'Her Gün Balık Vermektense Balık Tutmayı Öğretiyoruz'

Bayburt'ta, 2002 yılında Bayburtlu Kadınlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kuran Leyla Karabulut, yardım faaliyetleri yerine yöre kadınını üretime yönlendirerek onların hayatında kalıcı etki oluşturacak ve onları sosyal hayata katacak çalışmalara öncülük ediyor Karabulut: 'Tabii ki kadına destek veririz, ihtiyaçlı kadınlara, çocuklara yardım ederiz ama bizim için en önemlisi her gün balık vermektense balık tutmayı öğretmekti' 'Aynı zamanda iktisadi bir işletme ve vergi mükellefi olan derneğimiz birçok kadını da istihdam ediyor. Şu anda aktif olarak 35 kadını istihdam ediyoruz' 'Devletimizde kadınımıza fazlaca destek oluyor, pozitif ayrımcılık yapıyor. Eskiye oranla artık kadınımız çok daha iyi durumda'

ABDÜLKADİR NİŞANCI - Bayburt'ta, 2002 yılında Bayburtlu Kadınlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni kuran Leyla Karabulut, yardım faaliyetleri yerine yöre kadınını üretime yönlendirerek onların hayatında kalıcı etki oluşturacak ve onları sosyal hayata katacak çalışmalara öncülük ediyor.

Karabulut, derneğin kurulduğu 2002 yılında Bayburt'ta kadının çalışabileceği çok az iş ortamının bulunduğunu o yıllarda kadının çalışmasına da çeşitli nedenlerle izin verilmediğini anımsattı.

Dernek çatısı altında çeşitli ayni ya da nakdi yardımlar yerine kadınlara el becerilerinden aşçılık kurslarına, yöresel kıyafet üretiminden seramik kurslarına kadar birçok alanda eğitimler verdiklerini belirten Karabulut, "Tabii ki kadına destek veririz, ihtiyaçlı kadınlara, çocuklara yardım ederiz, bunu da yapıyorduk ama bizim için en önemlisi her gün balık vermektense balık tutmayı öğretmekti." dedi.

Karabulut, derneğinin kuruluşundan günümüze kadar kadınlara yönelik çeşitli bakanlıklara ait 10'a yakın proje yürüttüğünü ifade ederek, bu projelerden bin dolayında Bayburtlu kadının faydalandığını söyledi.

Kadınların burada zaman zaman meslek eğitimi, zaman zaman rehberlik danışmanlık katkısı aldıklarını belirten Karabulut, "Sağlıklı yaşam için ücretsiz spor yapma şansı buldular. Bunlar aslında kadınlarımız için çok uzak şeylerdi. Biz bunları başardık diye düşünüyorum ama en önemlisi kadınları girişimciliğe hazırladık. Burda aşcılık eğitimi aldılar, yöresel el sanatlarımız vardı herkes bilmiyordu onu öğrendiler. Yine evde yaptıklarını daha profesyonelce yaparak para kazanma şansı elde ettiler." diye konuştu.

Karabulut, kadınlara yönelik faaliyetler yürüten derneğin hayatın birçok alanına dönük projeler ürettiğini ve bu projelerle kadınlara eğitimler verdiğine dikkati çekti.

İlk projelerinin "Hayatın Merkezinde Kadın" olduğunu anımsatan Karabulut, "Burada Bayburt kadını ilk defa ebru sanatıyla tanıştı, seramik dekorlama yaptı. Bunlar Bayburt'ta yapılmayan hele de kadınlarımızın hiç yapmadığı şeylerdi. Daha sonra 'Yöresel Yemeklerle Yerel İstihdam' projemizi yürüttük. Bu projemizde de unutulmaya yüz tutmuş Bayburt'un yöresel yemeklerini tanıtmayı başardık. Gelinen noktada aynı zamanda iktisadi bir işletme ve vergi mükellefi olan derneğimiz birçok kadını da istihdam ediyor. Şu anda aktif olarak 35 kadını istihdam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Karabulut, dernekçilik faaliyetinin gönüllülük esasına dayalı çalışmalar olduğunu, insanın kendisine ayıracağı zamanı diğer insanlarla paylaştığını ve bunun da kendisini mutlu ettiğini anlattı.

Kadınlarla bir arada mutluluğu yaşamak, onların dualarından nasiplenmenin kendilerini çok mutlu ettiğini kaydeden Karabulut, "Başkaları içinde elini taşın altına koyabilmek, önemlisi bu olsa gerek. Ben çok mutluyum, güzel bir ekibimiz var. Onların ürettiği gıdalarla, el işleriyle elde ettiğimiz gelirlerle şimdi bir bahçe katı dernek binası aldık. Bu bizi çok mutlu ediyor. Çünkü kadın çalıştığı zaman neler yapabileceğini görüyor. Bu mutluluk tarifsiz bir şey." diye konuştu.

Bayburtlu Kadınlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin ilk kurulduğu yıllarda eğitimler yerine daha farklı alanlarda faaliyet yürüttüğünü aktaran Karabulut, şöyle devam etti:

"Nikahsız çiftlerin nikahlarını kıydık, ihtiyaçlı ailelere yardım götürdük, köylere psikolog, sağlık ekibi gibi uzmanlarla gidip eğitimler verdik. Yaklaşık 3 yıl süren bu çalışmanın sonucunda bunların çok uzun ömürlü olmadığını, daha kalıcı, kadına daha faydalı olabilecek işler yapmamız gerektiğini düşündük. O yüzden de daha çok kadının para kazanmasını sağlayacak, vasıf kazandıracak, eğitimini tamamlamamış ya da eğitimi olmayan kadınlarında fırsat bulacağı kurslar açmak üstüne yoğunlaştık."

Derneğin kadınlara balık vermek yerine balık tutmayı öğrettiğini söyleyen Karabulut, "Biz hergün balık vermektense balık tutmayı öğretelim ki kadın kendi geçimini kimseye muhtaç olmadan sağlayabilsin. Çünkü çok daha onurlu bir şey bu. Çok şükür devletimiz de kadınımıza fazlaca destek oluyor, pozitif ayrımcılık yapıyor. Eskiye oranla artık kadınımız çok daha iyi durumda." diye konuştu.
Kaynak: AA