Darbe Komisyonu Başkanı Petek Açıklaması 'Bana Göre Yazıcıoğlu'nun Ölümünde Fetullah Gülen'in İrtibatı Var'

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, "Bana göre Yazıcıoğlu’nun ölümünde Fetullah Gülen’in irtibatı var. Fetullah Gülen’in Yazıcıoğlu’yla ilgili ’Söz dinlemezsen bir perşembe günü kaybolursun, 3 gün sonra cenazeni bulurlar’ şeklinde ölümünden önce açıklamaları var" dedi.

Darbe Komisyonu Başkanı Petek Açıklaması 'Bana Göre Yazıcıoğlu'nun Ölümünde Fetullah Gülen'in İrtibatı Var'
Petek, Burdur Gazeteciler Cemiyetini ziyaret ederek, 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’i konu alan ‘İhanet ve Direniş’ kitabını tanıttı.

"Çok net sağlıklı raporlar ortaya çıktığını ben düşünmüyorum"

Kitap tanıtımı sırasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Darbe Komisyonu Başkanı Reşat Petek, BBP eski lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili soru işaretlerine dikkat çekti. Petek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in, BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili açıklamaları olduğunu hatırlattı. Petek, "Söz dinlemezsen bir perşembe günü kaybolursun, 3 gün sonra cenazeni bulurlar şeklinde daha ölümünden önce Fetullah Gülen’in açıklamaları var ama bunu hukuki anlamda somut bir şey yok. Çok önemli bir işaret. Bunu nasıl söyleyebilir bir kimse önceden. Nitekim o raporları koyduk, ilgili belgeleri bir de kurtarılmaması noktasında, helikopter düştükten sonraki valiyi bilgilendiren oradaki istihbarat şube müdürünün çok soğuk bilgi vermesi, diyor ki, kurtarıldı, ben o gün de İstanbul’da bir televizyondayım, yüreğime su serpildi, açıklama geldi kurtarıldı, acil müdahale için profesörlerimiz, doktorlarımız hazır, hastaneye getiriliyor. Şu yalana bakın. Şimdi o soruşturma arkadaşlar, yeniden ele alınması lazım, şimdiye kadar sağlıklı soruşturulamadı kanaatindeyim. Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Yunus Bey’le de konuştuk, onların ilk incelemeleri var, çok önemli çelişkilerin olduğu görülüyor. Yani burada, bir defa devletin içinde, emniyetinde, istihbaratında böyle bir FETÖ yapılanması olduktan sonra, onlardan elde edilen bilgilerle FETÖ soruşturmasını selametle açığa çıkarmak mümkün değildi çünkü bilgisine başvurdukların yine farklı yöne yönlendiriyor. Ondan dolayı ama şimdiden sonra belki bilgiler bağlamında daha sağlam bir şey, en azından yargı için ama yargıdaki somut delil dışında burada Fetullah Gülen’in irtibatı var mıdır, bana göre vardır. Muhsin Yazıcıoğlu’nun, buradaki ölümü olayında belki ileride daha da netleşecek, çünkü bütün işaretler onu gösteriyor. Özal’la ilgili onu da söyleyeyim, işte aradan geçen onca zamandan sonra mezarından çıkarıldı, otopsi fakat adli tıpa FETÖ’cüler sızmış, kabrin açılmasını yapan savcıya ne derece güveneceksin, şimdi bir otopsi yapıldı, zehirlenmiş mi, zehirlenmemiş mi bakıldı ama alacağın parçayı alan da şüpheli, diğer taraftan incelemeye gittiğine de güvenemiyorsun, o bakımdan çok net sağlıklı raporlar ortaya çıktığı ben düşünmüyorum. Bunlar birer şüpheli ölüm olarak duruyor" ifadelerini kullandı.

300 sayfada FETÖ’nün ihaneti belgeleriyle anlatıldı

‘İhanet ve Direniş’ kitabının detaylarını paylaşan AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, "Burada benim özel edindiğim bilgiler, kendi derlediğim bilgilerle kitaplaştırmayı düşündüm, işin başında düşündüğüm içinde gerekli dijital ortamda notlarımız aldık. Belgeleri topladık ayrıca özel çalışmalarım oldu, komisyon dışında da özel çalışmalarım oldu. Bunları böyle bir kitapta değerlendirmeyi düşündük. 670 sayfa bir TBMM Komisyon Raporu, 300 sayfalık bir kitap, 300 sayfalık o da yaklaşık ekim ayında çıkacak bir kitap. O da hazır, burada yaklaşım biraz daha FETÖ’nün tarihi sürecini ağırlık vererek, yine 15 Temmuz’a değindik ama bu 300 sayfalık kitabın aşağı yukarı üçte biri ancaktır. 250’nci sayfasından itibaren 15 Temmuz’a has ama öncesi FETÖ’nün yapılanışı, FETÖ’nün örgütlenmesi, devlete sızması, yıllar boyu mali olarak nasıl çalışmış, kendini nasıl gizlemiş, yarım asırlık bir örgütten bahsediyoruz ve bu örgütün Türkiye’de aldatmadığı kalmamış, kandırmadığı kalmamış, devlete sızmalar, şimdi bunları burada iyiden iyiye izah etmemiz, konuya hiç yabancı olmayan biri bile yahu kimmiş bu ihanet eden, nasıl kurulmuş bunun cevabını bulabiliyor bu kitapta. Raporun tamamına daha fazla değinen ikinci kitabım, o da inşallah ekimde yayınlanacak" diye konuştu.

FETÖ elebaşının, Türkiye’ye kendisini nasıl tanıttığını, Türkiye’ye nasıl ihanet ettiğini kitapta belgeleriyle anlatıldığını ifade eden Petek, kitaptan kesitler de dile getirdi. Petek şöyle konuştu:

"İhanet dediğimizde, FETÖ’nün ihanetini anlatıyoruz. Tabi, Fetullahçı terör örgütünün ihanetini anlatıyoruz. Fetullah Gülen Türkiye’de kendisini nasıl tanıttı, hangi kimlikle, hangi kıyafetle, kimlerle muhatap oldu? Bir görünen yönü var, bir de görünmeyen yönü var. Ben burada belgele dayalı onları ifade ettim. Şu kitapta mesela Fetullah Gülen’in tekrir yemini adı altına Mason locasına girdiğine ve yemin ettiğine dair 1975 tarihli belge var. Fetullah Gülen, uluslararası bir faaliyet içinde olup, aynı zamanda kökü dışarıda bir örgüt olduğu için kendisi de Pelsinvanya’dan ve arkasındaki servislerden talimat alan bir kişi olduğu için iradi olarak bazı işlemlerini yapmayıp, kendisine baştan itibaren yaptırıldığını bu kitapta izah ettik. Mesela pasaport müracaatı yapıyor Fethullah Gülen. Nüfus cüzdanında hangi bilgiler varsa onları yazması lazım ama kendi bizzat başvurduğu belgede ne diyor, anne adını Rabin yazıyor, Rabin bir Yahudi ismidir. Anne adı Rabin, bunu niye yazar bir insan ama kendi müracaat ettiği imzalı evrakında Rabin yazıyor, ben buna dikkat çekiyorum, okuyucu değerlendirsin yorumlasın."

FETÖ’yle mücadele

Bir gazetecinin FETÖ’yle mücadeleyi sorması üzerine, FETÖ’cülerin temizliğine yönelik çalışmaları değerlendiren Milletvekili Petek, "Şu anda dışarıda kendini belirleyemeyenlerin yapabildikleri, tutuklanan, açığa alınan veya atılan kamu görevlileri olsun, diğerlerine moral vermek, onların tabiriyle hocanın verdiği yeni haberleri, müjdeleri iletip, motivasyonları sağlamak gibi bir çalışma içindeler. Türkiye açısından böyle ama Türkiye dışında çok etkin güçlü devletlerle işbirliği olan başta Amerika olmak üzere çalışmaları devam ediyor. Hem doğu ülkelerinde hala etkin oldukları çalışmaları var mesela şu anda Amerika’da carter school dedikleri okullarda yıllık 800 milyon TL, geçen 750 dediler ama yıllık 700-800 milyon TL sadece oradan geliri, finans kaynağı var, sürüyor. Destekleniyor, oturma hakkı veriliyor, faaliyet, şimdiye kadar biriktirdikleri paralarla siyasetçiler doyurulmuş. nitekim Clinton’a destek verdiklerini inkar etmedikleri gibi ortaya çıktı zaten. Özellikle Türkiye’nin Amerika’daki avukatı var biliyorsunuz, geçen gün açıkladı, onun ifadelerinde de var, çok büyük bir finans kaynağı devam ediyor. Bu elindeki medya ile birlikte dış politikada da şunu kabul edelim ki Türkiye’nin etkin bir, kuruluşları şimdiye kadar olmamış, yeni yeni ülkemizde güçleniyor. Çünkü gönderdiğimiz dış işleri mensupları içinde de bu kadar ByLock’çu çıktı, FETÖ’yle işbirliği yapan çıktı. Şimdi niye bitmiyor diyorlar ya, mücadele için görev verdiğiniz birçok kişi sonradan FETÖ mensubu olduğu ortaya çıktı. İlimizin birinde, bir milletvekili toplantıda söyledi, efendim 45 gün, 15 Temmuz’dan sonra FETÖ Komisyonun başkanlığını yapan vali yardımcısının sonradan FETÖ mensubu olarak çıkıyor. Hadi bakalım onun hakkında işlem yapılıyor veya MİT tırları davasındaki FETÖ’cülere tutuklama kararı veren Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi, oradan atandığı Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinden kürsüden alındı, götürüldü FETÖ mensubu olduğu ortaya çıktı. Şu tedbir ve takiyeye bakın, MİT tırlarını durdurup, orada ihanet yapan FETÖ’cüleri, yasa gereği en yakın ağır ceza olan Tarsus Ağır Ceza Başkanı sıfatıyla onları tutukluyor, halbuki kendisi de FETÖ örgütünün mensubu. Ona öyle talimat veriliyor, kendini belli etme, gizle, sen yarın lazımsın, kendini açığa verme, oradaki örgüt mensubunu tutukluyor ama sonra örgüt mensubu olduğu ortaya çıkıyor. Bunun gibi Güneydoğu’da bir kaymakam, ödülleri var, sosyal medyada paylaşımlar FETÖyle mücadele, mücadele, sonradan attılar içeriye FETÖnün bir militanı çıktı" şeklinde konuştu.

OHAL’in uzatılmasının operasyonları ve mücadeleyi kolaylaştırdığını vurgulayan Milletvekili Petek, "Olağanüstü hal FETÖyle mücadeleyi kolaylaştırıyor çünkü eğer Türkiye bunu yapamasaydı zaten yargıda bile tam temizliğin olmadığını düşündüğümüz zaman bile ne yapıyorlardı? Hemen 24 saat için yürütmeyi durdurma kararı getiriyorlardı. 24 saat mümkün mü böyle bir şey ama yapıyorlardı, çünkü hukuk değil, FETÖ’den gelen talimatı uyguluyordu" dedi.

Milletvekili Petek, açıklamalarının ardından Burdur’da görev yapan basın mensuplarına kitabını imzalayarak, hediye etti.
Kaynak: İHA