Ülkemizde Hepatit B Oranı Yüzde 5'Lere Geriledi
Yrd. Doç. Dr. Nevin İnce, dünyada yaklaşık 450 milyon kişinin Hepatit B virüsü ile, 200 milyon kişinin de Hepatit C virüsü ile enfekte olduğunu söyledi.
Halk arasında sarılık olarak bilinen ve karaciğer iltihaplanmasına verilen isim olan hepatitin ortaya çıkmasında, çok fazla neden olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. İnce; ilk sırada hepatit virüsleri geldiğini; alkol, ilaçlar ve yabani mantar gibi bazı bitkisel ürünlerin de diğer etkenler arasında yer aldığını belirtti.
En sık karşılaşılan A, B, C, D ve E hepatit virüsleri hakkında bilgiler veren İnce; Hepatit B, C ve D virüslerinin kan yolu, cinsel ilişki ve anneden bebeğe, doğum sırasında bulaşarak kronik hepatit hastalığına neden olabileceğine işaret etti. Yrd. Doç. Dr. İnce; Hepatit B ve C virüslerinin ayrıca; dövme, piercing, manikür, ortak enjektör kullanımı, ortak kullanılan traş bıçağı gibi bazı durumlarda da bulaşabileceği bilgisini paylaştı. Yrd. Doç. Dr. Nevin İnce; Hepatit A ve E virüslerinin ise genellikle hijyen koşullarının iyi olmadığı yerlerde, oral-fekal yol ile bulaşan fakat kronikleşmeyen virüsler olduğunu sözlerine ekledi.
“Ülkemizde hepatit B oranı yüzde 5’lere geriledi”
Tüm dünyada yaklaşık 450 milyon kişinin Hepatit B virüsü ile, 200 milyon kişinin de Hepatit C virüsü ile enfekte olduğuna dikkat çeken Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, aşılama programlarının yaygınlaşması ile ülkemizde bazı bölgelerdeki yüzde 10 üzerinde olan Hepatit B oranının, yüzde 5’lere gerilediğini ifade etti.
Yrd. Doç. Dr. İnce; buna rağmen ülkemizde yaklaşık 3 buçuk milyon hepatit B hastası, 750 bin de hepatit C hastası olduğunun tahmin edildiğini belirtti.
Viral etkenlerle oluşan hepatit hastalığında erişkin yaşta bulaşım olursa, hastalığın akut döneminde; bulantı, kusma, karın ağrısı, yorgunluk, halsizlik, idrarda çay rengi gibi koyulaşma ve vücutta sararma gibi belirtiler ortaya çıktığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Nevin İnce, kronik hale gelen hepatit B ve C’nin uzun dönem belirtisiz olarak seyredebileceğine ve herhangi bir tarama sırasında, kanda pozitif olduğunun saptanabileceğine dikkat çekti. Bir kişide kronik hepatit B taşıyıcılığı demek için en az 6 ay süreyle HBsAg (hepatit B yuzey antijeni) testinin pozitif göstermesi gerektiği bilgisini paylaşan Yrd. Doç. Dr. İnce; “Eğer akut hepatit B geçiren kişinin 6-12 ay sonrasında kanında HBsAg kaybolur ve anti HBs oluşursa kişi doğal bağışıklık kazanmış anlamına gelmektedir” ifadesini kullandı.
“Polikliniğimizde hastaların önemli bir kısmı hepatit B ve C hastası”
Düzce Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Polikliniğine başvuruların önemli bir kısmını Hepatit B ve C hastaları oluşturduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. İnce, hastalarda hepatit serolojisi, karaciğer enzimleri, hepatit virüsü PCR düzeyleri, karaciğer görüntüleme yöntemleri ve karaciğer biyopsisi sonrasında antiviral tedavi başlandığını dile getirdi. Tedavi edilmediği durumlarda kronikleşen hepatit virüslerinin ileride siroz ve karaciğer kanseri oluşturma riski bulunduğuna işaret eden Yrd. Doç. Dr. Nevin İnce, tedavi ile bu hastalığın ilerlemesinin önüne geçileceğini vurguladı. Ayrıca Yrd. Doç. Dr. İnce, kronik hepatit B ve C hastalarının herhangi bir yakınmaları olmasa bile yılda en az iki kez takip edilmeleri gerektiğinin önemine dikkat çekti.
Hepatit A ve B’nin aşısının olduğunu ve Sağlık Bakanlığı aşılama programında tüm bebeklerin bu virüslere karşı aşılandığını ifade eden öğretim üyesi, aşısı olmayan erişkinler için ise özellikle sağlık çalışanları gibi riskli birimlerde çalışanların ve ailesinde kronik hepatit B pozitifliği olanların mutlaka hepatit B aşılarını tamamlamaları gerektiğinin altını çizdi.
“Temiz gıda tüketimi ve el hijyeni sağlanmalı”
Hepatitten korunma yolları hakkında bilgiler veren Yrd. Doç. Dr. İnce; Hepatit A ve B aşısının yaptırılması, hijyenik olmayan işlemlerden kaçınılması önerisinde bulundu. Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nevin İnce açıklamasını; “Temiz gıda tüketimi ve el hijyeninin sağlanması, hepatit A bulaşımının önlenmesindeki öneriler arasındadır. Bunun haricinde hepatit B ve C korunması önerileri arasında, şüpheli cinsel ilişkiden kaçınılması ve prezervatif gibi koruyucuların kullanımı bulunmaktadır. İlaç bağımlılarının ortak enjektör kullanımı maalesef hastalığın yayılmasına neden olabilmektedir. Hepatit B hastalığına sahip gebelerin takipleri düzenli bir takvimde yapılmalı ve doğum sonrası bebeğe hemen aşı ve immünglobulin yapılması gibi önlemler alınmalıdır” ifadeleriyle sonlandırdı.