5 Eylül 2012 Mühimmat Patlamasının Yıldönümü

5 Eylül 2012 yılında meydana gelen ve 25 askerin şehir düştüğü mühimmat depo patlamasının yıldönümünde patlama bölgesine gelen ailelerin, “Çocuklarımız 6 bin 300 derece ısıda yandı, yok oldu” söylemleri yürekleri dağlarken, 5 yıl geçmesine rağmen olayın sorumlularının bulunmamasına ve bir anıt yapılmamasına da tepki gösterdiler.

5 Eylül 2012 Mühimmat Patlamasının Yıldönümü
5 Eylül 2012 yılında Afyonkarahisar’daki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda yapılan mühimmat sevkiyatı sırasında meydana gelen patlamada 2’si astsubay, 2’si uzman, 21’i er olmak üzere 25 asker şehit olmuş, 4’ü asker 8 kişi de ağır yaralanmıştı. Yaşanan olayın ardından Eskişehir Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde dava açılmış, ancak Kanun Hükmünde Kararname ile askeri mahkemelerin kapatılmasının ardından davanın Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanacağı duyurulmuştu.

Acının 5. yıldönümünde şehit aileleri evlatlarının hayatını kaybettiği kışla önünde gerçekleştirilen anma programına katılmak üzere kente geldi. Sabah saatlerinde aileler kışla içerisinde patlamanın yaşandığı deponun olduğu bölgeye askeri erkan eşliğinde götürüldü. Aileler burada çocukları için dua ederek, evlatlarını yad etti. Anma esnasında basın mensuplarının görüntü alınmasına ve kışla içerisine girmelerine izin verilmedi. Aileler yaptıkları duanın ardından kışla yanında kurulan taziye çadırına geçti. Çadırda acılarını paylaşan ailelerin hayli üzgün oldukları gözlenirken, bazı aile üyeleri ise daha fazla dayanamayarak gözyaşı döktü.

“5 yıl önce çocuklarımızın buradan bir tabutla, boş tabutla aldık”

Patlamada şehit düşen Tolga Taştan’ın babası Ali Taştan, şehit aileleri olarak patlamanın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen bölgeye anıt yapılmamasına bir anlam veremediklerini dile getirdi. Olayın ardından yıllar geçmesine rağmen yaralarının halen kanadığını ifade eden Taştan, “Bugün çocuklarımızın şehadetinin 5. yıldönümü. Nasıl hissediyorsunuz denildiğinde ise sönük, yıkık, halen şüphelerin üzerinden kalkmayan bir gün yaşıyoruz. 5 yıl önce de buraya geldim, dün de geldim, bugün de geldim ve halen aynı şekilde. Halen aynı vaziyette, buraya bir anıt yapılmasını istedim Cumhurbaşkanımızdan, Başbakandan ve bu işlerle ilgilenen komutanlarımızdan. İstememizin nedeni ise şu, 5 yıl önce çocuklarımızın buradan bir tabutla, boş tabutla aldık. Bunun için biz buranın bir anıt veya temsili olarak yerinin belli olmasını istiyoruz. Askeri Mahkemeler kalktığı için 4 yıl Eskişehir’e gittik geldik ama bir sonuç alamadık. 15 Temmuzdan dolayı mahkememiz 1 yıl ertelendi. Davamız 24 Ekim’de Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Bizim anne ve babalar olarak tek isteğimiz bu 5 yılımızın kanayan yaramızın bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Ama durmuyor, neden durmuyor? 3 ayda ya da 1 yılda o mahkemeye geldiğimizde, o günleri yaşadığımızda o yaralarımızın kabukları tekrar kanamaya başlıyor” diye konuştu.



“Hiçbir şey yok 6 bin 300 derece sıcaklıkla yandı”

Olayın üzerinden 5 yıl geçmesine ve 4 yıl devam eden davaya rağmen halen olayın faillerinin bulunamadığından dert yakınan Taştan şunları söyledi:

“Biz devletimizden şunu isterdik, 25 şehit anne ve babasının adına söylüyorum, biz 25 evladımızı nereye gönderdik? Türk Silahlı Kuvvetleri’ne gönderdik. Bizim çocuklarımız burada oyun oynarken mi patladı? Buranın bir sonucu yok mu, hiçbir suçlusu yok mu bunların? Şu anda 5 yıl geçmesine rağmen hiçbir tane suçlu yok. Bunun yanında davayı yürüten hakim, savcı ve yetkililerden tutuklananlar var. Şimdi beni nasıl ikna edeceksiniz? Çünkü neden? Canım yanıyor çünkü ben evladımı görmedim. Neden görmedim diye sorulacak olursa hiçbir şey yok 6 bin 300 derece sıcaklıkla yandı. 15 Temmuz diye lanet bir şey çıktı. O şehitler de bizim şehitlerimiz, devlet büyüklerimizden özellikle bunu sesleniyorum arkadaşlar. Şehit ve Gazi Dernek Başkanları olarak şunu söylüyoruz bizlere ayrım yapmasınlar. Bu ülkenin şehidi şehit, gazisi de gazidir.”

“Bölgeye anıt yapılmasını istiyoruz”

Bir başka acılı şehit babası Zekai Dülger de patlamada oğlu Onur Fikret Dülger’i kaybettiğini söyledi.

Şehit aileleri olarak bölgeye anıt yapılmasını istediklerini aktaran Dülger, “Bizim de evlatlarımız şehittir. Tüm şehitlere saygı duyulmasını ve ayrım yapılmamasını istemiyoruz. Cephaneliğin olduğu yere anıt yapılmasını istiyoruz. Bugüne kadar yapılmaması devletin ve yürütmenin ayıbıdır. Bunun mutlaka yapılmasını, bugün orada insanlar yerde oturdu, yerlerde ağladı. Ama biz ne istiyoruz. Bize Adli Tıp Kurumu’ndan verilen tabutların içerisinde ne olduğunu bilmiyoruz. Çocuklarımız burada vefat etti, burada şehit oldular. Dolayısı ile buraya gelip burada yad edip, anmak istiyoruz devletten de talebimiz budur” şeklinde konuştu.



“Parklara da özellikle alkol satan büfeleri koyuyorlar”

Acı olayda şehit düşen Faruk Ergenç’in babası Bekir Ergenç de anma töreninde farklı bir noktaya dikkat çekerek, şehitlerin isimlerinin verildiği parklarda alkol satışının yapılmamasını istedi. Ergenç, “Buraya bir anıt yapılmasını istiyoruz. Fakat bizim sesimizi kimse duymuyor. Bir istirhamım daha olacak. Şehitlerimizin adını parklara veriyorlar. Parklara da özellikle alkol satan büfeleri koyuyorlar. Şehitlerimizin ismine biraz saygı göstersinler, benim yavrumun ismini parka verdiler getirip alkol satan büfe oturttular Ankara Yenimahalle’de” dedi.



Şehitler için mevlid okutuldu

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı da, “Bir Afyonkarahisarlı olarak, bu üzücü olayın burada olması tüm ülkeyi derinden üzdü ama bizi ayrıca üzdü” diye konuştu.

Anma etkinliği Afyonkarahisar İl Müftülüğü tarafından gerçekleştirilen mevlid-i şerif programının ardından yapılan yemek ikramıyla sona erdi. Programa ayrıca Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ile İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgenaral Özdemiral Şan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal da katıldı.

Kaynak: İHA