çünkü ücreti bayağı yüksek. Her aile bunu temin edemeyebilir. 4 bin avro diye duyduk. Onda kendisi pompalıyor, vücut insülin istediği zaman ve kendisi ölçüyor, hiçbir delme işlemi olmuyor. Çocuk için moral oluyor, çocukların canı yanıyor çünkü."
Erdem'in doktoru Doç. Dr. Korcan Demir, kasların kan şekerini dengelemede aktif görev aldığına dikkati çekerek spor ve egzersizin kas kitlesini koruyarak daha düşük bir insülin dozunda dengeli bir kan şekeri seviyesi sağladığını kaydetti.