CHP Sözcüsü Tezcan Açıklaması 'Evet Yargı Bağımsız Ama Muhalefetten Ve Adaletten Bağımsız, İktidara Bağlı'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “Yargının bağımsızlığı adına kampanyalar başlatmışlar. Evet yargı bağımsız ama muhalefetten ve adaletten bağımsız, iktidara bağlı" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK sonrası CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan basın açıklamasında bulundu. Tezcan, yeni Adli Yıl açılış töreninde konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in konuşması, Danıştay Başkanı ve yargıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Danıştay Başkanının açıklaması yargının hangi noktada olduğunun ibretlik bir kanıtıdır" diyen Tezcan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün ana muhalefet partisi hakkındaki açıklamalarına ilişkin, "Biz Danıştay Başkanının geçmişte yargı bağımsızlığı adına hangi pozisyonlar aldığını, hakimlerin cübbesinde düğme ve ilik yoktur ama Cumhurbaşkanının önünde cübbesini ilikleyebilmek için telaşla cübbede ilik arayan bir Danıştay Başkanı. Bu Danıştay Başkanı adalet kurultayından rahatsız oluyor, rahatsız olması gayet doğal. Ancak bizim de başkana bir çift sözümüz var, cübbede ilik arayacağına, ağzını ilikle ve yargıçlık görevini yap. Siyasetlik alanında tartışma senin işin değil" şeklinde konuştu.

Adli yıl açılışında Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in birçok şeyi söylemediğini ama bir sözünün önemli olduğunu söyleyen Tezcan, "Yargıtay Başkanı ’Yargıya güven olmazsa, bağımsız ve tarafsız yargı olmaz’ dedi, doğru söyledi ama yargıya güven yüzde 20’lerde. Yargıtay Başkanı ‘niye yargıya güven yok’ diye sormalı. Toplum mu haksız, yoksa yargı ve iktidardakiler mi? Toplum cumhurbaşkanıyla çay toplamaya giden yüksek yargıya mı güvenecek? Yargının bağımsızlığı adına kampanyalar başlatmışlar. Evet yargı bağımsız ama muhalefetten ve adaletten bağımsız, iktidara bağımlı" yorumunda bulundu.

"Gazetecilerin tutuklu olmadığı bir Türkiye istiyoruz"

Sözcü Gazetesine ilişkin bilirkişi raporunu göstererek, suç üretmeye çalışma çabası içine girildiğini iddia eden Tezcan, raporu hazırlayan kişi için "bağımlı yargının ayarlı bilirkişisi" dedi.

Tezcan şunları söyledi:

"Bugün Türkiye’nin başına bela olan FETÖ, dün AK Parti iktidarıyla balım gülüm olduğu zaman da bunları yaptılar. Bilmez kişilerin bilirkişi olarak tayin edildiğini çok gördük. Bugün o bilirkişiler, sanık durumuna düştüler. Bugünün kumpascıları da yarın yargılanacaklar. Bu devran böyle gitmeyecek. Gazeteciliği suç sayma anlayışı devam ediyor, bir başka örneği Cumhuriyet Gazetesinde yaşanıyor. Pazartesi günü duruşması var, beklentimiz yargının aktörlerinin akıllarını başlarına almasıdır. Pazartesi günü bir nebze olsun yargının cesaretle, ’ben yargının arkasında duracağım’ demesini bekliyoruz, tahliye bekliyoruz. Gazetecilerin tutuklu olmadığı bir Türkiye istiyoruz."

"Türkiye’nin eğitim sistemi bir fecaat"

Yeni eğitim-öğretim dönemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Tezcan, servis taşımacılığında okulların mafya alanına dönmüş olduğunu öne sürerek, "Türkiye’de eğitim ticarileşiyor, müfredat gericileşiyor. Müfredattan Atatürk’ü çıkarttılar, Cumhuriyeti çıkarttılar, bütün ortak değerlerimizi silip atmaya ve bir cahiliye kültürünü çocuklarımızın beynine yerleştirmeye çalışıyorlar. MEB bunlarla uğraşmak yerine öğretmenlerle uğraşıyor. Bin 100 öğretmen hukuka aykırı bir şekilde sürgün edildi. Karı kocalar ayrı yerlere gönderildi, aileler ayrıldı. Aileleri parçalayan bir anlayış, ailenin değerlerini koruyacağız diye ahkam kesiyor. Ancak iktidar yalakası olup ana muhalefet partisi genel başkanına hakaret eden öğretmenler taltif ediliyor. Eğitimin hali perişan, öğretmenin hali iki türlü perişan. Birisi kişilik ve ahlak açısından perişan, diğeri sürgün edilerek perişan" şeklinde konuştu.



"IBKY bağımsızlık referandumu önemli bir meseledir"

Önümüzdeki günlerde Irak Kürt Bölgesi’nde bağımsızlık referandumunun yapılmasının önemli bir mesele olduğuna değinen Tezcan, "Hükümet bu meseleyi sadece beyanatlarla geçiştirmektedir. Bu durum bölgede yeni istikrarsızlık yaratacak bir adımdır. Irak’ın toprak bütünlüğüne zarar verecek adımlardan kaçınmak gerekir. Bu adımın bölgedeki etnik çatışmalara da bir yenisini yaratma riski çok yüksektir, özellikle Kürt-Arap çatışması. Bu noktada bölgede istikrara hizmet edecek çalışmalar yapılmalıdır" dedi.

Kaynak: İHA