'Işıkla Balık Avlayan Denize İhanet Ediyor'

İstanbul Bölgesel Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Kartal: 'Marmara Denizi'nde bir limandan denize 4 tane tekne çıkıyorsa ikisi kaçak avcılığa çıkıyor. Maalesef durumumuz bu. Boğaz'da ışıkla avcılığın önü açıldı ve bu denizlerimize çok zarar verdi. Işıkla balık avcılığına sonuna kadar karşıyız. Bunu kim yapıyorsa bu denize ihanet ediyor' İstanbul Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkan Yardımcısı Akyüz: 'Tekneleri çektik, kahvelerde oturuyoruz. Balıkçılar kendi arasında konuşuyor. '2 yıl Boğaz'ı, Marmara Denizi'ni kapatsak, dinlendirsek balık çoğalabilir belki de' deniliyor'

İstanbul Bölgesel Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal, "Marmara Denizi'nde bir limandan denize 4 tane tekne çıkıyorsa ikisi kaçak avcılığa çıkıyor. Maalesef durumumuz bu. Boğaz'da ışıkla avcılığın önü açıldı ve bu denizlerimize çok zarar verdi. Işıkla balık avcılığına sonuna kadar karşıyız. Bunu kim yapıyorsa bu denize ihanet ediyor." dedi.

Zeytinburnu Belediyesi Kazlıçeşme Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Balıkçılık Sektörünün Sorunları" panelinde konuşan Kartal, sektörün balığın azalmasından ve yasa dışı avlanmadan dolayı zarar gördüğünü ifade ederek, birçok balıkçının teknesini iskeleden çıkaramadığını söyledi.

Sektörün gırgırcısı, trolcüsü ve oltacısıyla bir araya gelerek sorunlarını çözmesi gerektiğini belirten Kartal, ışıkla balık tutulmasının denizlerin su altı yapısını talan ettiğini savundu.

Kartal, "Sorunlarımız var, kimse masadan uzak duramaz. Marmara Denizi'nde bir limandan denize 4 tane tekne çıkıyorsa ikisi kaçak avcılığa çıkıyor. Maalesef durumumuz bu. Boğaz'da ışıkla avcılığın önü açıldı ve bu denizlerimize çok zarar verdi. Işıkla balık avcılığına sonuna kadar karşıyız. Bunu kim yapıyorsa bu denize ihanet ediyor." ifadelerini kullandı.

Orkinos avcılığının denizlerde yaşanan en büyük adaletsizlik olduğunu vurgulayan Kartal, "Orkinos balığını tutma konusunda her ruhsatı elinde olanın bundan pay almasının bizce bir sakıncası yok. Bunun standartları belirlenmeli ama herkesin helalliği alınarak yapılmalı bu…" dedi.

- "Ya bu yasaklara riayet edeceğiz ya da yasakları kaldıracağız"

İstanbul Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkan Yardımcısı Mehmet Rıfat Akyüz de balıkçıların bu yıl ve 2018'in balığının planını yaparak işlerini yürüttüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bana göre, Türk denizlerinde balığın azalmasından hepimiz suçluyuz. Yasaklara uyup uymamak konusunda hepimiz suçluyuz. Büyük balıkçı diyor ki '30 adama ekmek veriyorum, biraz da üç maymunu oynayalım, biraz yasağı deleyim' diyor. Oltacı 'Akşam eve çorba parası götüreceğim, beni görmeyin' diyor. Trolcü '3 bin yasağı koymuşlar, benim teknem o kapasitede değil, ben de Boğaz'da avlayayım.' Yıllarca öyle denildi, şimdi iş tamamen kültür balıkçılığına kaldı."

Türkiye’nin denizlerinde balık türünün bitmesi riskinin arttığını vurgulayan Akyüz, "Yapacağımız iki şey var; ya bu yasaklara riayet edeceğiz ya da yasakları kaldıracağız. Ancak 2 sene sonra balık kalmaz." dedi.

Denizlerde balık olmadığını iddia eden Akyüz, "Tekneleri çektik, kahvelerde oturuyoruz. Balıkçılar kendi arasında konuşuyor. '2 yıl Boğaz'ı, Marmara Denizi'ni kapatsak, dinlendirsek balık çoğalabilir belki de' deniliyor. Keçeli, Büyükdere, Paşabahçe'de büyük tekneleri sokmasak acaba bir çözüm olur mu?" ifadelerini kullandı.

- "Denizlerin üzerinde stokun 10 katı tekne var"

İstanbul Balık Üreticileri Su Ürünleri Kooperatif Başkanı İlyas Torlak ise denizlerdeki tehlikeye dikkati çekerek, "Balıkta stoklar hep geriye gidiyor. Denizlerde mevcut stokların üzerinde aşırı bir kalabalık var. 1980’lerde 2 bindik, 1990’lara geldik 4 bin olduk, 2000’lere geldik 8 bin olduk. Bugün 18 bin 500 ruhsatlı tekne sayısı, en az 5-6 bin de ruhsatsızı, 25 bin civarı tekne denizleri tüketiyor. Stoklar düşerken, denizlerin üzerinde stokun 10 katı tekne var." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA