İnternette Görüp Başladılar, Ayda 15 Bin Lira Kazanıyorlar

Elazığ’da internette sosyal medya hesaplarında gördükleri solucan gübresi işini merak eden 3 arkadaş, kurdukları tesis ile ayda 15 bin lira para kazanmaya başladı.

İnternette Görüp Başladılar, Ayda 15 Bin Lira Kazanıyorlar
Elazığ’da farklı işlerle uğraşan İbrahim Karaman (31), Nihat Bulut (42) ve Mahir Tekin (31) sosyal medyada gördükleri solucan gübresi işini merak etti. Bunun üzerine 6 ay araştırma yapan 3 arkadaş, solucan gübresi işine girmeye karar verdi. Eski bir ahırı tesis haline çeviren 3 arkadaş, ilk etapta 100 bin solucan ile işe başladı.

2 yıl içerisinde 3 milyon solucana ulaşan 3 arkadaş, ayda ortalama 10-15 bin lira kar ederek büyük bir gelir sağladı.

Kendi işimizin patronu nasıl oluruz diye düşünürken internet ve sosyal medyadan solucan gübresiyle ilgili haberleri gördüklerini belirten İbrahim Karaman, “Çok parası var, iki katı üretim, işletme sürekli büyüyor diye gördük. Liseden beri arkadaş olduğumuz arkadaşlarla bu işe girdik. Altı ay gibi bir süre araştırma yaptık. Anlatılanlara doğrudan inanmadık. Bu işi yapanlarla telefonla ve yüz yüze gidip görüştük. Hem olumlu hem de olumsuz yanlarını sorduk. Aklımıza yattı, altı ay sonra başladık. Riski az olsun diye 100 bin solucan ile başladık. İşletme sürekli büyüyen bir işletme, şimdi 3 milyona yakın solucanımız var. Aylık ortalama üç tona yakın gübre üretiyoruz. Bunu önümüzdeki yıl dört katına çıkarmayı düşünüyoruz” dedi.



“AYLIK ORTALAMA 10-15 BİN LİRA KÂR KALIYOR”

Gübrenin fiyatının bölgeye ve yöreye göre değiştiğini dile getiren Karaman, “Elazığ’da tonunu 3 bin lira olarak satıyoruz. Toptan alımlarda daha indirim yapıyoruz. Tek veya 2 kiloluk paketlerimiz var. Kilosu 3,5 ve 4 TL’ye gidiyor. Giderlerimizi düştüğümüz zaman ortalama aylık 10-15 bin lira arası bize kalıyor. Bu sadece gübre satışı değil, işe girmek isteyen arkadaşlara solucan satışlarımız da oluyor. Kendilerine nasıl yapılacağı ile ilgili yardımlarımız oluyor” dedi.



“SOLUCAN GÜBRESİ YÜZDE 70’LİK VERİM SAĞLIYOR”

Öncelikle solucandan ziyade, solucanın yemini temin etmenin daha önemli olduğunu vurgulayan Nihat Bulut, “Solucanın yemi seperatörden geçmiş büyükbaş hayvan gübresidir. Biz bunun posasını alıp brandaların altında fermante ediyoruz. 1,5 ay civarında, yüzde yetmiş oranında fermante ettiğimiz o gübrelere, yüzde 30 civarında meyve atıkları, yumurta kabuğu, çay posası karıştırıp hayvanlarımıza veriyoruz. Özellikle yeni dikilen fidanlarda yüzde 70’lik bir verim artışı sağlıyor” diye konuştu.



“15 GÜN ERKEN HASAT SAĞLIYOR”

Solucan gübresinin 15 gün erken hasat yapılmasını sağladığını vurgulayan Bulut, “Her şeyden ziyade bizim şuanda topraklarımız kimyasal gübreyle ölmüş vaziyette. Sürekli dayatılmış bir gübre var. Bunun her yıl maliyeti var. Topraklarımızı öldürüyor ve belli bir süre sonra o toprak artık verimsiz hale geliyor. Solucan gübresi doğal olduğu için toprakta yetişen ürünlere doğal bir aroma katıyor hem de daha sağlıklı bir şekilde sebzelerin ve meyvelerin olgunlaşmasını sağlıyor. Topraktaki nem oranını çok fazla tuttuğu için sulamadan kazanç sağlıyor. Humus oranı çok yüksek. Humusta toprağa çok faydalı. Verdiğimiz gübre içerisinde solucanların kokonları (yavru) var. Bu kokonlar da verdiğimiz gübre içerisinde tekrardan büyüdükleri için toprakta havalandırmayı sağlıyorlar. Toprağın verimli bir şekilde ürün vermesini sağlıyorlar” ifadelerini kullandı.

“DAHA SAĞLIKLI BİREYLER YETİŞTİREBİLİRİZ”

Bu işe ilk sadece gübre üretmek amacıyla başladıklarını ifade eden Mahir Tekin ise, ”Bu solucanlara verilen yemlerde yumurta kabuğundan, çay posasına kadar her şey doğal. Geri dönüşüme de katkı sağlıyorlar. Bu sayede gerçekten toprağın verimini artırıyorlar. Şu an bu şekilde devam ediyoruz. Zahmetsiz hiç bir şey olmaz. Ama bu tatlı bir zahmet çünkü daha iyi bireyler yetiştirebiliriz. Sonuçta bu gübrede üretilen besinler gerçekten sağlıklı. Bu işi artık tamamen ticari amaçlı düşünmüyoruz. Gelecek nesiller adına bir şeyler yaptığımızı gördüğümüz zaman daha mutlu oluyoruz” şeklinde konuştu.

(Kamil Can Kılıç - Ahmet Mücahid Kantarcıoğlu/İHA)
Kaynak: İHA