Suriyeli Gazeteci Mesleğini Özgürce Sürdürmek İstiyor
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle yaklaşık bir yıl önce Türkiye'ye sığınan Suriyeli gazeteci Abdulnasır Ahmet, çok sevdiği mesleğini vatanında sürdürmenin hayaliyle yaşıyor Gaziantep'te Bülbülzade Vakfının desteğiyle Arapça yayınlanan ve Suriyelilerin sorunlarının ele alındığı İşrak gazetesinin sayfa tasarımını yapan Ahmet, çok sevdiği ülkesinde özgürce gazetecilik yapacağı günü bekliyor.
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle yaklaşık bir yıl önce Türkiye'ye sığınan 47 yaşındaki Suriyeli gazeteci Abdulnasır Ahmet, çok sevdiği mesleğini vatanında sürdürmenin hayalini kuruyor.
Suriye'de 2011 yılından başlayan olayların ardından rejim karşıtı eylemlere katılan, kendi imkanlarıyla kurdukları kerpiçten bir mekanda hemşire eşi ve kız kardeşiyle yaralıları tedavi eden Ahmet, 2016 yılındaki bir bombardımanda çocuğunu kaybetti.
Bu nedenle yaklaşık bir yıl önce Türkiye'ye sığınan Ahmet, Gaziantep'e yerleşerek mesleğini burada sürdürmeye başladı.
Kentte Bülbülzade Vakfının desteğiyle Arapça yayınlanan ve Suriyelilerin sorunları ele alındığı İşrak gazetesinin tasarımını yapan Ahmet, Türk meslektaşlarına mesleklerini icra ederken bazı hak ve yasal güvenceler sağlayan 212 Sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinin yıl dönümü dolayısıyla kutlanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde, çok sevdiği ülkesinde özgürce yeniden gazetecilik yapabilmeyi bekliyor.
Abdulnasır Ahmet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de gazeteciler ve gazetecilikle ilgili özel bir günün olmadığını söyledi.
Ülkesindeki gazetecilerin daima baskı altında, birilerine bağlı ve siyasetin etkisinde olduğunu, Türkiye'de ise durumun farklı olduğunu ifade eder Ahmet, "Türkiye'de gazeteciliğin değeri çok büyük. Türk gazeteci, toplumu ve dünyayı değiştirebilir." dedi.
- "Türk gazeteciler Suriyelilerin sesini dünyaya duyurdu"
Suriye'deki ayaklanmanın rejimi değiştirmek için başladığını anımsatan Ahmet, şunları kaydetti:
"Dünyadaki diktatör ülkeler bizim ülkemize çullanıp zalim rejimle yan yana durdular. Halkımız bir milyondan fazla şehit verdi. Türk halkı ve hükümeti dışında kimse üzüntümüzü hissetmedi ama Türkler bizimle beraber durdu. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Misafirperverliklerinden ve bizleri de gazeteci dernekleri çatısı altına almalarından dolayı teşekkür ederim. Biz şu anda Suriye'de yaşamadığımız özgürlüğü yaşıyoruz. Suriye'de gazetecilik Baas rejimi ve muhaberatın (Suriye istihbarat birimi) hizmetindeydi."
Ahmet, Suriye'de gazetecilerin genel olarak rejime hizmet ettiğini vurgulayarak, "Biz şu anda Suriye'de bu mesleği bunun için icra edemiyoruz. Suriye'deki durumu, Türk gazeteciler dünyaya duyurdular. Temenni ederim ki gelecekte özgür olacak Suriye'de, rejimden kurtulduktan sonra Türk gazeteci kardeşlerimle beraber oluruz." dedi.
Kaynak: AA
Suriye'de 2011 yılından başlayan olayların ardından rejim karşıtı eylemlere katılan, kendi imkanlarıyla kurdukları kerpiçten bir mekanda hemşire eşi ve kız kardeşiyle yaralıları tedavi eden Ahmet, 2016 yılındaki bir bombardımanda çocuğunu kaybetti.
Bu nedenle yaklaşık bir yıl önce Türkiye'ye sığınan Ahmet, Gaziantep'e yerleşerek mesleğini burada sürdürmeye başladı.
Kentte Bülbülzade Vakfının desteğiyle Arapça yayınlanan ve Suriyelilerin sorunları ele alındığı İşrak gazetesinin tasarımını yapan Ahmet, Türk meslektaşlarına mesleklerini icra ederken bazı hak ve yasal güvenceler sağlayan 212 Sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinin yıl dönümü dolayısıyla kutlanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde, çok sevdiği ülkesinde özgürce yeniden gazetecilik yapabilmeyi bekliyor.
Abdulnasır Ahmet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de gazeteciler ve gazetecilikle ilgili özel bir günün olmadığını söyledi.
Ülkesindeki gazetecilerin daima baskı altında, birilerine bağlı ve siyasetin etkisinde olduğunu, Türkiye'de ise durumun farklı olduğunu ifade eder Ahmet, "Türkiye'de gazeteciliğin değeri çok büyük. Türk gazeteci, toplumu ve dünyayı değiştirebilir." dedi.
- "Türk gazeteciler Suriyelilerin sesini dünyaya duyurdu"
Suriye'deki ayaklanmanın rejimi değiştirmek için başladığını anımsatan Ahmet, şunları kaydetti:
"Dünyadaki diktatör ülkeler bizim ülkemize çullanıp zalim rejimle yan yana durdular. Halkımız bir milyondan fazla şehit verdi. Türk halkı ve hükümeti dışında kimse üzüntümüzü hissetmedi ama Türkler bizimle beraber durdu. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Misafirperverliklerinden ve bizleri de gazeteci dernekleri çatısı altına almalarından dolayı teşekkür ederim. Biz şu anda Suriye'de yaşamadığımız özgürlüğü yaşıyoruz. Suriye'de gazetecilik Baas rejimi ve muhaberatın (Suriye istihbarat birimi) hizmetindeydi."
Ahmet, Suriye'de gazetecilerin genel olarak rejime hizmet ettiğini vurgulayarak, "Biz şu anda Suriye'de bu mesleği bunun için icra edemiyoruz. Suriye'deki durumu, Türk gazeteciler dünyaya duyurdular. Temenni ederim ki gelecekte özgür olacak Suriye'de, rejimden kurtulduktan sonra Türk gazeteci kardeşlerimle beraber oluruz." dedi.